Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/6297 Esas 2015/9043 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6297
Karar No: 2015/9043
Karar Tarihi: 10.11.2015

Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/6297 Esas 2015/9043 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davadan bahsedilmektedir. Sanık hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından hüküm giymiştir. Temyiz incelemesinde TCK'nın 61. maddesi gereği suçun işleniş biçimi, kullanılan araçlar, zaman ve yer, konunun önemi ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlike, failin kusurunun ağırlığı ve amaç ve saik göz önünde bulundurularak hapis cezası verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hırsızlık suçunda sanığın satın aldığı yer veya kişinin mağdura iadesinin yeterli olmadığı ve malın aynen geri verilmesi veya tazminat verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Konut dokunulmazlığı ihlali suçunda ise CMK'nın 231/b maddesindeki zararın karşılanmaması nedeniyle ceza verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise; hırsızlık suçu için TCK 142/1-b ve 143, suç eşyasının satın alınması suçu için TCK 168, konut dokunulmazlığını ihlal suçu için TCK 195'dir.
17. Ceza Dairesi         2015/6297 E.  ,  2015/9043 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    I-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde “Hâkim, somut olayda; a) Suçun işleniş biçimini, b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, c) Suçun işlendiği zaman ve yeri, d) Suçun konusunun önem ve değerini, e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, g) Failin güttüğü amaç ve saiki, göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler." hükmü amirdir.
    Sanık hakkında hırsızlık suçundan eylemine uyan TCK"nın 142/1-b maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken nedenleri açıkça gösterilmek suretiyle hapis cezasının alt sınırdan belirlendiği, suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle de takdiren azami had üzerinden 1/3 oranında arttırım yapılarak yazılı şekilde karar verildiği, her bir sevk maddesinin kendi içinde ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği ve TCK"nın 143. maddesi ile uygulama yapılırken “suçun işlenişindeki özellikler ve suçun işlendiği yer dikkate alınarak” azami had üzerinden arttırım yapılması ile ilgili olarak mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünce kabul edilmemiş; Dairemizce de benimsenen ve Y.C.G.K."nın 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığı, failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Esasen iyiniyetli olan satın alanda bulunan ve hırsızlık suçuna konu olan eşyaya el konulamaz. Hırsızlık suçuna konu eşyaya el konulmasına rağmen, failin satın alandan aldığı para veya sağladığı menfaatin satına alana iade edilmemesi halinde, satın alana Devlet eliyle haksızlık yapılmış olur.
    Temyize konu olayda, başka bir eylem nedeniyle yakalanan sanık ..."nin samimi itirafta bulunacağını belirtip, müştekinin ikametinden bir adet laptop çaldığı ve suça konu laptopu diğer sanık ..."e sattığını söyleyerek, yer göstermede bulunduğu, sanık ..."in işyerinde yapılan aramada, müştekiden çalıntı laptopun ele geçirilerek, teşhis ile müştekiye iade edildiği, sanık ... tarafından, diğer sanık ..."in suç nedeniyle oluşan maddi zararının tazmin edildiğine dair bir iddiada bulunulmadığı gibi aşamalarda sanık ..."in de bu yönde bir beyanının olmadığının ve müştekiye iade edilmeyen diğer eşyaların da bulunduğunun anlaşılması karşısında koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK"nın 168. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekçe kılınarak bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş; sanık hakkında atılı suçtan hüküm kurulduğu sırada TCK"nın 142/1-b ve 143. maddeleri uyarınca belirlenen 2 yıl 8 ay hapis cezasından aynı Yasa"nın 62. maddesi uyarınca ceza indirimine gidildiği sırada netice cezanın 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası yerine 2 yıl 2 ay 10 gün hapis cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
    II-Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçu ile sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı konut dokunulmazlığını ihlal suçunun sanık ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-5271 sayılı CMK"nın 231/6-c maddesinde öngörülen zararın maddi zarar niteliğinde olup manevi zararı kapsamadığı, bu itibarla maddi zarar doğurmayan ya da doğurma ihtimali bulunmayan suçlarda bu koşulun aranmasına gerek bulunmadığı, sanığın suç tarihinde 1 adet hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararı bulunduğu, lehine TCK"nın 62. maddesinin tatbik edildiği gibi oturum zabıtlarına her hangi bir olumsuz davranışının da dercedilmediği görülmekle, konut dokunulmazlığının ihlali suçunda mahiyeti itibariyle tazmini gerektirir bir zarar bulunmadığı da gözetilmeden, CMK"nın 231/b bendinde yer alan ölçütün tartışılıp değerlendirilerek karar verilmesi yerine, atılı konut dokunulmazlığının ihlali suçunda zararın karşılanmaması gerekçe gösterilerek, yetersiz gerekçe ile CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmaması,
    2-Sanık ..."in, 7.2.2011 günü suça konu laptopu satmak amacıyla kendisine diğer sanık ..."nin getirip, 280 TL elektrik borcu için laptopu satacağını söylediği, kendisinin de bilgisayar işi ile uğraşan yeğenini arayarak, laptopun özelliklerini belirtip, piyasa fiyatını sorduğunu, yeğeninin de 250 TL edeceğini söylemesi üzerine bu miktardan satın aldığını beyan ettiği, sanık ..."nin laptopu satarken kendisine verdiği, üzerinde “..., telefon numarası” yazılı bulunan kağıdı ibraz ettiği, 11.02.2011 tarihinde suça konu laptopun sanık..."tan ele geçirilmesinden sonra aynı gün değer tespitinin yaptırıldığı, bilgisayardan anlayan bilirkişinin “laptopun 250 TL edeceği” yolunda görüş bildirdiğinin anlaşılması karşısında, sanık ..."in, suça konu laptopu piyasa değerinin çok altında bir fiyatla satın alıp, atılı suçu işlediğine ilişkin kanıtların neler olduğu tartışılmadan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanık ..."in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 10.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara