Esas No: 2021/2052
Karar No: 2022/6672
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2052 Esas 2022/6672 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2052 E. , 2022/6672 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi, davalı şirketin \"KÜLTÜR YAYINCILIK bir ben bir sen+ şekil\" marka başvurusuna müvekkili tarafından itiraz edildiğini ve başvurunun tescili işlemlerinin devamına karar verildiğini belirtmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin \"kültür\" ibareli markaları olduğunu ve davalının marka başvurusunun müvekkilinin markalarıyla seri marka imajı doğurduğunu ileri sürerek, YİDK kararın iptalini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1 maddesindeki iltibas-benzerlik-karıştırılma ihtimali koşulu gerekçesiyle davanın kabulüne, 2017-M-2911 sayılı YİDK kararının iptaline ve marka tescilinin hükümsüzlüğüne karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ise tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar vermiştir. Yapılan yargılama sonucunda, davalı ... vekilinin temyiz istemi reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 556 sayılı KHK'nın 8/1 maddesi: Markalar arasında benzerlik veya karışıklık oluşturacak şekilde kullanılması yasaktır.
- 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi: Bir markanın, diğer bir markayla benzer olduğu ve bu nedenle karıştırılma olasılığı bulunduğu durumlarda, her iki marka sahibinin de tescil edilmiş markalarına eşit yarar sağlayacak şekilde korunması gerekir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24.09.2018 tarih ve 2017/202 E. - 2018/348 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.12.2020 tarih ve 2019/653 E. - 2020/1112 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2015/36235 sayılı marka başvurusuna müvekkili tarafından itiraz edildiğini, 2017-M-2911 sayılı YİDK kararı ile itirazın reddine ve başvurunun tescil işlemlerinin devamına karar verildiğini, müvekkillerinin "kültür" ibareli çok sayıda markaları olduğunu, müvekkili şirketin ve üniversitenin unvanında/adında “KÜLTÜR” ibaresinin bulunduğunu, davalının marka başvurusunun müvekkillerinin markalarıyla seri marka imajı doğurduğunu, İstanbul Kültür Üniversitesi ve ....’nin eğitim alanında sadece yüksek öğrenim alanında değil anaokulu eğitiminden başlayan, ilkokul, lise eğitimini de kapsayan eğitimin her seviye ve alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin markalarının 16 ve 41. sınıfa ilişkin olduğunu, müvekkilinin içinde kültür kelimesi geçen markalar üzerinde üstün hak sahibi olduğunu, davalı ... başvurusunun KÜLTÜR ibaresi sebebiyle müvekkilinin markalarıyla iltibas yarattığını, davalının kötü niyetli olduğunu, bunun bir çok mahkeme kararıyla da ispatlandığını, bunun tüketiciler nezdinde iltibasa neden olacağını ileri sürerek 26.04.2017 tarih ve 2017-M-2911 sayılı sayılı YİDK kararın iptaline, marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacının dava dilekçesinde alıntı yaptığı yargı kararlarının dava ile ilgisinin olmadığını, kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığını, müvekkilinin 1979 yılında “öyle bir genç ki kültür’lü” iddiasıyla ... tarafından kurularak eğitim hizmeti vermeye başladığını, 1981 yılında İstanbul Valiliği tarafından kendilerine 420/88399 nolu Özel Öğretim Kurumu ruhsatnamesi verildiğini, kültür ve kültür esas unsurlu markalarını uzun yıllardan bu yana adına tescil ettirerek kullandığını ve ayırt edicilik kazandırdığını, müvekkilinin “KÜLTÜR YAYINCILIK bir ben bir sen şekil” markası ile davacının markaları arasında görsel, işitsel, kavramsal, anlamsal, fonetik, okunuş, genel intiba olarak herhangi bir benzerliğin olmadığını, bu sebeple markaların karıştırılması ve/veya markalar arasında herhangi bir bağlantı kurulmasının mümkün olmadığını, kötü niyet iddiasının dayanaksız olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacının "Kültür" ve YİDK kararında geçen diğer markaları ile davalının "KÜLTÜR YAYINCILIK bir ben bir sen+ şekil" ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mal/hizmetler için ayırdığı satın alma/yararlanma süresi içinde, davalının "KÜLTÜR YAYINCILIK bir ben bir sen+şekil" ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacıya ait "Kültür" ve YİDK kararında geçen diğer "Kültür" ibareli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, bunun diğer sonucu da davacının "Kültür" ve YİDK kararında geçen diğer markalı mal/hizmetlerden yararlanmak ya da satın almak isterken davalının "KÜLTÜR YAYINCILIK bir ben bir sen+ şekil" ibareli başvuru markalı malı/hizmeti satın almak/yararlanmak şeklinde bir yanılgı yaşayabileceği, ortalama düzeydeki tüketici kesimi nezdinde başvuru markasındaki "KÜLTÜR" ibaresinin baskın ve belirgin olması nedeniyle taraf markaları arasında işletmesel bağ olduğu, idari ve ekonomik anlamda birbiriyle bağlantılı işletmelere ait marka olduğu izlenimi doğabileceği, bu açıdan taraf markaları arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1 maddesindeki iltibas-benzerlik-karıştırılma ihtimali koşulu gerekçesi ile davanın kabulüne, 2017-M-2911 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu 2015/36235 sayılı marka tescilli olduğundan hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı Kurum ve davalı şirket vekili ayrı ayrı istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacıların itirazlarına mesnet markalarının "Kültür" ibareli, davalının başvurusuna konu ibarenin ise "KÜLTÜR YAYINCILIK bir ben bir sen+ şekil" ibareli olduğu, davalının başvurusunda "KÜLTÜR" ibaresinin ön plana çıkarıldığı, tarafların markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunduğu gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı Kurum vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...'ndan alınmasına, 05/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.