Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2676 Esas 2022/6847 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2676
Karar No: 2022/6847
Karar Tarihi: 11.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2676 Esas 2022/6847 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir kararın davalı ve Marka Kurumu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi karar verdi. Davacı \"inci\" ibareli markanın sahibi olduğunu ve davalının \"KONYA İNCİSİ\" ibaresini marka olarak tescil ettirmek istediğini belirtti. Davacının itirazının reddedilmesi üzerine dava açıldı. İlk derece mahkemesi, davacının markasının tescilli olduğunu ve davalının başvurusu ile iltibas tehlikesi bulunduğunu kabul etti. Yapılan istinaf başvurusunun reddedilmesi üzerine davalı ve Marka Kurumu vekili temyiz istemiş ancak temyiz başvurusu reddedilmiştir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6/1 maddesi gereği orta derecede iltibas tehlikesi bulunduğu, Yargıtay'ın daha önce benzer şekilde kararlar verdiği belirtilmektedir.
11. Hukuk Dairesi         2021/2676 E.  ,  2022/6847 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ



    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14.03.2019 tarih ve 2018/302 E- 2019/112 K. sayılı kararın davalı ... ve Marka Kurumu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.12.2020 tarih ve 2019/763 E- 2020/1194 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... ve Marka Kurumu vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının "inci" ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalının bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "KONYA İNCİSİ" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı Kuruma başvurduğunu, davacının itirazının YİDK tarafından yerinde görülmeyerek nihai olarak reddedildiğini, dava konusu başvuruda yer alan "KONYA" ibaresini il adı olduğunu, coğrafi yer adlarının mal ve hizmetler için ayırt edici niteliğe sahip bir ibare ile tescilinin mümkün bulunduğunu ancak il adıyla birlikte kullanılan ibare, markanın asli unsuru olacağından başvurunun bu ibareyi asli unsur olarak içeren markalarla ayırt edilemeyecek kadar benzer kabul edilmesi gerektiğini, davacının "inci" ibareli markasının, dava konusu başvuruda aynen yer aldığını, başvurudaki vurgunun "inci" ibaresi üzerinde toplandığını, davacının markasının kapsamında "zeytin" emtiasının bulunduğunu, dolayısıyla bu mal ve benzerleri yönünden markalar arasında karıştırılma ihtimalinin olduğunu, emsal mahkeme kararlarının da bu yönde bulunduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2018-M-2255 sayılı kararının 29. sınıfta "zeytin, zeytin ezmeleri" ve 35. sınıfta “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için zeytin, zeytin ezmeleri bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler parakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katolog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)”
    yönünden iptaline, markanın aynı mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... ve Marka Kurumu vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, taraf markalarında ortak olarak yer alan "İnci" ibaresinin ayırt ediciliğinin zayıf olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; başvuru kapsamında yer alan 29. sınıftaki "zeytin ve zeytin ezmeleri" malları ile 35. sınıftaki "Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için zeytin ve zeytin ezmeleri mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)" hizmetleri yönünden, davacının önceki tarihli "İNCİ" esas unsurlu tescilli markası ile dava konusu başvuru arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik olduğu, davacı markasının tanınmış marka olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK'in 2018-M-2255 sayılı kararının 29. sınıftaki "Zeytin, zeytin ezmeleri." malları ile 35. sınıftaki "Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların Zeytin, zeytin ezmeleri. bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)." hizmetleri yönünden iptaline, davalı adına tescilli 2017/37156 sayılı markanın aynı mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı ... ve Marka Kurumu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "KONYA İNCİSİ" ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "inci" ibareli marka arasında 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 02.12.2019 tarih, 2019/1139 esas ve 2019/7704 karar sayılı ilamında da "inci" ibaresi ile "İzmir İncisi" ibarelerinin benzer görüldüğü, istinafa gelen tarafın sıfatına ve istinaf nedeni olarak ileri sürülmemesine göre başvuru sahibi tarafından, başvuruya itiraz aşamasında ileri sürülen kullanmama iddiası yönünden bir inceleme yapılmasına yer olmadığı gerekçesiyle davalı ... ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davalı ... ve Marka Kurumu vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... ve Marka Kurumu vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ... ve Marka Kurumu'ndan alınmasına, 11/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara