Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2830 Esas 2022/6914 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2830
Karar No: 2022/6914
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2830 Esas 2022/6914 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/2830 E.  ,  2022/6914 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ



    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27.12.2018 tarih ve 2018/108 E- 2018/483 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.12.2020 tarih ve 2019/670 E- 2020/1192 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili; ŞA-RA grup şirketleri bünyesindeki müvekkil şirketlerin ŞA-RA unvanını 30 yılı aşkın süredir tescilli, kesintisiz, yurt içi ve yurt dışında meşhur ve maruf kılarak kendi sektörlerinde tanınmış biçimde kullandıklarını, ŞA-RA Enerji İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş.’nin ticaret siciline 1985 yılında tescil edildiğini, anılan şirketin 4 fabrikası ile enerji nakil hattı direkleri, aydınlatma ve bayrak direkleri, GSM kuleleri, oto korkuluk ve trafik güvenliği sistemleri, bağlantı elemanları ve hırdavat imalatı, enerji nakil hatları, trafo merkezleri, şehir şebekeleri vs. birçok alanda faaliyet gösterdiğini, “ŞA-RA” markasının 2001 yılından bu yana müvekkili şirketin tescilli markası olduğunu, tescilli markanın kapsamındaki özellikle 9. ve 40. sınıflardaki mal ve hizmetlerin davalı şirketin amaç ve konularıyla aynı bulunduğunu, “ŞA-RA Enerji İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş.” markasının 2001/05397 sayıyla tescil edildiğini, “ŞA-RA” markasının Avrupa Birliği’nde de tescilli bulunduğunu, davalı şirketin ise 2012 yılında ticaret siciline tescil edildiğini, faaliyet alanının “elektrik, buhar ve ısı ihtiyacını karşılamak üzere proje geliştirmek, tesis kurmak ve bu tesislerde elektrik, buhar üretmek, üretilen elektrik ve buharı müşterilerine ait tesislere nakletmek, elektrik ve buhar enerjisi tesisleri kurmak, inşa etmek” gibi sektörler olduğunu, davalı şirketin ticaret unvanındaki belirleyici “SARA” ibaresinin, müvekkil şirketlerle aynı olduğu gibi, davalının faaliyet alanının da tescilli “ŞA-RA” markaları kapsamında korunan mal ve hizmetlerle benzerlik arz ettiğini, davalının ticaret unvanının bütünsel olarak açık biçimde iltibas yarattığını, davalının www.saraenerji.com.tr alan adının da müvekkil şirketin ticaret unvanı, markası ve www.sara.com.tr alan adıyla iltibasa yol açtığını ileri sürerek, davalı ... unvanındaki “SARA” ibaresinin, davalının ticaret unvanı ile ürün ve hizmetlerinde, reklamlarında, internet alan adında, vb. haksız kullanımının men’ine, davalı şirket unvanındaki “SARA” ibaresinin unvandan terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin ticaret unvanının usulüne uygun biçimde tescil edildiğini, davacıların ticaret unvanları ile müvekkili ticaret unvanı arasında benzerlik bulunmadığını, iltibas oluşmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının esas olarak enerji sektöründe faaliyet gösterdiği, “elektrik, buhar ve ısı ihtiyacını karşılamak üzere proje geliştirmek, tesis kurmak ve bu tesislerde elektrik, buhar üretmek, üretilen elektrik ve buharı müşterilerine ait tesislere nakletmek, elektrik ve buhar enerjisi tesisleri kurmak, inşa etmek” gibi alanların davalının ana faaliyet konusunu oluşturduğu, davacı adına tescilli 2001/5397 sayılı “ŞA-RA ENERJİ İNŞAAT TİCARET VE SANAYİ A.Ş.” ibareli markasının kapsamında bulunan 6. sınıfa dahil “Galvanizli çelik konstrüksiyon mamüllerinden yüksek gerilim hatları direkleri ile galvanizli civata ve somun.” mallarının, davalı ... unvanının işaret ettiği hizmetlerle aynı veya benzer olmadığı, davacı adına tescilli 2001/15943 sayılı “ŞA-RA” ibareli markasının kapsamında bulunan “Elektrik dağıtım hizmetleri. Enerji üretimi hizmetleri.” ile davalı ... unvanının işaret ettiği ve davalının ana faaliyet alanının oluşturan hizmetlerle aynı bulunduğu, ancak enerji üretimi, enerji üretim tesisi kurulması ve inşası, enerji dağıtımı gibi hizmetlerin hitap ettiği kesimin oldukça özel, sınırlı sayıda, konunun uzmanlarından oluşan bir grup olduğu, bu tüketici grubunun ortalamanın çok üzerinde dikkat ve özene sahip bulunduğu, davacının 2001/15943 sayılı "ŞA-RA" markasıyla, davalının SARA ENERJİ A.Ş. ticaret unvanının aynı olmadığı, “ŞA-RA” ibaresi ile “SARA ENERJİ A.Ş.” ticaret unvanı arasında da belirgin görsel ve işitsel farklılıklar bulunduğu, davalının faaliyet alanı, hizmetlerinin tüketici grubu ve davacı markası ile davalı ... unvanının benzerlik düzeyi göz önüne alındığında, davacı adına tescilli 2001/15943 sayılı “ŞA-RA” ibareli marka bakımından da davalı ... unvanı ile karıştırılma veya ilişkilendirilme ihtimalinin ortaya çıkmayacağı, davacı markalarının tanınmış markalar olduğunu ispatlar yeterli derecede kanıt bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi'nce; davalı ... unvanı ile davacı markalarının karıştırılması ihtimalinin bulunmadığı, dolayısıyla davacı markasının haksız kullanımından söz edilemeyeceği ve davacı tarafın tescilli markaya dayalı iddialarının yerinde bulunmadığı, davacı tarafça, tescilli markaları dışında ticaret unvanlarının benzerinin de davalı tarafından haksız biçimde ticaret unvanı ve internet alan adı olarak kullanıldığı iddiasına da dayanıldığı ancak mahkemece bu yönden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, ticaret sicil kayıtlarına göre davacılar ŞARA Dış Tic. A.Ş. ile ŞA-RA Haber Reklam ve Yayıncılık Tic. A.Ş.'nin faaliyet alanları ile davalı şirketin faaliyet alanı arasında hiçbir benzerlik olmadığı, davacı ....'nin ise, davalı şirketten sonra 2014 yılında tescil edilmesi nedeniyle, bu şirketler yönünden ticaret unvanına dayalı taleplerin yerinde olmadığı, diğer davacı ŞA-RA Enerji İnş. Tic. ve San. A.Ş.'nin faaliyet alanı ile davalı şirketin faaliyet alanı aynı ise de gerek elektrik dağıtım hizmetleri ile enerji üretimi hizmetleri sektöründeki tüketicilerin yüksek bilinç düzeyi, gerekse de taraf şirketlerinin ticaret unvanları arasında benzerlik bulunmadığından, bu davacı yönünden de ticaret unvanına dayalı taleplerin yerinde olmadığı, ayrıca, bir an için davacı ŞA-RA Enerji İnş. Tic. ve San. A.Ş.'nin unvanı ile davalı unvanı arasında benzerlik bulunduğu kabul edilse dahi, davalı şirketin ticaret unvanının 27.11.2012 tarihinde tescil edildiği gözetildiğinde, davalı ile aynı sektörde faaliyet gösteren anılan davacının, davalı ... unvanının tescil tarihinden yaklaşık beş buçuk yıl sonra açtığı bu davada sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf itirazlarının bu yönden kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yukarıda açıklanan gerekçelerle reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    1-)Dava, davacıların ticaret unvanlarının çekirdek kısmını ve adlarına tescilli markaların asli unsurunu oluşturan "ŞA-RA" ibaresinin benzeri olan "SARA" sözcesinin, davalı tarafından haksız olarak kullanıldığı iddiası ile haksız kullanımın önlenmesi ve bu ibarenin davalının ticaret unvanından terkini istemlerine ilişkindir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ihtiyari dava arkadaşlığı başlıklı 57. maddesi “ Birden çok kişi, aşağıdaki hâllerde birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir: a) Davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması. b) Ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri. c) Davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması.” hümünü haiz olup, aynı kanunun 58. maddesinde ise “İhtiyari dava arkadaşlığında, davalar birbirinden bağımsızdır. Dava arkadaşlarından her biri, diğerinden bağımsız olarak hareket eder.” düzenlemesini içermektedir.
    Davacılar arasında, davalıya atfedilen markaya ve unvana tecavüz fiili ortak vakıa olduğundan HMK’nın 57/1-c maddesi çerçevesinde davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu aşikardır.
    Bu durumda her bir davacı için dava açılırken ayrı ayrı başvurma, peşin, karar ve ilam harçlarının alınması gerekirken, dava açılırken tek bir harç alınarak yargılamaya bu şekilde devam edilmesi ve mahkemece kararda da tüm davacılar için tek harca hükmedilmesi doğru görülmemiş, harç kamu düzenine ilişkin olup re’sen gözetilmesi icap ettiğinden bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 12.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara