Esas No: 2021/708
Karar No: 2022/6680
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/708 Esas 2022/6680 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/708 E. , 2022/6680 K.Özet:
Davacı, davalıya verdiği 118.000 TL tutarındaki teminat senedinin iadesi için davada bulunmuş, ancak İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili bu kararı istinaf etmiştir ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davacının delillerinin yetersiz olması nedeniyle istinaf talebini reddetmiştir. Temyiz istemi de reddedilmiştir. Bu kararın temel alındığı kanun maddesi, HMK'nın 353/b-1 maddesidir ve istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi mümkündür. Kararın tamamı için ise HMK'nın 370/1. ve 372. maddeleri uyarınca işlem yapılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.09.2017 tarih ve 2016/84 E. - 2017/536 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.12.2020 tarih ve 2018/977 E. - 2020/1519 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 04.10.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı asil ... ve vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, yetkilisi olduğu dava dışı şirkete yaptığı işlerin bir kısmını tamamlayan dava dışı ...’in işe ve ortaklığa devam edemeyeceğini bildirip 118.000.- TL alacağını istediğini, kendisinin 118.000.- TL tutarında bono teklif ettiğini, ...’in davalının yöneticiliğini yaptığı SS Hava Destek Konut Yapı Koperatifine ait senet verilirse kabul edeceğini söylediğini, davalının ise ancak kendisine teminat verilmesi ve senetlerin davacı tarafından ödenmesi şartıyla hatır senedi imzalamayı kabul ettiğini, teklifi kabul etmek zorunda kalıp dava konusu 28.11.2006 tanzim 118.000.- TL bedelli teminat senedini davalıya verdiğini, karşılığında da bedeli tarafınca ödenmek üzere davalıdan 10.02.2007 tarihli 40.000.- TL, 10.03.2007 tarihli 40.000.- TL, 10.04.2007 tarihli 38.000.- TL 3 adet hatır senedi alarak ...’e ciroladığını, ardından bu senetlerin 3. kişi tarafından keşide edilen çeklerle değiştirildiğini, sonuçta ...’in çek bedellerini tahsil ettiğini, böylece davalının verdiği senetlerden kurtulduğunu, davalıya verdiği 118.000.- TL tutarındaki senedin bedelsiz kalmasına rağmen davalının 118.000.- TL bedelli teminat senedine dayalı takip başlattığını ileri sürerek Ankara 32. İcra Müdürlüğü'nün 2015/17928 Esas sayılı dosyasına konu 28.11.2006 tanzim, 10.02.2013 vade tarihli, 118.000.- TL bedelli senetten ve takipten dolayı borçlu olmadığının tespitini, takibin iptalini, davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu senedin teminat senedi olmadığını, davacının müvekkiline çeşitli iş tekliflerinde bulunduğunu, müvekkilin sermaye koymasını isteyip kendisinin de geri kalan işleri yürüteceğini söylediğini, müvekkilinin de 118.000.- TL’yi vermesi üzerine dava konusu senedi tanzim ettiğini, dava konusu senetle ...’e verilen senetler arasında bağlantı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı sözleşmeye bağlanmayan hukuki ilişkiler olduğu, davacının yöneticiliğini yaptığı şirketin dava dışı ...’le inşaat işlerinde ortaklık kurduğu, ortaklığın anlaşmazlık nedeni ile bozulma aşamasında, davacının davalıdan ...’e verilmek üzere 3 adet senet aldığını belirttiği, daha sonraki aşamalarda ...’in bu senet bedellerini tahsil ettiği, ödemenin kimin tarafından yapıldığı hususunda taraflar arasında anlaşmazlık olduğu, davacının bu senetleri kendisinin ödediğini, teminat senedini davalının iade etmediğini ileri sürdüğü, dava dışı ...’e verilen bu senetlerle ilgili yapılan yargılama sonunda dosyamız davalısının ...’e borçlu olmadığının tespit edildiği, kararın onandığı, davaya konu edilen 118.000.- TL bedelli senet ile ilgili olarak, taraflar arasında yapılmış bir protokol bulunmadığı, senetin hangi hukuki ilişki için davacı tarafından davalıya verildiğinin yazılı belgeye bağlanmadığı, senet üzerinde teminat senedi olduğuna dair bir açıklamaya yer verilmediği, senede bağlanmış borcun ödeme iddiasının yazılı delil ile ispatının gerektiği, teminat senedi olduğuna ve ödendiğine dair delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının söz konusu bononun teminat niteliğinde olduğuna dair protokolün ve tutanağın istinaf aşamasında bulunduğunu belirterek bu belgenin örneklerini dosyaya sunduğu, altında tarafların imzaladığı 28.11.2006 tarihli tutanak başlıklı belgede davaya ve takibe konu bononun teminat niteliğinde verildiğine dair açık bir ibareye yer verilmediği, 23.02.2007 tarihli yine tutanak başlıklı belgenin ise davalı tarafça imzalanmaması nedeniyle hukuken davalıyı bağlamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen bir delilin istinaf aşamasında da ileri sürülemeyecek olmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.