Esas No: 2021/4217
Karar No: 2022/6825
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4217 Esas 2022/6825 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/4217 E. , 2022/6825 K.Özet:
Davacı şirket, dava dışı şirket tarafından verilen karşılıksız çeklerin dışında elinde tuttuğu çekleri iade ettiğini ve davalının bu çeklerden birini haksız yere kullanarak takibe koyduğunu iddia etti. Mahkeme, davalı tarafın çeki iyi niyetli olarak almadığını ve dava dışı şirket ile bağlantısını ayrıldıktan sonra da sürdürdüğünü tespit ederek davanın kabulüne karar verdi. Davalı ise çekte hamil olduğunu belirterek davanın reddini istedi. Temyizde, bütün itirazların reddedilmesine karar verildi. Kararda, Türk Ticaret Kanunu'nun 600/3, 182/2, 193/1 maddeleri ile İcra ve İflas Kanunu'nun 56. maddesi referans olarak kullanıldı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17.11.2020 tarih ve 2019/197 E. - 2020/297 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin dava dışı Yaman Yakıt Ltd. Şti. ile kömür ticareti yaptığını, dava dışı şirket tarafından davacıya verilen çeklerin birinin karşılıksız çıkması üzerine tarafların protokol yaparak karşılıksız çıkan çek dışında davacının elindeki çeklerin dava dışı Yaman Yakıt Ltd. Şti.’ye iade edildiğini, bu çeklerden birinin dava dışı şirketin yetkilisi veya yakın ilişki içinde olduğu davalı tarafından çekteki davacı cirosunun iptal edilmemesinden yararlanılarak davacıya kaşı takibe konulduğunu, davacının bu takipten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının çekte lehtar ve birinci ciranta, kendisinin ise hamil olduğunu belirterek davacının iddialarının onu sorumluluktan kurtaramayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, dosyaya konu çekin 29.03.2012 tarihli protokol hükümleri gereğince davalı tarafa iade edildiğinin anlaşıldığı, somut olayda davalı ...'ın dava dışı Yaman Yakıt... Ltd. firmasının kurucu ortağı ve müdürü olması, daha sonra davalı tarafın annesi olduğu anlaşılan ...'ın 10.11.2011 tarihinde dava dışı şirketin müdürü olarak atandığı, davalı ...'ın, dava konusu çeki davacı tarafa verdiği tarih itibariyle dava dışı şirketin ortağı ve müdürü olduğu, keşideci olan dava dışı şirket adına atılan imzanın davalı tarafa ait olduğu, tüm bu hususların bir arada değerlendirilmesi neticesinde davalı tarafın dava dışı şirket ile irtibatını ortaklık ve müdürlükten ayrıldıktan sonra da devam ettirdiğinin kabulünün gerektiği, davalı taraf ile dava dışı şirketin borçlu olduğu Gaziantep 8. İcra Dairesi'nin 2012/250 sayılı takip dosyasına istinaden hazırlanan 29.03.2012 tarihli protokol doğrultusunda davalı tarafın vereceği ödeme taahhüdü karşılığında iade edildiği anlaşılan çek nedeniyle davalı tarafın iyi niyetli hamil olduğunun kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Hatay 2. İcra Dairesinin 2013/3649 sayılı icra takibine konu 30.02.2012 tarih 141.000,00 bedelli takibe konu çek nedeniyle davacının alacaklı olarak görünen davalı ...'a borçlu olmadığının tespitine, takibe konu bedel üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 7.223,78 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.