Esas No: 2011/3738
Karar No: 2011/2912
Karar Tarihi: 28.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3738 Esas 2011/2912 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, çekilen kur" a sonucu müvekkiline 39 nolu meskenin isabet ettiğini, müvekkilinin bu mesken için 6.000,00 TL şerefiye bedeli ödediğini, inşaat planına göre evinin önünde kalorifer kazan dairesi ve kapıcı dairesinin olmadığını, ancak daha sonra davalı kooperatifin kalorifer kazan dairesi ile kapıcı dairesinin yerini değiştirerek müvekkilinin evinin batı tarafına yapmaya başladıklarını, bu yapıların evin değerini kaybettirdiğini ileri sürerek, müvekkilinden alınan 6.000,00 TL şerefiye bedelinin iadesi ile ayrıca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000,00 TL şerefiye bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili, 21.12.2011 ıslah dilekçesi ile ödenen şerefiye bedeli olarak 6.000,00 TL" nin iadesini istemiş iseler de 1.924,00 TL şerefiye bedeli ödediklerini ileri sürerek, bu bedelin iadesini istediklerini, ayrıca değer kaybı olarak kendilerine ödenecek şerefiye bedeli yönünden taleplerini 10.500,00 TL" ye arttırdıklarını belirtmiştir.
Davalı vekili, davacıya isabet eden 39 nolu meskenin bodrumlu dairelerden olduğunu, kur"anın çekildiği genel kurulda puanlamaya esas vaziyet planı ile puanlama tablosunun birlikte görüşülerek değerlendirildiğini,diğer dairelerden m2 olarak fazla olması sebebiyle bodrumlu daireleri çeken üyelerden şerefiye bedeline eklenen fazla maliyet bedeli olan 2.476,80 TL" nin alınmamasına karar verildiğini, davacının da bu karar doğrultusunda 1.924,00 TL şerefiye bedeli ödediğini, vaziyet planına göre davacının dairesi ile birlikte sekiz dairenin batı tarafının sosyal tesisi alanı olarak göründüğünü, genel kurulda görüşülerek sosyal tesis bölümüne kalorifer kazan dairesi ile kapıcı dairesi ve küçük bir toplantı salonu yapılmasına karar verildiğini, vaziyet planının sonradan değiştirilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 9.947,20 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesi" nin 2008/5955 E. 2009/7085 K. sayılı ilamı ile; şerefiye bedellerinin önceki projeye göre belirlendiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davalı kooperatif vekilince şerefiye bedellerinin proje değişikliği yapıldıktan sonraki duruma göre belirlendiğinin savunulmuş olmasına göre bu hususun hiç araştırılmadığı, zira 12.02.2000 tarihli Genel Kurulda kalorifer kazanlarının davacının dairesinin önüne yapılacağının görüşüldüğü, şerefiye bedelinin belirlendiği puanlama tablosunun tarihinin olmadığı, somut olayda şerefiye bedellerinin hangi duruma göre belirlenmiş olduğu, kalorifer kazanı ile kapıcı dairesinin yerinin neye göre belirlendiğinin açıklığa kavuşturulması gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, kalorifer dairesi ile kapıcı dairesinin davacının taşınmazının değerini düşürecek şekilde yapıldığı, meskenin değerinin 10.500,00 TL azaldığı, davacıdan alınmayan bodrum kat değeri düşüldükten sonra davacıya ödenmesi gereken şerefiye bedelinin 8.023,20 TL olduğu, ayrıca davacıdan haksız olarak alınan 1.924,00 TL şerefiye bedelinin de iadesinin gerekeceği gerekçesiyle toplam 9.947,20 TL" nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğine dayalı tazminat ve haksız olarak ödendiği iddia edilen şerefiye bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece Yargıtay 16. Hukuk Dairesi" nin yukarıda açıklanan bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekçelerinde belirtilen hususlar yerine getirilmemiştir. Bu durumda mahkemece 12.02.2000 tarihli Genel Kurul Kararı ve hazirun cetvelleri üzerinde değerlendirme yapılıp, gerekirse kooperatif konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak karar verilmesi gerekirken, adı geçen genel kurul içeriği dikkate alınmadan dosya kapsamına göre kesinleşmiş olduğu anlaşılan vaziyet planına göre değerlendirme yapılarak eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gibi, davacının ıslah dilekçesinde faiz talebi bulunmamasına rağmen ıslah edilen miktarlara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.