Esas No: 2011/4168
Karar No: 2011/2901
Karar Tarihi: 28.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/4168 Esas 2011/2901 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi iken üyelikten çıkma talebinin kabul edildiğini, müvekkilinin kooperatife yaptığı ödemelerin iade edilmediğini, her ne kadar 29.06.2003 tarihli genel kurulda ortaklıktan ayrılan üyelerin ödemelerinin üç yıl ertelenmesine karar verilmiş ise de, bu kararın kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 6.200,00 TL"nin 29.07.2003 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince, Kooperatifler Kanunu"nun 17/2. maddesine dayalı olarak erteleme kararı alınsa da bu kararın davalı kooperatife sadece yapacağı geri ödemeleri üç yıla kadar erteleme hakkını vereceği, bu sürenin sonunda davacı ortağın yaptığı ödemelerin iadesini ayrıldığı yılın bilançosu tarihinden itibaren bir ay geçtikten sonra geri isteyebileceği gerekçesiyle, bozulması üzerine mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile 6.200,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, çıkma payının tahsili istemine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17/1. maddesi gereğince, kooperatiften ayrılan ortağın ayrıldığı yıla ait genel kurulda kabul edilerek kesinleşen bilançoda belirtilen genel giderlerden (masraflardan) hissesine isabet eden meblağ düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkı vardır. Bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. Bu yasal düzenlemeye uyulması gerektiği gibi, aksine uygulamanın, diğer ortakların aleyhine olacağı da kuşkusuzdur. Çıkma payı hesaplanması sırasında, genel giderlere katılmamasının, davacının nedensiz zenginleşmesine yol açacağı da ortadadır.
Oysa, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda çıkma payı hesaplanırken davacıya ait genel giderlerin düşülmediği, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, kooperatif konusunda uzman bir bilirkişiden yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Öte yandan, bilirkişi raporunda asıl alacak miktarının 5.510,00 TL, işlemiş faizin 4.894,00 TL olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemece asıl alacak ve işlemiş faiz tutarları açıklanmadan toplam 6.200,00 TL"ye hükmedilerek BK"nun 104/son maddesi hükmüne aykırı olarak faize faiz yürütülmesi sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, davacının fazla yatırdığı peşin harç ile davalının peşin harcının istek halinde iadesine, 28.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.