Esas No: 2021/2460
Karar No: 2022/6732
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2460 Esas 2022/6732 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2460 E. , 2022/6732 K.Özet:
Dava, davalı şirketin tasfiye halinde olduğu sırada yapılan genel kurul toplantısında alınan 9 nolu kararın yok hükmünde sayılması ve iptal edilmesi talebiyle açılmıştır. İlk derece mahkemesince davacı lehine karar verilmiştir. Davalı vekili, bu karara istinaf etmiş ancak istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Davalı vekili bu kararı temyiz etmiştir ancak yapılan yargılama sonucunda kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz istemi reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372. maddeleri kararda geçmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 22.02.2018 tarih ve 2015/1136 E. - 2018/157 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 12.02.2021 tarih ve 2018/995 E. - 2021/198 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin hissedarı olduğunu, davalı şirketin dava konusu genel kurul tarihinde tasfiye halinde olduğunu, şirket organlarının yetkisinin tasfiye işlemleri ile sınırlı olduğunu, 29/05/2015 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 9 nolu karar ile tasfiye halinde olan şirkete ait taşınmazların yasa, anasözleşme ve dürüstlük kurallarına aykırı bir şekilde çeşitli yöntemler ile değerlendirilmesine ve şirket arazileri üzerinde 3. kişiler yararına ipotek kurulmasına karar verildiğini ileri sürerek, 29/05/2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 9 nolu kararın yok hükmünde sayılmasını, aksi kanaate varılması halinde tümüyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin en verimli şekilde tasfiye sürecini tamamlamaya çalıştığını, şirketin ve arazisinin en yüksek değerle paraya çevrilmesi amaçlanarak 9 nolu kararın alındığını, müvekkili şirkete ait arazinin Aydın Belediye Encümeni’nin 27/06/2012 tarihli kararıyla kamulaştırıldığını, kamulaştırma kararına karşı açılan davanın derdest olduğunu, kamulaştırma kararı kesinleşip idare lehine tescil yapılması halinde davanın konusuz kalacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne, 9 nolu gündem maddesinin iptaline karar verilmiştir.
Davalı vekili, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şirketin 25/04/2005 tarihinde tasfiye sürecine girdiği, yargılama sırasında tasfiyeden dönülmesine karar verilerek 21/04/2017 tarihinde tasfiyeden dönüş işleminin tescil ettirildiği, her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre sonuçlandırılması gerektiğinden yargılama sırasında alınan tasfiyeden çıkma kararı ile arazinin kamulaştırılarak Aydın Belediyesi adına tescilinin eldeki davayı etkilemeyeceği, davalı şirketin dava tarihi itibarıyla tasfiye sürecinde olmasından dolayı şirket organlarının yetkilerinin tasfiye ile sınırlı olduğu, dava konusu 9 nolu kararın davalı şirketin tasfiye halinde bulunmasıyla bağdaşır nitelikte olmadığı, kararın kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.