Esas No: 2021/1921
Karar No: 2022/6654
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1921 Esas 2022/6654 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1921 E. , 2022/6654 K.Özet:
Tasarım haklarının ihlali iddiasıyla açılan davada, yapılan keşifte tespit edilen davalının sorumlu olduğu ancak davacının iradi olarak yanlış davalı belirttiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği ve bu kararın istinaf edildiği ancak istinaf mahkemesince de reddedildiği belirtilmiştir. Bu nedenle davacının temyiz istemi reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması kararlaştırılmıştır. HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ifade edilmiştir. Kararda ayrıca HMK'nın 370/1 ve 372. maddeleri de yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11.03.2020 tarih ve 2018/229 E- 2020/190 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.12.2020 tarih ve 2020/2014 E- 2020/2255 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, uzun yıllardır bayan giyim tekstili alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, tüm tasarımlarını TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, iki adet kadın dış giyim ürününü bir süredir üretip satışını yaptıklarını, bu ürünler için başvuru yapıldığını ve tescil aşamasındaki ürünlerin tasarımında münhasır hak sahibi olduğunu, davalı tarafından müvekkilinin TPE nezdinde tescilli tasarımları ile benzerlik yaratacak derecede ve hatta ayniyet derecesinde birebir benzeyen ürünleri müvekkili tarafından kendisine herhangi bir hak tanınmaksızın veya arada herhangi bir lisans sözleşmesi olmaksızın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde üretildiği, bu hususları tespiti amacıyla İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2018/43 D.İş sayılı dosyasında keşif yapıldığı iddiasıyla fiilen tecavüz olup olmadığının tespitini, durdurulmasını, kaldırılması ile 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi zararının tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin davacı tarafın tasarımlarının taklidinin satışa sunulduğu iddia ettiği adresindeki iş yerinde SGK'lı çalışan olduğunu, işyerinin işletmecisi olmadığını, müvekkilinin tacir olmadığını, bu sebeple dava konusu ürünlerin üretiminden veya satışından sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama,toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2018/43 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespitte davalının sorumlu olduğundan hasım gösterdiği, ancak davalının bu iddiayı kabul etmediği ve tespit yapılan iş yerinin çalışanı olduğunu belirttiği, davalının ...'ın yanında SGK'lı çalışanı olduğuna ve davalı şirketin ticaret sicilinin terkin edildiğine dair kayıtların dosyaya girdiği, davacıya sicilden terkin olan davalı şirketin ihyası için gerekli davayı açması için bir aylık süre verildiği, ancak davacı bu yola başvuracağı yerde davalı tarafın hata ile yanlış gösterildiğine asıl davalı olarak Reference Giyim ...'ı göstermek istediğine dair talepte bulunduğu, davacının iradi taraf değişikliğinin kabul edilebilmesi için davalıyı yanlış göstermesinin kabul edilebilir bir sebebe dayanması gerektiği, davalı tarafın davanın başından beri taraf ehliyetinin bulunmadığını belirtmesine rağmen, davacının bu iddiaya ısrarla karşı çıktığı ve aksini iddia ettiği, bu durumda davacının gösterdiği sebebin kabul edilebilir olmadığı, davalıyı değiştirme talebinin çelişkili davranış yasağı (Venire factum contra proprium) ile karşılaşacağı, kendisine verilen sürede de ihya davası açmadığı gerekçesiyle, davanın husumet nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İstinaf mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.