Esas No: 2021/5013
Karar No: 2022/6946
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5013 Esas 2022/6946 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/5013 E. , 2022/6946 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 29.09.2020 tarih ve 2019/268 E. - 2020/170 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı mirasçıları vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; tarafların 61 S 0911 plaka sayılı otobüsün satışı konusunda 08/03/2011 tarihinde anlaştıklarını, davacının 25.000.-TL ile peşin ve 10/04/2011 tarihinden başlamak üzere aylık 3.250.-TL'den 30 adet senet imzalayarak davalıya verdiğini, sonrasında aracın trafikten men edildiğini, bu nedenle satış bedeline mahsuben ödenen 34.750.00.-TL'nin iadesi için başlatılan takibe davalıların haksız şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirketin %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, 61 S 0911 plakalı araç ile tespit edilecek diğer araçların trafik kaydı üzerine satışına engel olmak amacıyla öncelikle teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde tedbir konulmasına, dava masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; davacının müvekkilden bir alacağının bulunmadığını, taraflar arasında harici araç alım satım sözleşmesi bulunduğunu, müvekkiline senetler verildiğini, ancak tüm senetlerin bedeli ödenmeden iade edildiğini, ödenen bir senet bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak ve tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda; bozma gerekçesi doğrultusunda, davacının bedeli ödenmek suretiyle alındığı iddia edilen üç adet senedin, davacının iddiasının aksine bedeli ödenmeden davacıya iade edildiğinin davalı tarafından usulüne uygun bir şekilde ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile İstanbul 34. İcra Müdürlüğü'nün 2013/6795 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve 18.000.-TL'nin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine, asıl alacak üzerinden hesaplanan % 20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
1- Dava, İİK’nın 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ancak kararın gerekçe kısmında; davacının bedeli ödenerek iade aldığını iddia ettiği üç adet senedin davacıya iade edildiğinin davalının da kabulünde olduğu, bu üç senedin bedelleri ödenmeden davacıya iade edildiğine dair ispat yükünün davalı tarafta olduğu, bu hususun usulüne uygun bir şekilde davalı tarafından ispatlanamadığı belirtilmiş olmasına rağmen, sözkonusu üç senede ilişkin bir karara hüküm kısmında yer verilmemiş olması, gerekçe ve hüküm çelişkisi oluşturmuştur.
Bu durum karşısında mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, gerekçe ile hüküm çelişkisi içermeyen, kendi içinde tutarlı, maddi olaya ve talebe uygun, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulması gerekirken Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile 6100 sayılı HMK'nın 297 ve 298.maddelerinde belirtilen unsurlardan yoksun, gerekçe ve hüküm fıkrası arasında çelişki içerecek şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın öncelikle bu nedenle re’sen bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı mirasçılarına iadesine, 12/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.