Esas No: 2011/3181
Karar No: 2011/2991
Karar Tarihi: 30.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3181 Esas 2011/2991 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların müştereken müvekkili kooperatifin ortağı olduklarını, kooperatife olan aidat ve diğer borçlarını ödemediklerini, alacakların tahsili için başlatılan takibin de davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, takibe konu borcun dayanağının 16.03.2003 tarihli genel kurul olduğunu, takip talebinde borcun sebebi olarak ödenmeyen aidatların gösterildiğini, anılan genel kurulda faize ilişkin bir karar alınmadığını, takipte borç dökümünün gösterilmediğini, takibin kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair kararın davalılar vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi"nin 15.06.2007 tarih ve 2007/6008E, 2007/9172K sayılı ilamı ile, davacı kooperatifce ödemelerin anaparadan düşüldüğü ve buna göre takipte bulunulduğu anlaşıldığından takip tarihine kadar yapılan ödemeler önce anapara borcundan mahsup edilmek, takipten sonrası için ise talepte bulunulduğu gözetilerek BK"nun 84.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının bu konuda alınmış bir genel kurul kararı bulunup bulunmadığı ve eşitlik ilkesi uyarınca değerlendirilmesi, kredi işlemlerinin hangi tarihte sonuçlandığının tereddütten uzak bir şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi ve şerefiye borcu ile aidat borcu nedeniyle değişik tarihlerde alınan genel kurul kararları uyarınca faiz konusunda bir karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile takibin 4.826,69 TL asıl alacak, 3.859,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.686,55 TL toplam alacak yönünden itirazın iptaline, takibin aidat alacakları yönünden takip tarihinden itibaren %10, şerefiye alacağı yönünden %6 faizi ile devamına, takip tarihinden sonra BK"nun 84.maddesine göre uygulama yapılmasına, icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, kooperatif alacağının tahsili için başlatılan takibe davalılarca yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkemece bozma kararına uyulmuşsa da bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Yargıtay bozma ilamında, eşitlik ilkesi gereğince B.K."nun 84.maddesi uyarınca uygulama yapılıp yapılmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Aksine bir karar alınmadığı sürece kural olarak yapılan kısmi ödemelerin öncelikli olarak faizden düşülmesi gerekir. Ancak Kooperatifler Kanunu"nun 23.maddesine göre ortaklar hak ve borçlarda eşittirler. Yapılan inceleme sonucunda bir kısım üyelerin ödemelerinin takipten sonra dahi öncelikle anaparadan düşüldüğü bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olmasına karşın, eşitlik ilkesine aykırı olacak şekilde davalılar yönünden takip sonrası için B.K."nun 84.maddesine göre uygulama yapılması yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan, 11.04.1999 tarihinde yapılan genel kurulda adiatların geç ödenmesi halinde gecikme cezası %10, 07.05.2000 tarihli genel kurulda ise aylık %6 olarak kabul edilmiştir. 22.06.2002 tarihli genel kurulda ise, birikmiş aidat borçlarının 8 eşit taksitte ödenmesi, faizlerin dondurulması ve bu ödemelerde gecikme olursa aylık %10 faiz uygulanması kararlaştırılmıştır. Kararda açıkça, anılan kararla ilgili olarak ödemelerin geciktirilmesi halinde uygulanacak faiz oranı %10 olarak kararlaştırılmıştır. Bu karar, önceki genel kurullarda alınan faiz oranlarıyla ilgili kararları ortadan kaldıran ya da değiştiren nitelikte bir karar değildir. Başka bir anlatımla 2002 yılında yapılan genel kurulda kararlaştırılan faiz oranı yalnızca bu kararla ilgili ödemelerin geciktirilmesinde uygulanması gereken özel bir hüküm olup, önceki genel kurullarda alınan kararların geçerliliği devam etmektedir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlarla ilgili olarak, konusunda uzman bir bilirkişiden açıklamalı, ayrıntılı ve denetime elverişli yeni bir rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.