Esas No: 2022/5850
Karar No: 2022/6837
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/5850 Esas 2022/6837 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/5850 E. , 2022/6837 K.Özet:
Davacı, Desticioğlu İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin 30.06.2014 tarihinde sicilden re'sen terkin edildiğini ve şirket adına kayıtlı bir kamyonun vergi borcunun ortaya çıktığını ileri sürerek, şirketin ek tasfiyesine karar verilmesini talep etti. Davalı ise terkin işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu savundu. İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne karar vererek şirketin ihyasını talep etti. Ancak bölge adliye mahkemesi, davanın hak düşürücü süreye tabi olmadığını, davalının sorumlu tutulmasında herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığını ve istinaf isteminin esastan reddedilmesi gerektiğini belirterek kararı onadı. Kanun maddeleri olarak TTK'nın geçici 7. maddesi ve 6102 sayılı TTK'nın geçici 7/15. maddesi geçiyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.02.2022 tarih ve 2021/504 E- 2022/118 K. sayılı kararın davalı temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.06.2022 tarih ve 2022/461 E- 2022/964 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının 30.06.2014 tarihinde sicilden re'sen terkin edilen Desticioğlu İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin pay sahibi ve müdürü olduğunu, şirketin Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ ile TTK' nın geçici 7. maddesi uyarınca yapılan ihtar ve 27.03.2014 tarihli ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunulmaması nedeniyle 30.06.2014 tarihinde sicilden re'sen silindiğini, şirket adına kayıtlı kamyonun, şirket müdürü tarafından 1994 yılında şirketle ilişkisi bulunmayan bir şahsa emanet olarak verildiğini ancak, bu aracın emanet verilen kişi tarafından iade edilmediğini, bu hususta davacı tarafından suç duyurusunda da bulunulduğunu, araca herhangi bir şekilde ulaşılamadığını ve bugüne kadar aracın trafikten çekilmesinin yapılamadığını, aracın vergi borcunun ortaya çıktığını ve davacıya ödeme emri tebliğ edildiğini, aracın trafik kaydının ve vergi borcunun silinmesi için araç sahibinin başvurusunun gerektiğini ancak, araç sahibi şirketin ticaret sicilinden silinmesi nedeniyle gerekli başvuruların yapılamadığını, aracın trafik tescil kaydı ve vergi borçlarının silinmesi veya yapılandırılması için şirketin ek tasfiyesinin gerektiğini ileri sürerek, 30.06.2014 tarihinde ticaret sicilinden re'sen silinen Desticioğlu İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin ek tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., dava konusu şirketin terkin işlemi yapılmadan önce öngörülen ihtarın şirket yetkilisi ve şirketin merkez adresine gönderildiğini ancak, şirketin tescilli adresinden taşınması nedeniyle tebligatın iade olduğunu, daha sonra
Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan suretiyle TTK' nın geçici 7. maddesi kapsamında 30.06.2014 tarihi itibariyle re'sen terkin edildiğini, şirketin kaydının silinme işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, müdürlüklerinin bu hususta herhangi bir kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, ...'nün 20.10.2021 tarihli yazısında dava dışı ...'nin 30.06.2014 tarihli tescil işlemiyle terkin olup kaydının silindiğinin bildirildiği, infisah sebebi olarak "18.05.2014 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunun 10 ve 32. maddelerine göre adreslerini ve durumlarını tespit edilememesi nedeni ile ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yıl başından itibaren 2 yıl sonunda oda kaydı silinerek sicil kaydı silinmek üzere müdürlüklerine bildirilen şirket ve kooperatifler olarak" belirtildiği, davalı ... müdürlüğünün terkin işlemleri sırasında kanunda olmayan bir hali esas alarak TTK geçici 7. madde uygulamak sureti ile re'sen terkin işlemini gerçekleştirmesinin normlar hiyerarşisine aykırı olduğu, 6102 sayılı TTK'nın geçici 7/15. maddesindeki 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahsedilemeyeceği, davanın süresi içerisinde açıldığı, davacının dava dışı "..." ihyasına yönelik dava açmakta ve ihyasını talep etmekte hukuki menfaatinin olduğu, dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü'nün Meram-383 sicil numarasına kayıtlı iken 30/06/2014 tarihinde 6102 sayılı TTK.'nun Geçici 7. maddesi gereğince terkin edilmiş olan ...'nin 6102 sayılı TTK.' nun Geçici 7/15 maddesi gereğince ihyası ile Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü'ne kayıt ve tesciline, şirketin ihya işlemlerini yapması için son şirket müdürü Osman ve Fadime oğlu, 15/11/1961 doğumlu, ......T.C. nolu ...' nin atanmasına, kararın ...'ne kaydına ve Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına, karardan bir örneğinin tescil ve ilan için Konya Ticaret Sicili Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı ... tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi' nin 2017/1434 E- 2017/2666 K., 2018/4965 E-2018/7120 K, 2018/4514 E-2018/6607 K. sayılı içtihatlarında da belirtildiği üzere, davalı ... müdürlüğünün 6102 sayılı TTK' nın geçici 7. maddesinde öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re'sen terkin etmekle işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği ayrıca, davanın hak düşürücü süreye de tabi olmadığı, yargılama sırasında ileri sürülmeyen hususların istinaf aşamasında da ileri sürülemeyeceği, ilk derece mahkemesince davalının harç ve yargılama giderleri ile bu giderlerden olan vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Kararı, davalı ... temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... temsilcisinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı ...'nden temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.