Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2399 Esas 2022/6885 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2399
Karar No: 2022/6885
Karar Tarihi: 11.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2399 Esas 2022/6885 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/2399 E.  ,  2022/6885 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Batman 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 10.01.2020 tarih ve 2019/339 E. - 2020/31 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin reddine-kabulüne dair Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.12.2020 tarih ve 2020/1663 E. - 2020/1176 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Tarımsal Amaçlı Kooperatiflere Kullandırılacak Kredilere İlişkin Yönetmelik kapsamında Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı bütçesine konulan ödenekten karşılanan ''Ortakların Mülkiyetinde Uygulanmak Üzere S.S Batman-Beşiri-İnpınar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi 300 Başlık Damızlık Sığır Yetiştiriciliği (50 Aile X 6 Baş/Aile) Projesi''nden yararlanan davalı ... ile müvekkili banka arasında 04/09/2006 tarihinde, ''Ortaklar Mülkiyetinde Proje Uygulayan Kooperatiflerin Ortaklardan Alınan Taahhütname ve Borçlanma Sözleşmesidir'' başlıklı ortaklar sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede davalı ...'un asıl borçlu, diğer davalıların ise müşterek ve müteselsil kefil olduklarını, sözleşmenin 16. maddesine göre kullanılan kredinin belli vadelerde geri ödenmesi gerektiğini, ancak davalıların sözleşme uyarınca üstlendikleri edimleri yerine getirmediğini ileri sürerek, 72.875,10 TL’nin (33.182,06 TL asıl alacak; 39,693,04 TL işlemiş faiz) dava tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili, davacı ile davalılar arasında imzalanan bir sözleşme ve taahhütname olmadığı gibi davacının sunduğu sözleşmede de imza bulunmadığını, davalıların davacıdan böyle bir kredi kullanmadığını, sözleşmedeki kefilliğin de yasada aranan şartlara uygun olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, faiz talebinin de fahiş olduğunu, Bakanlık tarafından Proje kapsamında teslim edilen hayvanlarda brucella hastalığı çıktığını, köyün karantinaya alındığını, Bakanlık tarafından hastalıklı hayvanların teslim edilmesi sebebiyle davalıların zarara uğradığını, ortaklar sözleşmesi imzalandığında öngörülemeyen bu durum nedeniyle davalılardan ifanın istenilmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, sözleşme şartlarının davalılar aleyhine değiştiğini ve sözleşmenin geçersiz hale geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin 04/09/2006 tarihinde imzalandığı, davanın 10/06/2019 tarihinde açılmış olduğu, davacının bu süre içerisinde zamanaşımını kesen herhangi bir işlemde bulunmadığı, ayrıca tarafların imzalamış olduğu kredi sözleşmesi incelendiğinde, her ne kadar kredi sözleşmesinin iki yıl ödemesiz olarak yapıldığı görülmüş ise de, kredi sözleşmesinin ikinci yılında 31/08/2008 tarihinde 1.191,00 TL ödeme yapılacağının kararlaştırıldığı, 31/08/2008 tarihinden dava tarihine kadar da 10 yıllık sürenin dolduğu, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, 26/07/2001 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Tarımsal Amaçlı Kooperatiflere Kullandırılacak Kredilere İlişkin Yönetmelik kapsamında, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı bütçesine konulan ödenekten karşılanmak üzere ''Ortakların Mülkiyetinde Uygulanmak Üzere S.S Batman-Beşiri-İnpınar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi 300 Başlık Damızlık Sığır Yetiştiriciliği (50 Aile X 6 Baş/Aile) Projesi''nin uygulandığı, bu proje kapsamında Bakanlık ve davacı banka arasında imzalanan Protokol uyarınca projeden faydalanan kooperatif ortaklarından olan davalı ... ile davacı arasında 04/09/2006 tarihinde ''Ortaklar Mülkiyetinde Proje Uygulayan Kooperatiflerin Ortaklardan Alınan Taahhütname ve Borçlanma Sözleşmesidir'' başlıklı ortaklar sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede davalı ...'un asıl borçlu, diğer davalıların ve dava dışı S.S Batman-Beşiri-İnpınarı Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin ise müşterek ve müteselsil kefil olduğu, sözleşme ile davacı banka tarafından davalı asıl borçlu ...'a 23.820,00 TL kredi tahsis edildiği, sözleşmeyle, birinci yıl olan 2007 yılında geri ödeme yapılmayacağı, ikinci yıl olan 2008 yılında ise 31/08/2008 vade tarihinde 1.191,00 TL faiz ödemesi yapılacağının kararlaştırıldığı, dosya kapsamında davalılar tarafından yapılan herhangi bir ödemeye rastlanmadığı, sözleşmedeki ödeme planında belirtilen ilk ödeme faiz ödemesi olup tarihinin 31/08/2008 olduğu, ilk ödeme tarihi olan 31/08/2008 tarihinin üzerine gerek sözleşmenin 3. maddesi gerekse de Tarımsal Amaçlı Kooperatiflere Kullandırılacak Kredilere İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesi uyarınca üç aylık bekleme süresinin eklenmesi ile vade tarihinin 30/11/2008 olduğu ve alacağın bu tarihte muaccel hale geldiği, bu hale göre, on yıllık zamanaşımı süresinin 01/12/2008 tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı ve davanın açıldığı 10.06.2019 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu, mahkemenin alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin tespiti sonuç olarak doğru ise de Yönetmelik ve sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca üç aylık bekleme süresine göre muacceliyet tarihinin belirlenmemesinin doğru olmadığı, davacı yanca, dava konusu alacağa ilişkin olarak icra takibi başlatıldığı ve mahkemece bu hususun araştırılmadığından bahisle istinafa başvurulmuşsa da, dava dilekçesinde icra takibi yapıldığı belirtilmediği gibi replik dilekçesinde de herhangi bir icra dosya numarası bilgisi sunulmadığı, keza 18/10/2019 tarihli duruşmada verilen süre içerisinde dosya numarası bildirilmediği, bu hale ve taraflarca getirilme ilkesine göre, davacı tarafça bilgileri sunulmayan icra dosyanın mahkemece araştırılmamış olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, öte yandan 6098 sayılı TBK'nın 598/3 maddesiyle, gerçek kişiler tarafından verilen her türlü kefaletin buna ilişkin sözleşmenin imzalanmasından itibaren on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağının düzenlendiği, özel olarak düzenlenen bu sürenin kesilmesi veya durmasının da söz konusu olmadığı, somut olayda, davanın, kefil durumunda olan davalılara sözleşme tarihi olan 04/09/2006 tarihinden itibaren 10 yıllık süre içinde açılmadığı ve kefaletin böylece ortadan kalktığı, mahkemece, hususun gözetilmemesinin doğru olmadığı, ayrıca, mahkemece, Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen
    ve yargılama giderlerinden sayılan arabuluculuk ücretine ilişkin hüküm kurulmamasının da yerinde görülmediği, davalılar lehine hükmedilen nispi vekalet ücretinin eksik hesaplandığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara