Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/5532 Esas 2022/6950 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5532
Karar No: 2022/6950
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/5532 Esas 2022/6950 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazın ferağ işlemi yapılmayarak tapu kaydının iptali ve adına tescili talebiyle dava açmıştı. Ancak davalı şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiği öğrenildi. İlk derece mahkemesi, şirketin terkin edilmemesi gerektiği, ihyasına karar verilmesi gerektiği ve davanın açılmasına davalının sebep olduğu gerekçesiyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi gerektiği kararı verdi. İstinaf başvurusu sonucunda şirketin tasfiyeyle sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmesine karar verildi. Temyiz başvurusunda da yer verilen kanun maddeleri; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Geçici 7/2., Geçici 10. ve 547/2. maddeleridir.
11. Hukuk Dairesi         2022/5532 E.  ,  2022/6950 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09.06.2021 tarih ve 2020/514 E. - 2021/431 K. sayılı kararın davalı temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 30.06.2022 tarih ve 2021/1421 E. - 2022/924 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesine istinaden satın aldığını ancak ferağ işlemi yapılmayan taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili talebiyle açtığı davanın devam eden yargılamasında yüklenici Metromülk İnş. San. ve Tic. Ltd.’nin ticaret sicilinden resen terkin edildiğinin öğrenildiğini belirterek Metromülk İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; şirketin usulüne uygun olarak ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, şirketin kayıtlı son sermayesinin eski Türk Lirası ile 500.000.000,00 TL, yeni Türk Lirası ile 500,00 TL olduğunu, şirketin davalarının, alacak ve borçlarının bilinmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davanın zamanaşımına uğradığını, TTK'nın 547. maddesi uyarınca ek tasfiyeye karar verilmesi ve TTK'nin 547/2.maddesi gereğince tasfiye memuru atanması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu şirketin TTK'nın Geçici 7/2. maddesine aykırı olarak hakkında devam eden dava bulunmasına rağmen re'sen sicilden terkin edildiği, sicil müdürlüğünün yaptığı işlemin usulüne uygun olmadığı, TTK'nın Geçici 7/2. maddesi çerçevesinde terkin işlemi uygulanamayacak şirketin terkin edilmesinin usulsüz işlem olması nedeni ile bu şirket yönünden zamanaşımı/hakdüşürücü sürenin dolduğuna ilişkin iddiaya itibar edilemeyeceği, derdest dava yönünden taraf teşkilinin sağlanması gerekliliği de dikkate alınarak hatalı terkin edilen şirketin ihyasına karar vermek gerektiği, davanın açılmasına davalının hatalı işlemi sebebiyet verdiğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi gerektiği, şirket terkin edilmemesi gerekirken terkin edildiğinden ek tasfiye ile tasfiye memuru atanması taleplerinin yerinde olmadığından, davanın kabulü ile Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 97898 ticaret sicil numarasında kayıtlı Metromülk İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı ... Sicil Müdürlüğü temsilcisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ticaret sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmadığı, bu nedenle sicil işlemi hatalı olmakla birlikte 559 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen Geçici 10. maddesi gözetildiğinde asgari sermaye şartını süresinde arttırmadığından münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilebileceği, sicilden sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği, ayrıca davanın açılmasına davalı sebebiyet verdiğinden, mahkemece davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin isabetli olduğu gerekçesi ile, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeninde hüküm kurularak, talebe konu şirketin tasfiyeyle sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye işlemlerini yapmak üzere şirket ortaklarından Sukuti Deveci'nin ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına, ihya kararı kesinleştiğinde karardan bir örneğin tescili ve ilanına karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı ... Sicil Müdürlüğü temsilcisi tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına, terkin edilen şirkete yönelik olarak kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi kapsamında taşınmaza ilişkin tesis edilen tapu iptal ve tescil davasında taraf teşkilinin sağlanması için bu davanın açılmasına ve 6102 sayılı TTK'nın Geçici 7. maddesinin 15. fıkrasının son cümlesi uyarınca şirketin terkininden itibaren on yıllık süre dolmamasına göre, yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı temsilcinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı davalıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 12/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara