Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3094 Esas 2022/6827 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3094
Karar No: 2022/6827
Karar Tarihi: 10.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3094 Esas 2022/6827 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/3094 E.  ,  2022/6827 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13.HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14.11.2018 tarih ve 2015/37 E- 2018/1169 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı Enerji Petrol Ürünleri Pazarlama A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 18.02.2021 tarih ve 2019/927 E- 2021/242 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı Enerji Petrol Ürünleri Pazarlama A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı Enerji Petrol Ürünleri Pazarlama A.Ş. arasında 2005 yılında 15 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığını, Rekabet Kurulu kararı ile bayilik sözleşmelerinin 5 yıl ile sınırlandırılması üzerine 25/10/2010 yeniden bayilik sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeden önce yapılan ön sözleşmenin “Bayiinin taahhüdü” başlıklı 3. maddesinde, “Bayi, şirkete vermiş olduğu karşılıksız sekiz adet çek toplamı olan 192,857,74 TL'yi ileride akdedilecek bayilik sözleşmesi akit tarihi itibarı ile altı taksitte ödeyecek, taksitlerin teminatı olarak Şirkete bu konuda çek verilecektir.” düzenlmesine istinaden davacının imzasını taşıyan, içinde davaya konu çekin de olduğu iki adet çekin teminat amaçlı davalıya verildiğini, müvekkilinin taksitli borcunu süresi içerisinde ödediğini, bu arada aldığı yakıtları bedellerini de peşin ödediğini, müvekkilinin davalının mal verme taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle 07/02/2012 tarihinde bayilik sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini, fesih tarihinde müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, buna rağmen teminat olarak verilen çeklerin davalı Enerji Petrol Ürünleri Pazarlama A.Ş. tarafından sonradan doldurularak ciro edilip diğer davalı ... Hizmetleri A.Ş'ye tahsil için verildiğini, müvekkili aleyhine kambiyo senedine dayalı olarak takip başlatıldığını, takip konusu çekin teminat çeki olduğunu, diğer davalının iyi niyetli hamil olmayıp davalılar arasında temlik ilişkisi bulunduğundan, faturasız alacağın devir alınmasının mümkün olmadığını ileri sürerek Bakırköy 17. İcra Müdürlüğünün 2012/8384 sayılı takip dosyasına konu 14/02/2013 tarihli 3083487 seri no'lu 85.650.-TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, tahsil edilmiş alacak kalemleri varsa davalıdan istirdadına, takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Petrol Şirketi vekili, fesih tarihi itibarı ile davacının borcunun olmadığı iddiasının doğru olmadığını, dava konusu çekin davalıya bizzat davacı tarafından doldurulmak suretiyle bayilik sözleşmesi gereği davalıdan almış olduğu akaryakıt bedellerinin ödenmesi için verildiğini, müvekkilinin de akaryakıt faturaları ekinde bu çeki faktoring işleminde kullandığını, dava konusu çekin, davacının müvekkilinden almış olduğu 28-11-2011 tarihli 46.898,76 TL, 21-09-2011 tarihli 8,218,31 TL ve 21-09-2011 tarihli ve 45.227,65 TL tutarlı mal alımları nedeniyle düzenlenen faturalara istinaden müvekkili şirketin 2006 yılından beri faktoring sözleşmesi yaptığı Fiba Grubuna verildiğini, söz konusu çekin karşılıksız işleminden sonra davalı ... tarafından icra takibine konu edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı Faktorüng şirketi vekili, 6361 sayılı Kanun’un 9/3 maddesi gereği davacı ile diğer davalı arasındaki def’ilerin müvekkili şirkete sürülemeyeceğini, dava konusu çekin teminat için verildiği iddialarının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı Enerji Petrol tarafından toplam 53.445,96 TL'lik faturanın dava konusu çek ile tahsil edildiği iddia edilmiş ise de bu bedelin dava konusu çekle ilgisi olmayıp 23/09/2011 tarihli 53.446.-TL bedelli davacı çeki ile ödenmiş olduğu bu nedenle Faktoring firmasının alacağı temlik alırken temlik alacağının daha önceden ödenmiş olduğunun tespit edildiği, bu nedenle iyi niyetli hamil sayılamayacağı, davalı Enerji Petrol'ün davacıya ilişkin 2011 yılı açılışındaki borç bakiyesinin dayanaksız olduğu ve ticari kayıtlarına dahi işlenmediği, faktoring şirketine dava konusu çeke karşılık temlik etmiş olduğu 28/11/2011 tarihli 46.898,76 TL bedelli fatura muhteviyatının tesliminin ispatlanamadığı, davalının ticari defter kayıtlarına işlenmeden dayanaksız olarak düzenlendiği, bu nedenlerle davacının dava konusu çekten dolayı 85.650,50 TL borcunun olmadığı, çekin teminat çeki olarak verildiği, borcun ödenmesi karşılığı kullanılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, Bakırköy 17. İcra Müdürlüğünün 2012/8384 sayılı dosyasına konu 14/02/2013 tarihli, 3083487 seri nolu, 85.650.-TL bedelli çekle ilgili davacının borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyeti ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili ve davalı Petrol Şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, akaryakıt satışı karşılığında alındığı belirtilen dava konusu çek bedeline dayanak gösterilen 28.11.2011 tarih 180395 nolu 46.898,76 TL bedelli faturanın davacı kayıtlarında bulunmadığı, bu fatura muhteviyatının davacıya teslim edilmediğinin EPDK'dan gelen otomasyon sistemi kayıtları ile sabit olduğu, 31.12.2010 tarihli 38.751,74 TL bedelli faturanın ise davalı Enerji Petrol'ün kendi ticari defter kayıtlarında da olmadığı, yine davalının 2010/12. dönem BS formunda da bu faturanın bildiriminin yapılmadığı, diğer davalıya temlik edilen toplam 53.445,96 TL'lik faturalar karşılığının dava konusu çek ile değil 23/09/2011 tarihli 53.446,00 TL bedelli davacı çeki ile ödendiği, bu hali ile, davacının, dava konusu çekten dolayı davalı Enerji Petrol şirketine, dolayısıyla diğer davalı ...'e borçlu olmadığı, tacir olan davalının, dava konusu çekin sehven vade tarihinde muhasebe kayıtlarına girildiği iddiasının, ispatlanmadığı gibi dinlenemeyeceği, bilirkişi raporunda, davacının 2011 ve 2012 yıllarına ait kanuni defterlerinin açılış tastiklerinin yapıldığı, kapanış tasdiklerinin yapılmasında 2011 2012 yıllarında yürürlükte olan 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanuna göre mecburiyet olmadığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğunun tespit edildiği, karşılığında ürün teslimi yapıldığı ispatlanmayan faturanın, davalı defterlerinde kayıtlı olmasının sonuca etkili olmayacağı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, İİK 72/5 maddesi uyarınca borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline hükmedileceği, takdir edilen zararın, alacağın %20’sinden aşağı olamayacağı, somut olayda; davalı Enerji Petrol Ürünleri Pazarlama A.Ş. tarafından davacı aleyhine başlatılmış bir icra takibi bulunmadığı ve böylece adı geçen şirket yönünden anılan yasa hükmündeki kötüniyetli takip koşulunun gerçekleşmediği, diğer davalı ... Hiz. A.Ş.'nin ise, davalı Enerji Petrol ile önceden imzalanan bir faktoring sözleşmesinin bulunduğu, dava konusu çekle ilgili alacak bildirim formları tanzim edilerek davalı Enerji Petrol yetkilisinin imzası ve alacağa mesnet fatura örneklerinin alındığı, faturalar üzerinde faktoring şirketine temlik edildiğine dair kaşelerin mevcut olduğu, çek üzerinde teminat olarak verildiğine dair herhangi bir ibare bulunmadığı nazara alındığında, davacı aleyhine kötüniyetle icra takibi başlattığının kabul edilemeyeceği, bu hali ile mahkemece davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin isabetli olduğundan davacı vekilinin istinaf sebebinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının ve davalı Petrol Şirketinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı Enerji Petrol Ürünleri Pazarlama A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı Enerji Petrol Ürünleri Pazarlama A.Ş. vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4.388,07 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Enerji Petrol Ürünleri Pazarlama A.Ş.'den alınmasına, 10/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara