Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2317 Esas 2022/6734 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2317
Karar No: 2022/6734
Karar Tarihi: 06.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2317 Esas 2022/6734 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, bir bankanın davalılar tarafından imzalanan genel kredi sözleşmesi borcunu ödememesi sonrası hesap kat ederek açtığı icra takibinde davalıların haksız ve kötü niyetle itiraz etmeleri nedeniyle açılmıştır. İlk derece mahkemesi, davalıların sorumlu olduğu sözleşmeler nedeniyle kısmen kabul etmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, kötü niyet tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebini kabul etmiş, takibin devamına ve inkar tazminatına hükmetmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmadığından, kararın onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, HMK’nın 353/1-b-2, 369/1 ve 371 ile 372. maddeleri kararda geçmektedir.
11. Hukuk Dairesi         2021/2317 E.  ,  2022/6734 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25.01.2019 tarih ve 2015/1083 E- 2019/58 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nce verilen 18.09.2020 tarih ve 2019/806 E- 2020/857 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, dava dışı borçlu Filiz Basın Yayın Tic.ve Paz. Ltd. Şti. ile imzalanan genel kredi sözleşmesini davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek girişilen icra takibine davalıların haksız ve kötü niyetle itiraz ettiklerini ileri sürerek davalıların itirazının iptaline, takibin devamına, %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı borçlular vekili, geçerli kefalet ilişkisi bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Adli Tıp Kurumu raporu ile 20.07.2012 tarihli sözleşmenin davalıların el yazısını içermediğinin tespit edildiği, 26/07/2012 tarihli sözleşme yönünden davalıların sorumlu olmadığı, diğer sözleşmeler nedeniyle sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı aleyhine 26/07/2012 tarihli sözleşme yönünden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin sair istinaf sebepleri yerinde olmayıp davacı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince esastan kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile toplam 106.050,39 TL alacağın tahsili bakımından takibin devamına, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteğinin reddine, davacı banka tarafından 28.12.2017 tarihinde yapılan tahsilatın icra müdürlüğünce yapılacak hesaplamada tahsil tarihi gözetilerek borçtan mahsubuna, inkar tazminatına hükmedilmesine, şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara