Esas No: 2021/2045
Karar No: 2022/6772
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2045 Esas 2022/6772 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2045 E. , 2022/6772 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'nin 2020/979 K. sayılı kararı, davacının \"Akıl Almaz Koruma\" ibareli marka tescil başvurusunun reddedilmesi ile ilgili istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Davacı, markanın ayırt edici olduğunu ve hukuka aykırı bir şekilde reddedildiğini iddia etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, markanın basit ve sıradan bir slogan olduğunu ve ayırt edicilik içermediğini belirterek, istinaf başvurusunu reddetmiştir. Temyiz edilen karar da onanarak, davacının isteği reddedilmiştir. Kararda, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7/1-a maddesi uyarınca marka başvurusunun reddedilebileceği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14.03.2018 tarih ve 2017/309 E- 2018/111 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 13.11.2020 tarih ve 2019/586 E- 2020/979 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının 01.11.2016 tarihinde "AKIL ALMAZ KORUMA" ibareli markanın 9, 16, 35, 38, 41 ve 42 sınıfları için adına tescil başvurusunda bulunduğunu, 2016/87018 kod numarası verilen marka tescil başvurusunun Markalar Dairesi tarafından 556 sayılı KHK'nın 7/a maddesi uyarınca resen reddedildiğini, bunun üzerine müvekkilinin ret kararının kaldırılması istemiyle itirazda bulunduğunu, YİDK'nın 2017/M-4929 sayılı kararıyla işaretin anlamı ve oluşturduğu genel algı itibariyle ayırt edici olmadığı gerekçesiyle 556 sayılı KHK’nın 7.maddesinin a bendi hükmü uyarınca itirazın reddine karar verildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, işaretin ayırt edici olduğunu ve marka olabilme vasfının olduğunu, bu nedenlerle tescil başvurusunun reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ifade ederek, YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, "Akıl Almaz Koruma" ibaresinin basit ve sıradan marka algısı yaratmayacak nitelikte olduğunu, işaretin başvuru kapsamındaki reddedilen ürün ve hizmetleri başka teşebbüslerinkinden ayırt etme koşulunu sağlayamayacağını, bu sebeple işaretin başvuru kapsamındaki tüm mal ve hizmetler bakımından ayırt edici olmadığını, 556 sayılı KHK’nın 7.maddesinin a bendi hükü uyarınca reddine dair kararın hukuka uygun bulunduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, "Akıl Almaz Koruma" ibareli sloganın, ortalama tüketicilere 9, 35, 38, 41 ve 42.sınıftaki ürün ve hizmetler bakımından marka algısı yaratmayacağı, ortalama yararlanıcı kesimin bu işareti basit bir slogan olarak algılayacağı ve ona markasal bir anlam atfetmeyeceği, bu nedenle başvuru konusu işaretin bu haliyle, kamunun ilgili kesiminin anılan 9, 35, 38, 41 ve 42.sınıftaki ürün ve hizmetlerle işaret arasında markasal bir bağlantı kurmasını sağlayacak bir ayırt edicilik içermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının dava konusu edilen marka başvurusunun "Akıl Almaz Koruma" ibareli olduğu, marka başvurusunun kapsamının 9, 35, 38, 41 ve 42. sınıftaki ürün ve hizmetleri içerdiği, başvuru konusunun bir bütün olarak dikkate alınması gerektiği, "Akıl Almaz Koruma" ibareli başvurunun, gerekçeli kararda da belirlendiği üzere, sunulacak ürün ve hizmetlerin inanılacak gibi olmayan bir koruma tesis ettiğine yönelik mesaj verdiği, "Akıl Almaz Koruma" ibareli başvurunun, ortalama tüketicilerde, başvuru kapsamındaki mal ve hizmetler bakımından, marka algısı oluşturmayacağı, kapsamında bulunan ürün ve hizmetlerle işaret arasında markasal bir bağlantı kurmasını sağlayacak bir ayırt edicilik içermediği, 556 sayılı KHK’nın 7/1-a maddesi uyarınca marka başvurusunun reddine dair kararın hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.