Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/5627 Esas 2022/6951 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5627
Karar No: 2022/6951
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/5627 Esas 2022/6951 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2022/5627 E.  ,  2022/6951 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 27.01.2022 tarih ve 2021/15 E. - 2022/63 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 08.06.2022 tarih ve 2022/757 E. - 2022/987 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; Malatya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmekte olan davacısının ... olduğu 2020/112 esas sayılı tazminat davasında davalılardan Exa Tekstil Temizlik ...ın Malatya Odası Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce terkinine karar verildiğinin anlaşıldığını, müvekkili Bakanlığın davacısı olduğu rücuen tazminat davasında davalı Exa Tekstil Temizlik ...a tebligatların yapılarak taraf teşkilinin sağlanması için TTK'nın Geçici 7. maddesinin 15. fıkrası gereğince adı geçen şirketin yeniden ihyasının gerektiğini, ilgili yasal düzenleme gereği ticaret sicilinden re'sen terkin edilen şirketin halen tasfiye işlemlerinin devam ettiğini, henüz tamamlanmadığını ileri sürerek ...'nce re'sen terkin edilen davalı Exa Tekstil Temizlik... unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; söz konusu davada bahsedilen...-Exa Tekstil Temizlik İnşaat Taahhüt Müteahhitlik işletmesinin gerçek kişi işletmesi olduğunu, TTK'nın 7.maddesi gereği terkininin yapılmadığını, TTK 7.maddesinin 15. fıkrasına göre gerçek kişileri kapsamadığını, söz konusu işletmenin ...a ait olduğunu, açılan davanın konusuz olduğunu, davacı tarafından açılan davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, açılan davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler yönünden reddinin gerektiğini, Yargıtay kararları doğrultusunda yerel mahkemenin salt ihya kararı vermesinin yeterli olmayıp ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yada bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp tasfiye memurlarının ücretlerinin kim veya kimler tarafından ödeneceği hususunun belirlenmesi ve keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin gerçek kişi işletmesi olduğu, TTK 7.madde gereği terkini yapılmadığı, nitekim 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7.maddesinin 15.fıkrasının gerçek kişileri kapsamadığı, gerçek kişi tacirlere ait ticari işletmelerinin kendilerinden bağımsız tüzel kişiliklerinin bulunmadığı, söz konusu işletmenin ...a ait olduğu, ...ın gerçek kişi tacir olduğu gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; gerçek kişi tacirle ilgili olarak TTK'nın 547. ve Geçici 7. maddelerinde, ticari işletme kaydının ihyası kurumuna yer verilmediği, gerçek kişi tacirin ticaret sicilinden işletme kaydını ve dolayısıyla tacir kaydını terkin ettirmiş olması, gerçek kişi tacirin taraf ehliyetini ortadan kaldırmayacağından, gerçek kişi tacir için ihya talebinde bulunulamayacağı, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, ayrıca 492 sayılı Harçlar Kanunu 13/j maddesine göre; genel bütçeye dahil idareler harçtan muaf olduğundan, davacı aleyhine harç ödenmesine hükmedilmesi de doğru olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeninde hüküm kurularak, davanın HMK 114/1/h maddesi gereğince hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacı Bakanlık harçtan muaf olmakla harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 12/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara