Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2388 Esas 2011/2925 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2388
Karar No: 2011/2925
Karar Tarihi: 28.12.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2388 Esas 2011/2925 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi         2011/2388 E.  ,  2011/2925 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatif tarafından müvekkiline aidat borcunun ödenmesi için iki ihtarname gönderildiğini, müvekkilinin aidat borcunun bulunmaması nedeni ile istenilen ödemeyi yapmadığını ve üyelikten ihracına karar verildiğini, müvekkilinin sabit ödemeli üye olduğundan kendisinden aidat istenemeyeceğini, bu nedenle ihtarnamelerdeki miktarların ödenmemesine dayanılarak verilmiş olan ihraç kararının haksız olduğunu ileri sürerek, ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının sabit veya peşin ödemeli üyelik statüsünün bulunmadığını, davacının üye olurken ödediği 5.000 TL dışında bir ödeme yapmadığını, diğer ortakların ödemelerinin davacının ödemesini geçtiğini, bu hususların daha önce davacı tarafından açılan başka bir davada sabit olduğunu, ihtarnamelerde talep edilen miktarlarda yanlışlık olmadığından ihraç kararının doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatif kayıtlarının incelenmesinde ihraç kararına esas olan borcun varlığının ve miktarının belirlenemediğinden denetlenemediğini, buna dayanılarak verilen ihraç kararının da usulüne uygun olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile 10.02.2008 tarihli ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Dava, kooperatif ortağının 2001-2007 yıllarına ait aidat borçlarını ödemediğinden bahisle verilen ortaklıktan çıkarma kararının iptali istemine ilişkindir.
    İhraç kararına dayanak teşkil eden ihtarnamelerde ortağa bildirilen borç miktarı gerçek borç miktarını yansıtmalıdır. Aksi halde, ortak, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. ve 27. maddesi hükümlerine uygun şekilde temerrüde düşürülmüş olmaz. Menfi tespit davası açılmış ise ihtarname ile bildirilen borç miktarının gerçek borç miktarı olup olmadığı henüz ortaya çıkmamış olacağından, bu ihtarnamelerin dayanak yapılması, suretiyle ihraç kararı verilemeyeceğinin kabulü gerekir. Davacının Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/148 esas sayılı, davasına konu olan aidat alacağı ile ilgili olarak davalı kooperatife
    karşı, borçlu olmadığının tespitine ilişkin ilişkin dava dosyasının fotokopilerini davalı vekili sunmuştur Bu durumda o dava, anılan ilke çerçevesinde ele alınıp değerlendirilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3) Kabule göre de, davacı peşin ödemeli üye olduğunu ve 5.000,00 TL dışında ödeme yükümlülüğün olmadığını ileri sürmüştür.
    1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadırlar. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkca ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın ( devam eden inşaatların finansmanına katılımı için ) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsemedikçe 1163 sayılı Yasa"nın 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz.
    Bu durumda, davacının peşin ödemeli ortak olduğuna ilişkin iddiası dikkate alınarak, mahkemece, kooperatifin defter ve kayıtları ve genel kurul kararları üzerinde kooperatif alanında uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak, davacı hakkında sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa kabul konusunda genel kurulca bir karar verilip verilmediği ya da bu hususun genel kurulca benimsenip benimsenmediği, ihraç kararına dayanak ihtarnamelerde gösterilen borcun, üyelik aidatına mı, yoksa alt yapı veya genel yönetim giderlerine mi ilişkin olduğu, ihtarnamelerde istenilen borcun gerçek borcu yansıtıp yansıtmadığı konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak, buna göre peşin ortaklık mevcut ise davacının genel idare ve alt yapı giderlerinden borcu bulunup bulunmadığı, peşin ortaklık mevcut değil ise inşaat finansman giderleri dahil tüm aidat borcu tesbit edilerek, buna göre ihracın yerinde olup olmadığı incelenmelidir. Bu hususların tespiti bakımından dosyada mevcut genel kurul tutanaklarından davacının varsa gerçek borcunun tespiti mümkün iken, diğer üyelerin borçlarının tespit edilmediğinden bahisle davacının da gerçek borcunun belirlenemediği yönündeki bilirkişi raporuna itibar edilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda tüm bu açıklamalar çerçevesinde inceleme ve değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ve 3 ) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara