Esas No: 2021/2222
Karar No: 2022/6738
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2222 Esas 2022/6738 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2222 E. , 2022/6738 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi, tasarım tescilleri sahibi olan davacı ile davalı şirket arasındaki uyuşmazlıkta, davalının yaptığı tasarım tescil başvurularını ve YİDK'nın reddetmeyen kararını değerlendirerek, ayırt edicilik vasfının bulunmadığını belirleyerek davanın reddine veya hükümsüzlük talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz edilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, temyiz istemleri reddedilmiştir. Kararın gerekçesi, Yargıtay Kanunu'nun 353/1-b.1 ve 370/1 maddelerine dayandırılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29.03.2017 tarih ve 2016/4 E- 2017/122 K. sayılı kararın davacı .... A.Ş. vekili ile davalı Ünsa Madencilik Turizm Enerji Seramik Orman Ürünleri Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 26.11.2020 tarih ve 2019/603 E- 2020/1064 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı .... A.Ş. vekili ile davalı Ünsa Madencilik Turizm Enerji Seramik Orman Ürünleri Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2002/4683-3, 1997/1733-9 (19973756-3) ve 2004/4683-37 sayılı tasarım tescil belgelerinin sahibi olduğunu, davalının anılan tasarımların aynısı-benzeri için 25.12.2014 tarihinde 2014/8940-18, 21, 24 sayılı sırasıyla tabak, kase ve tencere ürünleri için tasarım tescil başvurusunda bulunduğunu, başvuru konusu 2014/8940-18 sayılı tasarımının müvekkili adına tescilli 2004/4683-3, 2014/8940-21 sayılı tasarımının müvekkili adına tescilli 1997/1733-9 (19973756-3) ve başvuru konusu 2014/8940-24 sayılı tasarımının müvekkili adına tescilli 2004/4683-27 sayılı tasarımları karşısında yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini taşımadığını, tasarım tescil başvurusunun ilanı üzerine itiraz ettiklerini ancak YİDK’nın 2015/T-735 sayılı kararıyla itirazlarını reddettiğini ileri sürerek, YİDK kararının iptaline, davalı adına tescil olunan tasarımların hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, davacının itirazında gösterdiği tasarım tescillerindeki ürün biçimleri karşısında davalının 2014/8940-18, 21, 24 sayılı tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik vasfını taşıdığını, genel izlenim olarak farklı bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, YİDK kararının iptali istemiyle her iki davalıya karşı açılan dava bakımından davanın reddine, hükümsüzlük istemiyle davalı şirkete karşı açılan dava bakımından, davanın kısmen kabulüne, davalı adına tescilli 25.12.2014/8940-18 sayılı tasarımın hükümsüzlüğü ile sicilden terkine, sair yönden hükümsüzlük isteminin reddine karar verilmiştir.
Taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, birbirleriyle kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilerek ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınarak yapılan karşılaştırmada, davalının başvurusuna konu tasarımların konusu olan ürünün bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile daha önce davacının fiilen kullandığı tasarım tescillerine konu ederek kamuya sunduğu tabak, kase ve tencere ürünlerinin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimi arasında belirgin bir farklılık bulunduğu, YİDK aşamasında sunulan kanıtlara göre davalıya dava konusu tasarımların ayırt edicilik vasıflarının bulunduğu, ancak itirazda sunulmayan ve dava sırasında sunulan delillere göre davalının 2014/8940-18 sayılı tasarımının ayırt edici niteliğinin olmadığının belirlendiği, gerekçesiyle davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı şirket vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ve davalı şirketten ayrı ayrı alınmasına, 06/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.