(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi 2011/4723 E. , 2011/2915 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki üyeliğin tespiti davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline, üyesi olduğu davalı kooperatifçe 1987 tarihinden bu yana hazirun cetvellerinde isminin bulunmadığı, bu sebeple üyeliğinin olmadığının bildirildiğini, ancak 23.10.1999 tarihli Türkiye Ticaret Sicili gazetesinde yayınlanan kooperatif anasözleşmesinde yönetim kurulu üyesi ve kurucu üye olarak müvekkilinin isminin yer aldığını, kooperatif tarafından her hangi bir bildirimde bulunulmaması sebebiyle müvekkilinin 2002 yılından beri her hangi bir aidat ödemediğini ancak üyeliğini kimseye devretmediğini, istifa etmediğini ve hakkında her hangi bir ihraç kararı alınmadığını ileri sürerek üyeliğin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatif kayıtlarında davacının üyeliğine dair her hangi bir kayıt ve belgeye rastlanılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi" nin 2008/3906 E. 2009/801 K. Sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda dosya kapsamı ve uyulan bozma ilamına göre, davacının uzun bir süre kooperatifle ilişki kurmadığı, yükümlülüklerini de yerine getirmediği, kooperatife yaptığı başvurularını yazılı biçimde ispatlaması gerektiği, davacının sözlü başvurularının varlığı doğru olsa dahi bunların sonuçsuz kalması üzerine yasal yollara başvurması gerektiği, bu tür bir davranış sergileyen üyenin daha sonra üyeliğinin tesbiti için dava açmış olmasının iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına 28.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.