Esas No: 2021/2929
Karar No: 2022/7046
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2929 Esas 2022/7046 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2929 E. , 2022/7046 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
BİRLEŞEN DAVA : İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2015/1042 ESAS
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.10.2017 tarih ve 2014/1536 E. - 2017/778 K. sayılı kararın asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 08.02.2021 tarih ve 2018/701 E. - 2021/250 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davacı ile davalı 01/01/2014 tarihinde akdettikleri Patates Üretimi ve Satın alma Sözleşmesi'yle davalının davacıya üretim yapmak için patates tohumlarını teslim etmesi ve davacının da bu tohumlarla üretim yaparak 2014 yılı içinde 1000 ton patatesi davalıya teslim etmesi için anlaşıldığını, davalının teslim ettiği tohumluklarda şüphe üzerine inceleme yaptırıldığını, analiz sonucu % 30 oranında kuru çürüklük hastalığı tespit edildiğini, tohumlarda görülen bu hastalığın ve sonuçlarının davalı şirkete bildirildiğini, davalının davacıya 01/12/2014 tarih ve 78.989,07 TL bedelli fatura gönderdiğini, davacının davalıya verdiği 200.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun da davacı tarafından nakte çevrileceğinin ve bu bedellerin tahsil edileceğinin bildirdiğini, davalının kötü niyetli ve haksız kazanç peşinde olduğunu ileri sürerek davacının davalı şirkete 37.092,00 TL borcunun bulunmadığının tespitini talep etmiş, beyan dilekçesiyle, teminat mektubu nakte çevrildiğinden davanın istirdat davasına dönüştüğünü beyan etmiştir.
Davalı vekili; kesin teminat mektubunun 18/12/2014 tarihinde bozdurularak alacakları olan 83.919,28 TL’nin tahsil edilerek kalan bakiyenin davacıya iade edildiğini, menfi tespit davasının konusuz kaldığını, davalının davacıya teslim ettiği tohumlukların Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü tarafından analiz edilerek “Patates Tohumluk Sertifikası” düzenlendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; asıl davadaki beyan ve iddiaları tekrarla teminat mektubunun nakde çevrildiğini, asıl davada alınan rapora göre davalının haksız olduğunu, patates tohumlarının hastalıklı olduğunu ve davacının teminat mektubundan tahsil olunan 116.080,72 TL'yi talep edebileceğinin belirtildiğini ileri sürerek bakiye 78.988,72 TL'nin davalıdan istirdatını talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili; ayni avanstan indirim talep edilemeyeceğini, davacının edimini yerine getirmediğini, eksik ifada bulunduğunu, bir an için ürün düşüklüğüne neden olanın bir mücbir sebep olduğunun kabulü halinde dahi sözleşmenin 9.1 maddesi gereğince davacının ayni avans tutarı olan 206.343,91 TL olarak ödemekle yükümlü olduğunu, tohumların sertifikalı olduğunu, davacı yanın yanlış uygulama yapması, uygun zamanda ve koşullarda yetiştirmemesi ve uyarılara dikkat etmemesi nedeni ile kusurlu olduğunu, davacı haricinde kimsenin şikayetinin olmadığını, hesaplamayı kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; bilirkişi raporunda patates bitkisindeki verim kaybının karabacak hastalığından kaynaklandığını ve bunun tohum kökenli bir hastalık olduğu anlaşıldığı, bu hastalığın tohumlara topraktan bulaşmasının çok olası bir durum olmadığının tespit edildiği, delil tespiti amacıyla alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin de aynı yönde olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulü ile 2014/1536 E. sayılı asıl dava yönünden 37.092,00 TL'nin ve 2015/1042 E. sayılı birleşen dava yönünden 78.988,72 TL'nin 19/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı, asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; bilirkişi raporları, İlçe Tarım Hayvancılık Müdürlüğü mühendisleri tarafından yapılan incelemeye ilişkin 12.06.2014 Tarihli raporu ve İl Tarım Hayvancılık Müdürlüğü'nün 05.06.2014 tarihli yazıları dikkate alındığında, davalının dayandığı analiz raporunun ne zaman, nasıl alındığı belli olmayan numunelere ilişkin olması nedeni ile bilirkişi heyeti tarafından dikkate alınmamasının yerinde olduğu, dosyada toprak analizlerinin bulunduğu, davalı tarafından davacıya satılan tohumların ayıplı olduğu, üretim düşüklüğü ve verim eksikliğinin hastalıklı tohumlardan kaynaklandığı, davacının ayni avans borcu ve ikame ürün bedelinden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davada davalı vekilinin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.945,17 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıdan alınmasına, 17/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.