Esas No: 2011/1836
Karar No: 2011/2935
Karar Tarihi: 29.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1836 Esas 2011/2935 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, borçlunun DSİ Genel Müdürlüğü’ndeki alacaklarının dağıtımı için düzenlenen sıra cetvelinde, paranın tamamının şikâyet olunana verildiğini, iştirak talepleri hakkında bir karar oluşturulmadığını, İcra ve İflas Kanunu’nun 100 üncü maddesindeki şartları taşımalarına rağmen hacze iştirak ettirilmeleri gerektiğini ve Defterdarlığın yazısına göre alacağın 530.181,66 TL olmasına rağmen, şikayet olunana daha fazla pay verildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Şikâyet olunan vekili, alacaklarının rüçhanlı olduğunu ve vadesi geçmiş 8.304.855,17 TL alacaklarının bulunduğunu savunarak, şikâyetin reddini istemiştir.
İcra Mahkemesi"nce, dosya kapsamına göre, şikâyetçinin takibinin İcra ve İflas Kanunu’nun 100 üncü maddesinin ikinci bendinde sayılan belgeye dayalı olduğu ve dava tarihi itibariyle ilk hacze iştirak hakkına sahip bulunduğu gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline, şikayet olunana isabet eden payın garameten paylaştırılmasına karar verilmiştir.
Kararı, şikâyet olunan vekili temyiz etmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 100 üncü maddesi, 268/I’inci maddedeki istisna dışında, ancak bu kanuna göre yapılan icra takipleri bakımından uygulanabilir. Bir diğer ifade ile anılan düzenleme ile kamu alacaklarının takip ve tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre konulan hacizlere iştirak, kural olarak mümkün değildir. Bu itibarla şikayetçinin takip dayanağının önceki tarihte açılmış dava sonunda elde edilen bir ilam olması, şikayet olunan Vergi Dairesinin haczine iştirak hakkı vermeyeceğinden, aksine gerekçe ile kurulan hükmün bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, şikâyetçi vekilinin diğer iddiası şikayet olunan Vergi Dairesinin alacağının miktarında çelişki bulunduğu noktasındadır.
Davalı ... dairesinin haczi 26.12.2002 tarihli olup, bu haciz konulduğu tarihteki alacak ile buna, paylaşıma konu paranın tahakkuku tarihine kadar işleyecek faiz ve diğer fer’ilerin karşılanmasını sağlar. Bir diğer ifade ile bu haczin konulmasından sonra doğan vergi alacakları, bu haciz kapsamında değildir.
Bu durumda İcra Mahkemesi"nce vergi alacağı olarak sıra cetvelinde esas alınan 8.304.855,17 TL’nin hangi tarih itibariyle oluştuğu ve iddia çerçevesinde Defterdarlık yazısı ile aradaki farkın nereden kaynaklandığı, ilgili kurumdan sorulmalı ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, 29.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.