Esas No: 2021/3235
Karar No: 2022/6832
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3235 Esas 2022/6832 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3235 E. , 2022/6832 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30.11.2017 tarih ve 2017/72 E. - 2017/253 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 05.03.2021 tarih ve 2018/1234 E. - 2021/444 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin TPMK nezdinde 29,30, 31.sınıfta yer alan bir kısım ürünler için 2015/103911 sayı ile marka başvurusunu gerçekleştirdiğini, davacının bu başvurusunda, davalı tarafa ait davaya konu 2004/33986 sayılı "BAJA" ibareli markasının varlığı karşısında 556 sayılı KHK nin 7/1-b madde hükmü anlamında tescil engellerinin mevcut olduğu yönündeki gerekçelerinin TPMK tarafından reddedildiğini, davalı tarafın 2004/33986 tescilli "BAJA" markasını hiçbir ürün ve hizmet üzerinde tescil edildiği tarihten itibaren ciddi kullanıma konu etmediğinin tespit edildiğini, davalı şirketin 2004/33986 sayılı tescilli markasını 29, 30, 43.sınıf emtialar üzerinde tescil ettirdiğini, dava konu bu bu markayı tescil oldukları tarihten itibaren tescil kapsamındaki hiçbir ürün ve hizmet üzerinde kullanmadığını, markasal kullanıma konu etmediğini, 6769 sayılı SMK' nın 9/1 maddesinde belirtilen 5 yıllık sürenin dolduğunu, beş yılın dolması ile dava tarihi arasında da herhangi bir kullanım gerçekleşmediğini ileri sürerek iptaline karar verilesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının "BAJA" marka ürün tescili için yaptığı başvurunun muhatabının TPMK olduğunu, davacının Baja markasının tescili için yaptığı 2015/103911 sayılı başvurusunun, davalı şirketin 2004/33986 sayılı "BAJA" ibareli markasının varlığı sebebiyle TPMK tarafından kısmen reddedildiğini, davacının davayı ikame etmekte hiçbir hukuki yararı mevcut olmadığını, davacının Türkiye'de dava konusu " BAJA" markası ile ürettiği bir ürün veya bu markayı kullanamamaktan doğmuş yada doğabilecek zararı olmadığını, davalı şirketin 1957 yılından bu yana pastacılık çikolata ve gıda ürünleri alanında faaliyet gösterdiğini, yurt dışında PELİT isimin tanınmış bir marka haline getirdiğini, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafa ciddi kullanıma ilişkin delilleri ileri sürmesi için kesin süre verildiği, davalı tarafça 27.12.2006 ve 15.11.2006 tarihinden başka delil ibraz edilmediği, dava tarihinden sonraki kullanımların ciddi kullanım olarak kabul edilmediği, kullanımın ispat yükümlülüğünün davalıya ait olup, kullanım hususu ispat edilemediğinden davacı tarafın markayı tescil ettirme isteği dikkate alındığında, dava açmakta hukuki yararı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına 2014/33986 sayılı BAJA markasının tüm sınıflar yönünden kullanılma nedeniyle iptaline, TPMK kayıtlarından sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; ilk derece mahkemesince dava tarihinde yürürlükte olan 6769 sayılı Yasa'nın 9/1 maddesi gereğince, ispat yükü kendisinde olan davalı tarafça davaya konu markanın ciddi şekilde kullanıldığı ispatlanamadığından davanın kabulüne ve davalı markasının tüm sınıflarda iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 11/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.