Esas No: 2021/2382
Karar No: 2022/6790
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2382 Esas 2022/6790 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2382 E. , 2022/6790 K.Özet:
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen karar, bir marka hakkı ihlali davasında davacı tarafın haklı bulunarak davalı adına tescilli olan markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesiyle sonuçlanmıştır. İlk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi tarafından da kararın doğru olduğu belirtilmiştir. Tescil işleminin kötüniyetli olduğuna karar verilmesinde davalının davacının markasının fotoğrafını kullanarak markayı kendisi adına tescil ettirmesi etkili olmuştur. Kararın dayandığı hukuk kuralları ise 556 sayılı KHK'nın 35/1. maddesi ve kötü niyetli tescilin hükümsüzlüğü ilkesidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Van 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 26.06.2018 tarih ve 2017/94 E. - 2018/341 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.02.2021 tarih ve 2018/2815 E. - 2021/84 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 37 yıldır ticari faaliyetlerini sürdürmekle birlikte 20 yıldır "ZARRIN MEHR" markasını tescilsiz olarak kullandığını ve son 13 yıldır da markayı tescilli olarak kullanmaya başladığını, "ZARRIN MEHR" ibareli marka ve logoyu 27/07/2003 tarihinde 105921 tescil numarası ile İran'da tescil ettirdiğini, davalı yanın müvekkili ile aynı sektörde ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü ve kendisine ait internet sitesinde müvekkiline ait ürünleri ticari faaliyetlerine konu ettiğini, davalı yanın müvekkiline ait "ZARRIN MEHR" ibareli markayı, logosunu, logoda kullanılan yazım karakterini, logoda kullanılan renkleri birebir kullandığını, müvekkiline ait markayı kendi markasıymış gibi tescil ettirdiğini, dava konusu markanın davalıdan çok önce kullanılmaya başlandığını ve tüketici nezdinde bilinir hale getirildiğini ileri sürerek, davalı adına TPMK nezdinde tescilli bulunan 2011/41054 tescil nolu "ZARRIN MEHR" ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının markasının Türkiye'de tescilli olmadığını, dolayısıyla ulusal mevzuat hükümleri çerçevesinde korunamayacağını, dava konusu markanın gerçek ve öncelikli hak sahibinin müvekkili olduğunu, davacının kötü niyet iddiasının yerinde olmadığını, davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 556 sayılı KHK'nın 35/1. maddesi uyarınca ortada kötüniyetli bir tescil var ise hükümsüzlük talebinde bulunulabileceği, somut olay da davalının tescil işleminin kötüniyetli olduğu, zira davalının hiçbir mantıki veya ticari gerekçesi olmaksızın davacının markasının fotoğrafını çekerek, bu markayı kendi adına tescil ettirmiş olduğu, zira davalının, davacının
İran'da tescilli markasının tescil numarası olan 105921 rakamını aynen kendi markasında kullandığı, bu durumun davacının markasının direkt fotoğrafı birebir alınarak davalı tarafından kötüniyetle tescil ettirildiğini gösterdiği, hizmet sınıfları farklı olsada Yargıtay içtihatları gereği kötüniyetin bölünmezliği ilkesi gereğince davalının bu ihlalini bertaraf etmeyeceği, hal böyle olunca davacının davalıya ait markanın hükümsüzlüğü ve iptali talebinin haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı adına tescil olunan 26/09/2012 tarih ve 2011/41054 sayılı "ZARRIN MEHR" markasının tescilli olduğu 35. sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı ile ticari ilişkisi olan ve yine davacıyla aynı sektörde faaliyette bulunan davalının, yurt dışında davacı adına tescilli markadan haberdar olmamasının mümkün olmadığı gibi bu şekilde orijinal ve özgün bir kelimenin davalı adına marka olarak tescil edilmesinin iyi niyetli bir davranış olarak değerlendirilmeyecek olmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.