Esas No: 2011/4736
Karar No: 2011/2726
Karar Tarihi: 20.12.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/4736 Esas 2011/2726 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, genel kurul kararı gereği kooperatif yönetiminin E Blok 4. kat güney cepheli olan daireyi, inşaatı tamamladığında tapusu verilmek üzere 12.000,00 TL peşin bedelle davacıya sattığını, bu bedeli ödeyen müvekkiline 05.10.2006 tarihli ihtar ile borç bildirimi yapıldığını, peşin bedelli taşınmaz satın alan davacıdan tekrar para istenemeyeceğini ileri sürerek, davacının davalıya 17.531,00 TL borcu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sabit fiyatla ortak alındığına dair genel kurul kararı bulunmadığını, genel kurul tarihinde dairelerin inşaatına dahi başlanmadığını, davacının o tarihe kadar ödenmesi gereken aidatları ödeyerek üye olduğunu, bu ödeme dışında ödeme yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, genel kurulda asgari fiyatı belirlenen ve satışına karar verilen dairelerin somut olarak yerinin belirtilmediği, satış ve peşin bedelle üye olduğuna dair bir genel kurul kararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesince, davacının sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle üyeliğe alınmış olduğu, ihtarnamede istenilen borcun kaynağı üzerinde durularak menfi tespit isteminin buna göre ele alınması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı kooperatifin olağan genel kurullarında kooperatif üyelerinden genel yönetim ve alt yapı giderleri alınması yönünde bir karar bulunmadığı, davacıdan talep edilen bedelin aidat bedeli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 20.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.