Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2194 Esas 2011/2834 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2194
Karar No: 2011/2834
Karar Tarihi: 26.12.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2194 Esas 2011/2834 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu davanın konusu bir kooperatif üyeliği ve aidat borcu üzerine. Davacı arsasını davalı kooperatife sattığını ve nakit bedelini aldığını ancak borçlu olmadığı halde ihtarnameyle aidat ödemesi istendiğini ileri sürerek menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme, davacının arsasını bir miktar nakit ve bir dairenin anahtar teslimi karşılığında davalıya sattığı, davalının kayıtlarının usulsüz olduğu ancak davacının genel giderlere 2.771,07 TL borçlu olduğunu belirlemiştir. Tarafların temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu'nun 27. maddesi, Kooperatifler Kanunu'nun 33. maddesi.
(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi         2011/2194 E.  ,  2011/2834 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin arsasını 2.530,00 TL ve bedelsiz anahtar teslimi bir daire karşılığında davalı kooperatife sattığını, nakit bedeli tahsil ettiğini, müvekkiline ortaklık senedi gönderildiğini ve toplantılara çağrıldığını, iki yıl sonra yeni yönetimce müvekkiline üye olmadığı söylenerek çağrı yapılmadığını, kooperatifin ihtarnameyle 4.200,00 TL aidat ödenmesini istediğini ileri sürerek, müvekkilinin kooperatife borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, 30.10.1999 tarihli genel kurulda davacıya bedeli ödenmesi kaydıyla taşınmaz tahsisine karar verildiğini, davacının aidat borcunun daha fazla olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Daire"nce, genel kurulun davacının üyelik şekline ve ona bedelsiz daire verilmesine yönelik yönetim kurulu kararını onayladığı ve davacının sabit ve peşin bedelli üyelerin konumuna getirildiği, sabit ve peşin ödemeli ortakların inşaat finansmanına katılım için aidat yükümlülüğü bulunmamakta ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılacak genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumluluğunun mevcut olduğu, iddia edilen borcun kaynağı ve miktarı üzerinde durulması gerektiği gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak, yapılan yargılama sonunda dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının taşınmazını bir miktar nakit ve bir villanın anahtar teslimi karşılığında davalıya sattığı, taşınmazın tapusunun 17.09.1993 tarihinde davalıya devredildiği, 30.10.1993 tarihli genel kurulda okunan faaliyet raporunda "yönetim kurulu karar defterinde yer alan koşul gereği bir hissenin anahtar teslimi arsa sahibine verileceği" açıkça yer aldığı, davacının diğer üyelerle eşit konumda sayılması gerektiği, davalı kooperatifin defter ve kayıtlarının usulsüz olduğu, davalı tarafın proje, belge, fatura ve diğer kayıtları sunmadığı ve bu belgelerin belediye, tapu gibi kurumlara da verilmediği, davalı kooperatifin ayrı kalemlere harcama dökümü yapmadığı, defter ve belgelerle tespit edilen 1.453,19 TL ana para ve 1.317,88 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 2.771,07 TL borcun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının genel giderler toplam 2.771,07 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıdan alınmasına, 26.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara