Esas No: 2021/1186
Karar No: 2022/6962
Karar Tarihi: 13.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1186 Esas 2022/6962 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1186 E. , 2022/6962 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10.09.2020 tarih ve 2019/383 E. - 2020/341 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 11.10.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ...'in müvekkiline ödünç verdiği bir miktar para karşılığında boş olarak aldığı senedin vade tarihinin ve bedel kısmının doldurularak takibe konulduğunu, nakden ya da malen kaydı bulunmayan bononun nakden düzenlendiği karinesi bulunduğunu, davalının savcılık ifadesinde müvekkiline mal verdiğini belirterek senedin ihdas nedenini talil ettiğini, ispat yükünün davalıda olduğunu, müvekkilinin davalıdan mal almadığını ileri sürerek, müvekkilinin bonodan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine ve bononun ve takibin iptaline ve tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkinin mal alımına dayalı olduğunu, davacının aldığı malların karşılığı olarak müvekkiline dava konusu senedi verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafın senedin bedelsiz olduğunu yazılı belge ile ispat edemediği, borçlunun kötüniyetli olup olmadığına bakılmaksızın alacaklı yararına İİK'nın 72/2. maddesi uyarınca tazminata hükmedileceği, davalı şirketin icra takibinde alacaklı sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle, davalı ... yönünden davanın reddine, davalı şirket yönünden ise davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.