Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2239 Esas 2011/2983 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2239
Karar No: 2011/2983

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2239 Esas 2011/2983 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi         2011/2239 E.  ,  2011/2983 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ihraç kararının iptali, menfi tesbit, çıkma payı alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifte üç adet üyeliği olduğunu, bu üyelikleri dava dışı ..." ten devir aldığını, üyelik kaydı için davalı tarafa bildirimde bulunmasına rağmen davacının ortak olarak kaydedilmediği gibi devreden ..." in de ortaklıktan ihraç edildiğini, ihraç kararının iptaline ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra davacının üyelik kaydının yapılarak davacıya 13.701.20 TL aidat alacağı ve 37.115.50 TL işlemiş gecikme faizinin ödenmesi yönünde ihtarname keşide edildiğini, davacının aidat borcunu ödediğini, ancak gecikme faizini ödemediği için ikinci bir ihtarname keşide edildiğini, gecikme faizi ödenmediği için 30.06.2006 tarih 51 sayılı karar ile üyelikten ihracına karar verildiğini, oysa üyelik kaydını zamanında yapmayan kooperatifin kusurundan dolayı gecikme faizi borçlarından sorumlu olmaması gerektiğini ileri sürerek, ihraç kararının iptalini, gecikme faizi alacağı yönünden borcu olmadığının tesbitini, bu olmadığı takdirde ihraç tarihine kadar yatırılmış olan 33.835.80 TL aidatın reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının gönderilen ihtarlara rağmen ihtarnamelerde belirtilen gecikme faizi borcunu ödemediğini, bu nedenle üyelikten ihracına karar verildiğini, ihraç kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, ihraç kararı ile menfi tesbit davasının bir arada açılamayacağını, 2006 yılında ihraç edilen davacının çıkma payı alacağının 2007 yılı genel kurul toplantısında yapılacak bilanço onayından bir ay sonra muaccel hale geleceğini, bu durumda erken açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bilirkişi görüşünden ayrılarak dosya kapsamı ve mevcut delillere göre; davacının üyelikleri devraldığı 26.10.2001 tarihinden, üyeliğe kabul edildiği 27.06.2005 tarihine kadar üyelik kaydının yapılması için bir çok kere davalı kooperatife başvurmasına rağmen üyelik kaydının yapılmadığı, bu nedenle işlemiş gecikme faizinden sorumlu olmaması gerektiği, birinci ihtarnamede belirtilen aidat alacağını on günlük süresi içerisinde ödediği, ihtarnamelerin usul ve yasaya aykırı oldukları gerekçesiyle menfi tesbit talebinin kabulüne, ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, ihraç kararının iptali, gecikme faizlerinden dolayı borçlu olunmadığının tesbiti ve bu mümkün olmadığı takdirde çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
    1-İhraç kararının iptaline ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları yönünden;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Menfi tesbit davasının kabulune yönelik hükme ilişkin temyiz itirazları bakımından ise;
    Davacının dava dışı ...ten 2002 yılında devraldığı üyeliklerle birlikte toplam üç adet kooperatif üyeliği olduğu, dosya içerisindeki Konya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi" nin 2002/406 esas ve 2003/663 karar sayılı ilamıyla tesbit olunmuştur. Kooperatifin eski üyesi aynı zamanda yüklenicisi olan davacının, üyelikleri devraldığı tarihten itibaren davalı kooperatife aidat ödemesi gerektiğini bildiği ve hayatın olağan akışına göre de bilmesi gerektiği halde, kooperatife karşı keşide ettiği ihtarnamelerde sadece üyelik kaydının yapılmasını talep ettiği, üyelik aidatlarını kooperatif hesabına veya kooperatife ödemek için yazılı bir müracaatı olmadığı gibi Sulh Hukuk Mahkemesinden aidatların yatırılabileceği tevdii mahalli tayini talebinin de olmadığı anlaşılmaktadır. Kooperatifler Kanunu" nun 23. maddesindeki eşitlik ilkesi, TMK"nun 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralları ve Kooperatifler Kanunu" nun 98. maddesi yollamasıyla TTK"nun 407. maddesi uyarınca, aidat ödeme borcunu yerine getirmeyen ortağın ihtara gerek kalmaksızın gecikme faizlerinden de sorumlu olması gerekir. Davacı birinci ihtardan sonra sadece aidatlara ilişkin asıl borcunu ödemiş ancak gecikme faizlerini ödememiştir. Mahkemece, kooperatif konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu aracılığı ile kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri, genel kurul kararları üzerinde inceleme yapılarak, davacının ortaklıkları devir alma tarihinden başlayarak birinci ihtara kadar işleyen gecikme faizi borcu ile ilgili, yukarıda açıklanan kurallar doğrultusunda açıklamalı ve denetime elverişli rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı ve yazılı olduğu şekilde yanılgılı gerekçeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, (1) numaralı bentte açıklandığı gibi davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile ihraç kararının iptaline ilişkin hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklandığı gibi davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile menfi tesbit davasının kabulüne ilişkin hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklandığı gibi bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, 30.12.2011 günü oybirliği ile karar verildi.









    Hemen Ara