Esas No: 2021/2267
Karar No: 2022/6684
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2267 Esas 2022/6684 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2267 E. , 2022/6684 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19.12.2017 tarih ve 2015/252 E- 2017/687 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 05.02.2021 tarih ve 2018/1056 E- 2021/175 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirkete, davalının ... Petro Nakliyat Gıda Turizm Ltd. Şti.'ndeki hisselerinin 200.000,00 TL bedelle devri hususunda anlaşmaya varılması üzerine ... 1.Noterliğinin 26.06.2014 tarih ve 7093 yevmiye numaralı limited şirket pay devir sözleşmesi düzenlendiğini ve 200.000,00 TL şirket hisse devir bedelinin banka kanalı ile ödendiğini, müvekkilinin satın aldığı şirketin faaliyet gösterdiği Shell Akaryakıt istasyonunun mülkiyetini de satın almak istediğini, davalının müvekkili şirket yetkilisi ...'e satış konusunda yardımcı olabileceğini ve istasyonun kurulu bulunduğu taşınmazın mülkiyetini de satın alabileceğini ifade ettiğini, davalının ... Petrol A.Ş.'ye verdiği ...Bankasına ait teminat mektubunun vadesini uzatmak suretiyle müvekkilinin güvenini daha da pekiştirdiğini, davalıya güvenen müvekkilinin taşınmaz maliklerine peşinat vermek üzere davalının ...Bankası ... Şubesi hesabına 26.06.2014 tarihinde 80.000,00 TL, 150.000,00 TL, 110.000,00 TL, 50.000,00 TL ve 10.000,00 TL olmak üzere kapora ödemesi açıklaması da yapılarak 400.000,00 TL nakit olarak müvekkiline ait INGBank, Vakıfbank ve Yapı Kredi Bankasına ait şubelerden gönderildiğini, taşınmazın satışını sağlamak amacıyla 400.000,00 TL kapora alınmasına rağmen taşınmaz satışının gerçekleşmediğini, üçüncü bir şahsa satıldığını, kaporanın iadesi istenmesine rağmen davalının iade etmediğini, davalı iade etmediğinden hakkında icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin ... Petrol Limited Şirketi'nin kurucu ortağı olup, şirketin Shell Petrol istasyonunu işlettiğini, müvekkili aynı zamanda eczacı olduğundan iki işi beraber yürütememesi sebebiyle petrol istasyonu ve dolayısıyla ruhsat sahibi şirketi devren satma kararı alarak satış ilanı verdiğini, satış ilanında görüleceği üzere 600.000,00 TL bedel karşılığı satışa çıkarıldığını, satış ilanını gören davacının 510.000,00 TL olarak yaptığı teklifinin kabul edilmesi üzerine 510.000,00 TL bedelle şirket satışının yapılması konusunda anlaşma yapıldığını, anlaşma gereğince müvekkilinin hisse devir tarihi ile şirketten olan alacağının haricen müvekkiline ödenmesi karşılığında noterde devir bedelinin 200.000,00 TL gösterildiğini, müvekkilinin hisse devir tarihi itibariyle şirketten 446.937,62 TL alacaklı olduğunu, davacının kötü niyetli olarak hisse devir bedelinin 200.000,00 TL olduğunu iddia ettiğini, müvekkilinin davacı şirketle petrol istasyonunun mülkiyetinin satışı hususunda hiçbir anlaşma yapmadığını, aracılık sözleşmesinin de bulunmadığını, kaldı ki müvekkilinin aracılık etme yetkisinin de bulunmadığını, davacının ödediği toplam 510.000,00 TL'yi kapora ödemesi ibaresi koymak suretiyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine sokmayı çalışarak hileli davrandığını, 24.06.2014 tarihinde yapılan 10.000,00 TL' lik ödemede akaryakıt istasyonu kapora olarak düşülen notun açık bir şekilde hisse devir bedeli olarak ödendiğini gösterdiğini, davacının tapu devir bedelinin kapora olarak ödendiği iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini, taşınmazın satışı için yapılan bir kapora ödemesi olsa idi dekontlarda taşınmaz satış bedelinin kapora ödemesi yazması gerektiğini, davacının 510.000,00 TL bedelle hisseleri devraldığını, 400.000,00 TL'lik kısmını hile ile geri almayı 26.06.2014 tarihinde planlamış