Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2672 Esas 2022/6952 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2672
Karar No: 2022/6952
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2672 Esas 2022/6952 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı şirket, \"ACUKA\" ibareli marka başvurusunun reddine itiraz ederek dava açmıştır. Davalı şirket ise marka başvurusunun tanımlayıcı olduğunu ve benzerlik nedeniyle reddedildiğini savunmuştur. Mahkeme, davacı şirketin itirazını kısmen kabul etmiş ve marka başvurusunun kısmen reddedilmesine karar vermiştir. Davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf başvuruları reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise 556 sayılı KHK'nın 7/1-b, 7/1-c ve 8/1-b maddeleri uygulanmıştır.
11. Hukuk Dairesi         2021/2672 E.  ,  2022/6952 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15.03.2018 tarih ve 2014/176 E- 2018/57 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 14.09.2020 tarih ve 2019/208 E- 2020/690 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin “SERA” esas unsurlu markalarının yanı sıra bir çok tali marka ile konserve, kurutulmuş meyve ve sebze, konsantre meyve suları ve benzeri birçok emtianın imalat, satış ve pazarlaması ile iştigal ettiğini, 2011/67749 sayılı, 29, 30 ve 32. sınıfları içerir "ACUKA" ibareli markanın tescili için davalı kuruma başvurduğunu, başvurunun önce 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca kısmen reddedildiğini, başvuru kapsamında kalan mallar yönünden ise başvurunun ilan edildiğini, yapılan ilana davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, Markalar Dairesi Başkanlığı'nca itirazın reddine karar verildiğini, müvekkilince başvurunun resen reddine ilişkin karara, davalı şirket tarafından ise başvuruya yapılan itirazın reddi kararına itiraz edildiğini, her iki itirazın YİDK'in 2013-M-8816 sayılı kararıyla değerlendirildiğini, 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi uyarınca redde mesnet markanın hükümden düşmesi nedeniyle bu nedenle verilen ret kararının kaldırılmasına ancak bu defa 556 sayılı KHK'nın 7/1-c maddesi uyarınca aynı malların başvuru kapsamından çıkarılmasına karar verildiği, öte yandan davalı şirket tarafından yapılan itirazın ise kabulü ile başvurunun tümden reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, başvuru konusu ibarenin tanımlayıcı bir işaret olarak kabul edilemeyeceğini, redde mesnet alınan davalı markalarının 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi kapsamında iptali için dava ikame edildiğini ve davanın sonucunun beklenilmesi gerektiğini, davalı tarafın 2006/21003 sayılı markasının 29. ve 30. sınıflarda yer alan mallar üzerinde kullanılmadığını, dava konusu markaların birbirlerine benzemediğini ve iltibas tehlikesinin olmadığını ileri sürerek, YİDK'in 2013-M-8816 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Türk Patent vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamından resen çıkarılan mallar yönünden dava konusu başvurunun tanımlayıcı bulunduğunu, yine dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, “Acıka”nın ya da diğer adı ile “Muhammere”nin, Kafkas halklarına özgü, kahvaltılık ve yemeklik olarak iki çeşidi olan, biber, ceviz ve çeşitli baharatların karışımından yapılan tuzlu mezenin adı olduğu, buna göre "ACUKA" markasının, çekişme konusu “29/07 Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, 30/05 Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler.” emtiası bakımından, ilgili ürünleri adı/türü olarak kullanılan ve herkesin kullanımına açık bir ibare niteliği taşıdığı, anılan mallar yönünden 556 sayılı KHK'nın 7/1-c maddesi koşullarının oluştuğu, aynı KHK'nın 8/1-b maddesi yönünden ise YİDK karar tarihi itibariyle ve yayına itirazın yeniden değerlendirilmesi için davalı şirket adına verilen yeniden inceleme dilekçe tarihi itibariyle davalı şirketin tüzel kişiliğinin son bulmuş olduğu ve dilekçe tarihinden yaklaşık 23 gün önce ticaret sicil kaydının TTK geçici 7. maddesine göre res'en terkin edildiği, davalı şirket adına hareket eden marka vekilinin vekaletinin geçerli olmadığı, olmayan bir şirket adına hareket edilerek itiraz edilemeyeceği ve yok hükmünde bulunan bir dilekçe üzerine terkin edilmiş bir şirket lehine karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 556 sayılı KHK 7/1-c md kapsamında vermiş olduğu karar yönünden YİDK iptal talebinin reddine, 556 sayılı KHK 8/1-b ile ilgili TPMK YİDK kararının iptali yönündeki talebin kabulü ile TPMK YİDK'nın 21/02/2014 tarih 20143-M-8816 sayılı kararının 8/1-b md kapsamında başvurunun reddi ile ilgili kısmının iptaline karar verilmiş, kararı davacı vekili ile davalı kurum vekili istinaf etmiştir.
    İstinaf mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili ile davalı kurum vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, kararı davacı vekili ile davalı TPMK vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ve davalı TPMK'dan ayrı ayrı alınmasına, 12/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara