Esas No: 2021/3360
Karar No: 2022/7104
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3360 Esas 2022/7104 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3360 E. , 2022/7104 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 44.HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 31.10.2017 tarih ve 2016/885 E- 2017/1105 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.02.2021 tarih ve 2020/506 E- 2021/186 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle
dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağını tahsil için davalı aleyhine giriştiği ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı yana borçlu olmayıp tam tersine alacaklı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yan, kendi ticari defterlerine göre, davalıdan takip tarihi itibariyle 82.509,77 TL alacaklı olarak görünse de bu durumun alacağın varlığını ispat için yeterli olmadığı, davacının faturalara konu malları teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği ancak belirtilen hususu ispata yarar delil sunulamadığı ancak davalı tarafça davacıya keşide edilen 28/05/2014 tarihli 370,81 TL bedelli faturanın sol alt köşesinde davalının davacıya 96.509,76 TL borcu olduğunun kabul edildiği, davalının imzasını havi ve taraf kayıtlarına alınmış olan bu faturaya itibar edilmesi gerektiği ve davalıyı bağlayıcı nitelikte olduğu, söz konusu faturadaki kayıtlar sebebiyle bu borcun ödendiği hususundaki ispat yükünün davalının üzerine geçtiği, davacının ticari defterlerine göre, davacının fatura tarihindeki alacak miktarının 79.509,77 TL olduğu, davacı defterindeki bu kaydın ise davacı bakımından bağlayıcı nitelikte olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4.073,49 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.