Esas No: 2021/2764
Karar No: 2022/6776
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2764 Esas 2022/6776 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2764 E. , 2022/6776 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Denizli Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07.04.2017 tarih ve 2015/835 E- 2017/306 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 30.09.2020 tarih ve 2019/1734 E- 2020/1118 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalının arasında havlu ve bornoz yapımında kullanılmak üzere hammadde temini yönünde anlaşma yapıldığını, davalıdan alacağı ham maddelere güvenerek yeni sezon ürünlerine ilişkin reklamasyon amaçlı çanta ve kataloglar bastırdığını ve siparişler aldığını, ancak davalı firmanın sürekli hatalı kumaşlar göndermesi sebebiyle müvekkilinin siparişleri zamanında yetiştiremediğini, müvekkilinin satışlara olumlu katkı sağlamak amacıyla yaptığı katalog ve reklamasyon giderlerinin davalı firmanın ayıplı mal teslimatları nedeniyle amacına ulaşamadığını, davalının davacıya gönderdiği bir kısım malın ayıplı olduğunu kabul ederek iade aldığını ve bu tutarın taraflarca cari hesaptan düşüldüğünü, bu nedenle takibe konu reklamasyon giderlerinden davalının sorumlu olması gerektiğini belirterek, takibe yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı ile davacının karşılıklı ticaret yaptığını ve anlaşma kapsamında ürünlerin davacıya eksiksiz teslim edildiğini, ancak davacının bu ürünlere karşılık davalıya olan borcunu ödemediğini, ayrıca davacının herhangi bir ayıp ihbarında da bulunmadığını, takip konusu faturaların davalı tarafından kabul edilmediğini belirterek davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, taraflar arasında havlu ve bornoz yapımında kullanılmak üzere kumaş alım satımı hususunda anlaşmaya varıldığı, davacının iddiasına göre davalı tarafından gönderilen malların ayıplı olması nedeniyle iade edildiği, üretilecek bornoz ve havluların piyasada daha iyi koşullarda satılması amacıyla reklamasyon gideri yapıldığı, ancak ayıplı malların iade edilmesi nedeniyle reklam giderleri açısından zararlarının bulunduğunun ileri sürüldüğü, davacı vekilinin duruşma sırasındaki beyanlarından da anlaşılacağı üzere davanın işbu reklamasyon giderlerinin tahsili talebine ilişkin olduğu, ancak davacı tarafça süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yapılan bir ayıp ihbarının bulunmadığı, davacı tarafın yemin deliline başvurması üzerine davalı şirket yetkilisi tarafından mahkemenin huzurunda yeminin eda edildiği, ayrıca yapıldığı iddia olunan reklamasyon giderlerine ilişkin olarak davacı tarafça herhangi bir belge veya fatura ibraz edilmediği, bilirkişi raporuna göre ayıplı olduğu iddiasıyla davalıya iade edilen ürünlerin alacaklarına mahsuben iade alındığı ve bu ürünlerin başka bir firmaya satıldığının belirtildiği, sonuç olarak ayıp iddiasının ve davanın davacı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, takip konusu faturaların reklamasyon gideri ve kargo masrafına ilişkin olduğu, takibe konu faturalardan kargo ücretine ilişkin 396,23 TL'lik faturanın davalının muhasebe kaydına alındığının bilirkişi raporundan anlaşıldığı ve davalı kayıtlarına aldığı bu fatura bedelini davacıya ödediğini ispatlayamadığı, bu nedenle davalının icra takibinde kargo ücretine ilişkin fatura yönünden itirazının iptaline karar vermek gerektiği, takip konusu reklamasyon giderlerine ilişkin davacının istinaf talebinin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, Denizli 7. İcra Müdürlüğü'nün 2015/1594 Esas sayılı dosyasındaki asıl alacağın 396,23 TL lik kısmına yönelik davalının itirazının iptaline, takibin bu alacak miktarı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit nitelikte olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20'si olan 79,246 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.