Esas No: 2011/2803
Karar No: 2011/2795
Karar Tarihi: 22.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2803 Esas 2011/2795 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline 16 Blok, 16 numaralı dairenin tahsis edildiğini, 2000 yılının genel kurul çağrı davetiyesinin gelmemesi üzerine kooperatife gönderilen 03.04.2001 tarihli noter ihtarına verilen cevapta davacının 14.02.2000 tarihinde ihraç edildiği, yerine diğer davalı ..."nin üye olduğu ve 12.07.2000 tarihinden itibaren aidatları Hayriye"nin ödediği, davacının üyeliğini bu kişiye devrettiğinin bildirildiğini, 11.07.2000 tarihli devir belgesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, ihraç kararının tebliğ edilmemesi nedeniyle davanın süresinde olduğunu ileri sürerek, ihraç kararının iptalini, davacının halen üye bulunduğunun ve 16 numaralı dairenin müvekkiline ait olduğunun tespitini, diğer davalı ..."nin üyeliğinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, 14.02.2000 tarihli ihraç kararı üzerine davacıya 07.03.2000 tarihli ihtarname ile borç ödeme olanağı tanındığını, davacının, eksik ödeme yaptığını, 11.07.2000 tarihli dilekçesi ile üyeliğini diğer davalıya devrettiğini, bu davalının, davacının eksik borçları ile devam eden aidatları ödediğini, davacının bir yıl sonra bu dilekçesini inkar ederek dava açtığını, Asliye Ceza Mahkemesinde davacının şikayeti üzerine Hayriye ve yönetim kurulu üyeleri aleyhine devam eden dava sonucunda belgedeki imzanın davacıya ait olup olmadığının anlaşılacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacının ihracı sonrasında müvekkilinin üyelik başvurusunda bulunduğunun ve üye yapıldığını, ödemeleri aksatmadıklarını, devir sözleşmesini davacının düzenlediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrasında, dava tarihi itibariyle davacının ortaklığının devam ettiği, dava konusu taşınmazın 1995 yılında davacıya tahsis edildiği, ihraç kararının iptali kararının kesinleştiği gerekçesiyle, ihraç kararının iptali davası kesinleştiğinden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının diğer talepleri yönünden davasının kabulü ile A/16 blok dairenin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine, Mahkeme kararında hâkim ve katip isimleri yazılı değilse de katip ismi ile kararı veren hâkimin dosya kapsamından anlaşılmasına ve bu hususun mahallinde düzeltilme olanağının bulunmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.