Esas No: 2015/373
Karar No: 2015/81
Karar Tarihi: 08.04.2015
Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/373 Esas 2015/81 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik,dolandırıcılık
HÜKÜM : a) Sanık Meliha Beder"in resmi belgede sahtecilik suçundan beraat
b) Sanıklar ... ve Meliha Beder hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının ortadan kaldırılması
c) Sanık ..."in resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet
Yokluğunda verilen ve adli tatil içinde 02.08.2010 tarihinde tebliğ edilen hükmün, temyiz süresinin adli tatil bitiminde başlayacağı gözetildiğinde, sanık müdafii tarafından 06.09.2009 tarihinde süresinde temyiz edildiği; katılan vekilinin temyiz isteminin dilekçe içeriğine göre sanıklar hakkındaki tüm hükümlere yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede gereği görüşüldü;
I- Sanıklar hakkında “dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4. maddesinde öngörülen asli zamanaşımı, sanıkların sorgusunun yapıldığı 12.05.2005 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden; kamu davasının vaki zamanaşımları nedeniyle ortadan kaldırıldığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Sanıklar hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan verilen hükümlere yönelik sanık ... müdafi ile katılan vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
1- Sanıklar hakkında aralarındaki ticari ilişki nedeniyle katılana verdikleri senetlerde kefil adına sahte imzalar atmak suretiyle iştirak halinde resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddiasıyla açılan davada, katılanın soruşturma aşamasındaki beyanında sanıklar tarafından suça konu senetlerin kendisine 2003 yılı Nisan ayı içerisinde verildiğini söylemesi, ancak dosya kapsamından suç tarihinin denetime olanak verecek şekilde belirlenememesi karşısında; dava zamanaşımı süresinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti amacıyla katılanın ifadesine başvurulup senetleri sanıklardan hangi tarihte aldığı açıklattırılarak suç tarihinin belirlenmesi ile sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- 5237 sayılı TCK.nun 43/1. maddesinde, 765 sayılı Yasanın 80. maddesinden farklı olarak “değişik zamanlarda” denilmek suretiyle aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağının bulunmaması, suça konu senetlerin aynı anda katılana verildiğinin anlaşılmasına göre; 765 sayılı Yasanın aksine, 5237 sayılı Yasanın zincirleme suça ilişkin hükmünün uygulanamayacağı dikkate alınarak 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca 765 ve 5237 sayılı TCK. nun ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasanın tespiti gerektiği gözetilmeden sanık ... hakkında uygulamalı karşılaştırma yapılmadan ve koşulları bulunduğu halde 765 sayılı Yasa"nın 80. maddesi de uygulanmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşüncenin aksine BOZULMASINA, 08.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.