olduğunu, özellikle dekontlarda kapora ödemesinin bu tarihte yazdığını, müvekkilinin hisse devrinin kaporası olarak değerlendirdiğini, bu hususun kötüye kullanabileceğini düşünmediğini, teminat mektubunun süresinin müvekkilinin onayı ve imzası alınmadan uzatılmaya çalışıldığının öğrenilmesi üzerine bankaya başvurarak iptal ettirildiğini savunarak, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında davalının ... Limited Şirketindeki hisselerin devri konusunda noter huzurunda imzalanan sözleşme ile hisselerin 200.000,00 TL bedel karşılığında satışı konusunda anlaşma yapıldığı, 200.000,00 TL'nin 30.06.2014 tarihinde ... petrol hisse devri için ödenen açıklaması ile davalının banka hesabına gönderildiği, şirket defterlerinin bilirkişi tarafından incelenmesinde davalının hisse devri tarihi itibari ile şirketten 446.937,62 TL hesap alacağı olduğu, devir tarihi olan 30.06.2014 tarihinde ayrıca şirkete 1.581,99 TL daha borç vererek 30.06.2014 tarihi itibari ile alacağının 448.519,61 TL olduğunu, davacı şirketin ortağı olan ...' in hisseleri devir alması ile birlikte davalının cari hesap alacağı olan 448.519,61TL'yi davalıya ödediği, ödemenin 63.519,61 TL' lik kısmının şirket kasasından nakit olarak, 100.000,00 TL'sinin şirketin ...Bankasında bulunan hesabından, geriye kalan 285,00 TL'lik kısmının ise davacı şirket ortağı ... tarafından ödendiği, ...'in ödediği miktar kadar şirketten alacaklı hale geldiğinin görüş olarak bildirildiği, davacının sunduğu davaya konu banka dekontlarında kapora açıklaması bulunduğu, kaporanın hizmet veya taşınır taşınmaz mal almak için gereken maddi toplam bedel tutarının ödenmesi için geçici süreli bir ön ödeme olduğu, taraflar arasında taşınmazın alım konusunda düzenlenmiş vekaletname veya aracılık yetkisi verildiğine dair bir belgenin bulunmadığı, 400.000,00 TL'lik ödemenin noter sözleşmesinin düzenlendiği 26.06.2014 tarihinde parça parça yapıldığı, bu ödeme dışında 24.06.2011-26.08.2014 tarihleri arasında 110.000,00 TL'lik ödeme bulunduğu, ancak tarafların bu ödemeye ilişkin bilgi vermediği, sözleşmede gösterilen 200.000,00 TL hisse bedelinin 30.06.2014 tarihinde ödendiği, davalının şirketten 446.937,62 TL alacaklı olmasının davalının iddiaların desteklediği, tüm ödemelerin şirket hisselerinin devralınmasına ve devredilen şirketten olan davalının cari hesap alacağının ödenmesine yönelik olduğu kanaatine ulaşıldığı, kapora ödemelerini istasyon mülkiyetinin satın alınmasına ilişkin olarak yapıldığının yazılı belgelerle ispatlanamadığı, kötü niyet tazimatı şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden; kapora ödemesinin, satın alınmak istenen taşınmazın malikine veya taşınmaz malikinin satışa yetkili kıldığı bir aracıya veya bu konuda temsil ve vekalet verdiği kişiye yapılması gerektiği, davacı tarafça, davalı ile aracılık sözleşmesi yapıldığına ilişkin yazılı delil sunulmadığı, şayet hisse devri ve davalının şirketten olan alacağının ödenmesi konusunda anlaşma yapılmamış ve kapora ödemeleri hisse devrinin yapıldığı gün yapılmamış olsaydı, kapora açıklamalı ödemelerin, davacı tarafça iddia olunan hukuki ilişkiye göre verilip verilmediği hususunda davacı tanıklarının dinlenebileceği, davacı tarafça, yukarıda açıklanan iddialar ve sözleşmenin varlığı ispat edilemediğinden, mahkemece davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu, davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise; her ne kadar davacı tarafça akdi ilişkinin varlığının ispat edilememiş olması nedeniyle, davalı hakkında haksız olarak icra takibi başlatıldığı anlaşılmakta ise de, kötü niyetli olarak icra takibi başlatmadığı, tazminat şartlarının oluşmadığı, dolayısıyla kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.