MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkil kooperatifin 16.03.2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında kooperatifin borçlarının tasfiyesi amacıyla ortaklardan Nisan 2008 tarihinden başlamak üzere altı ayda taksitler halinde 2.700,00 TL toplanmasına karar verildiğini, davalıların borçlarını ödemediğini ileri sürerek, 2.700,00 TL"nin %10 faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, duruşmalara katılmamış ve davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 1163 sayılı Kanunun 35.maddesi uyarınca kooperatif ortaklığını devralan kişinin tüm hak ve vecibeleri ile devralmış olduğu, ortaklığı sona ermiş olan davalı ..."ın borçtan sorumlu olmadığı, diğer davalı ... ..."ın ise eski borçlardan bile sorumlu olduğu gerekçesi ile, davalı ... yönünden davanın reddine, 2.700,00 TL"nin dava tarihinden itibaren aylık %10 gecikme faizi ile birlikte davalı ... ..."tan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ve davalı ... ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, genel kurul kararına dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dosyadaki delil ve belgelerin incelenmesinden; davalı ..."ın üye kayıt defterinin 101. sırasında kooperatif üyesi olarak kayıtlı olduğu, ..."ın adına tahsisli taşınmazı 23.07.2007 tarihinde diğer davalı ... ..."a sattığı, 16.03.2008 tarihli genel kurulda 6. madde ile her ortaktan 2.700,00 TL alınmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Ortağın adına tescil edilen taşınmazı, tapuda üçüncü kişiye satması halinde ortaklık payı da kendiliğinden satın alana geçmez, payın da ayrıca devredilmesi gerekir. Ortaklık payı devredilmedikçe, taşınmazını satan ortağın ortaklık sıfatı ve sorumluluğu devam eder. Somut olayda davalı ..."ın ortaklığını diğer davalı ... ..."a devrettiğine, Huriye ..."ın da kooperatif üyeliğini devraldığına ya da kooperatife üye olduğuna dair dosyada bir belgeye rastlanmamıştır. Öte yandan, kooperatif ortağı olsun ya da olmasın kooperatif hizmetlerinden yararlanan kişilerin bu giderlere ilişkin sorumluluğu bulunduğu kuşkusuzdur.
Bu durumda mahkemece, gerekirse konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak, 16.03.2008 tarihli genel kurulda ortaklara ödeme yükümlülüğü getiren kararla talep edilen alacağın inşaat finansman giderleri veya genel hizmet ve altyapı giderlerinden hangisine ilişkin olduğu saptandıktan sonra davalıların sorumlulukları ayrı ayrı belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı ... ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün adı geçen taraflar yararına BOZULMASINA, peşin harçlarının istek halinde iadesine, 20.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.