Esas No: 2021/1095
Karar No: 2022/6934
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1095 Esas 2022/6934 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1095 E. , 2022/6934 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 05.11.2020 tarih ve 2020/13 E. - 2020/684 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 11.10.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin banka nezdinde bulunan hesap üzerinde internet bankacılığı işlemlerini yapmak üzere şirket çalışanı ...'ı yetkilendirdiğini, bu kapsamda sadece akıllı rehberde tanımlanan hesaplara yönelik olarak ve 250.000.-TL tutar ile sınırlı kalmak kaydıyla EFT işlemleri için “tam yetki”, havale işlemleri için ise sadece “hazırlayıcı” yetkilerinin tanımlandığını, ayrıca şirket hesabına ait IBAN numarasının davalı bankanın internet şubesinde yer alan akıllı rehbere tanımlanarak para transferinin sadece belirtilen IBAN numarasına yapılabilecek şekilde düzenlenmesi için talimat verildiğini, bu yetkilendirmelere aykırı olarak müvekkilinin hesabından toplam 4.359.752.-TL para transferinin usulsüz gerçekleştirildiğinin tespit edildiğini, bu miktardan 600.272 TL'nin eski çalışan ... tarafından iade edildiğini, ancak halen 3.759.480 TL iade edilmeyen zararının bulunduğunu, davalının ağırlaştırılmış özen yükümü ile sözleşmeye aykırı davrandığını ileri sürerek şimdilik 3.759.480 TL’nin 11.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmeye aykırı herhangi bir hizmet sunulmadığını, zira davacı tarafça sözleşme eki formunda “tüm işlemleri için firma yetki limit dahilinde ve belirtilen yetkilerde kullanmak için seçiniz” bölümünde “tam yetkili” kutucuğunun işaretlendiğini, davacının gerçekte bunu amaçlamış olması durumunda “tam yetkili” kutucuğunu işaretlerken “hazırlayıcı” kutucuğundaki işareti de muhafaza etmesi ve havale işlemleri için sözleşme eki formu 2. sayfasında yer verilen kullanıcı bilgileri sayfasıyla “havale onaylayıcısı” yetkilendirmesiyle bir başka çalışanını yetkilendirmesi gerektiğini, şirket çalışanın görevini kötüye kullanarak yapmış olduğu işlemlerin 9 ay sonrasında bu yetkinin tam yetkili olmadığı iddiasıyla dile getirilmesinin TMK’nın 2'nci maddesindeki dürüstlük kuralıyla bağdaşmadığını, işlemlere ait hesap hareketleri ile davacının yetkisi dışında yaptığını iddia ettiği havale işlemleri dahil tüm bilgilerin elektronik ortamda davacıya gönderildiğini, davacının herhangi bir itirazda bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, yetkisiz temsilcinin uzun süre aralıksız işlem yapması nedeniyle işlemlerden davacının haberdar olmadığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırılık taşıdığı, davalının e-posta yoluyla tüm işlemlere ilişkin bilgilendirdiğinin kesin olarak tespit edildiği, işlemlerin davacının bilgisi dahilinde yapıldığı, e-posta yoluyla yapılan bilgilendirmelere davacının itiraz etmediği, dolayısıyla davacının yetkisiz temsilcinin işlemlerine zımnen icazet verdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.