(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi 2011/3954 E. , 2011/2888 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin Fatsa ile Aslancami hattında taşımacılık yapan eski taşıyıcılar kooperatifinin kurucu üyesi olarak çalıştığını, yapılan düzenlemelerden sonra belediye tarafından davalı kooperatifin kurulduğunu, hatta çalışacak plakaların üyelere tahsis edildiğini, ancak müvekkilinin kooperatif üyeliğine kabul edilmediğini ve kendisine plaka tahsisinin yapılmadığını ileri sürerek, kooperatif üyeliğinin tespitini, adına plakanın tahsis ve tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatif anasözleşmesine göre ortaklığa alınma konusunda yetkinin yönetim kuruluna ait olduğunu, mahkemenin bu konuda yetkisi olmadığını, davacının amaca uygun motorlu taşıtı olmadığı için kooperatife üye olmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kooperatifin amacına uygun aracı bulunmadığı, taşıyıcılığı eylemli olarak meslek edinmiş esnaf olma şartını haiz olduğunu ve ortak olmak için yönetim kuruluna yazılı başvurusunun bulunduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti ve hat plakasının tescili istemine ilişkin olup, mahkemece verilen karar eksik araştırmaya dayanmaktadır. Davacının kurucu üyesi olduğunu iddia ettiği kooperatif ile davalı kooperatif üyelerinin aynı olup olmadığı, birleşme ve ünvan değiştirme gibi durumun olup olmadığı üzerinde durulmadığı gibi, davalı kooperatife bir başvurusunun olup olmadığı; başvurusu yok ise, davacının davalı kooperatife aidat yatırıp yatırmadığı, genel kurula çağırılıp çağrılmadığı, davacının varsa ödemelerinin kabul edilip edilmediği, diğer anlatımla davacının zımni (örtülü) olarak üyeliğinin benimsenip benimsenmediği de tartışılmamıştır. Bu durumda, bu hususların tespiti bakımından, davalı kooperatif kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.