Esas No: 2021/1344
Karar No: 2022/6860
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1344 Esas 2022/6860 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1344 E. , 2022/6860 K.Özet:
Davacı firma TPMK nezdinde tescilli \"KOMİLİ\" ibareli markalara sahip olduğunu, davalı firmanın da \"tuvalet kağıtları, peçeteler ve kağıt havlular\" için \"komili yuvam tuvalet kağıdı yuvanız için akıllı seçim+şekil\" ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davacının itirazının reddedildiğini ve haksız kazanç elde edileceğini ileri sürerek davalı firmanın markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etti. İlk Derece Mahkemesi davacının talebini reddetti. Bölge Adliye Mahkemesi de davacının istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz edilen kararda, davacı firmanın markasının \"gıda ürünlerinde\" belli bir tanınmışlık elde ettiği ancak tuvalet kağıtları, kağıt havluları ve peçetelerde anılan tanınmışlığın bulunmadığı belirtildi. Sonuçta temyiz istemi reddedildi ve bölge adliye mahkemesi kararı onandı. Kanun maddeleri olarak, 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesi gösterildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20.06.2018 tarih ve 2017/199 E. - 2018/235 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 20.11.2020 tarih ve 2019/635 E. - 2020/1014 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin TPMK nezdinde T/00161 sayı ile tanınmış ve tescilli "KOMİLİ" ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının 2015/52606 sayı ile 16. sınıfta yer alan “tuvalet kağıtları, peçete ve kağıt havlular” üzerinde kullanmak için "komili yuvam tuvalet kağıdı yuvanız için akıllı seçim+şekil" ibareli marka tescil başvurusunu yaptığını, başvuruya müvekkilinin yapmış olduğu itirazın davalı TPMK YİDK'nın 2017-M-3260 sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa "Komili" ibareli markanın tanınmış olduğunu, tanınmış markaların tescilli olduğu sınıflar dışındaki sınıflarda da koruma sağlayacağını, markada yer alan diğer ibarelerin markaya ayırt edicilik kazandırmadığını, aksine "KOMİLİ" seri markalarının içerisinde yer alan bir marka olduğu izlenimini yaratacağını, haksız kazanç elde edileceğini ileri sürerek, davalı ... YİDK kararının iptalini ve diğer davalı şirketin markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, davada "KOMİLİ" marka ve logosunun sahipliği ile ilgili anlaşmadan hiç söz edilmediğini, müvekkilinin "KOMİLİ" markası üzerinde davacı kadar kullanım hakkına sahip bulunduğunu, taraf markalarının benzer olmadığını, davacının 16. sınıfta hiçbir tescilinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraf şirketlerin "KOMİLİ" markasının yaratıcısı olmadıkları, bilakis başka şirketlerden değişik tarihlerde devir aldıkları, davalı firmanın "sabun ve benzeri kişisel bakım ve temizlik ürünlerinde", davacı firmanın da başta "yağ/zeytinyağı ve benzer ürünler" bakımından "gıda ürünlerinde", "KOMİLİ" markasını devir aldıkları tarihten beri aynı şekilde kullandıkları ve
kendi alanlarında "KOMİLİ" olarak bilinir bir markaya sahip oldukları, davalı firmanın sabun ve benzeri kişisel bakım ve temizlik ürünlerinde reklam gücüne ulaşmış, garanti ve kalite sembolü haline gelmiş, tanınmış "KOMİLİ" markasının varlığından hareketle, dava konusu 2015/52606 sayılı başvuru markasının, 16. sınıfta “Kağıttan mamul havlular, peçeteler, tuvalet kağıtları, mendiller.” ürünleri için ortalama dikkat ve özene sahip nihai tüketici dahil alıcı kitlesi tarafından, bu sınıfla ilgisi ve bağlantısı olmayan davacı tarafın "yağ/zeytinyağı ve benzer ürünler" bakımından "gıda ürünlerinde" tanınmış olduğu anlaşılan "KOMİLİ" markası ile ilişkilendirerek, imaj transferi nedeniyle markadan haksız yararlanacağının, davacı markasının itibarına veva ayırt edici niteliğine zarar vereceğinin veya marka başvurusunda kötüniyetli davranıldığının somut ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tarafların markaları "KOMİLİ" esas ve ayırt edici unsurlu olsa da başvuru konusu işaretin kapsamında yer alan 16. sınıf "Kağıttan mamul tuvalet kağıdı, kağıt havlu, kağıt peçete, kağıt mendil" ürünlerinin benzerinin, davacı markalarının kapsamında bulunmadığı, davacıya ait markaların zeytinyağı vb. ürünler sektöründe belli bir tanınmışlık elde etmiş ise de 16. sınıftaki anılan mallar yönünden 556 sayılı KHK.'nın 8/4. maddesinde belirtilen koşulların davacı yararına gerçekleşmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.