Esas No: 2021/3160
Karar No: 2022/7096
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3160 Esas 2022/7096 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3160 E. , 2022/7096 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 06.03.2019 tarih ve 2017/371 E. - 2019/156 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nce verilen 15.01.2021 tarih ve 2020/176 E. - 2021/122 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların Bolu Dağı A.Ş.'nin bir kısım hisselerini eski hissedarları olan ... ve...'dan Haziran 2016 tarihinde satın aldıklarını, hisse bedeli olarak da adlarına kayıtlı taşınmazları eski ortaklara devrettiklerini, cüzi bir kısım ödemeyi de çeklerle yaptıklarını, ancak hisse devir işleminin gerçekleşmesinden sonra Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY örgütü kapsamında yürütülen soruşturmada anılan şirkete öncelikle denetim kayyımı tayin edildiğini, akabinde 07/02/2017 günlü 686 sayılı KHK'nın 4. maddesi gereğince, şirket hisse devir işleminin geçersiz kabul edilerek 06/04/2017 tarihinde ... tarafından ticaret sicilinden re'sen terkin edildiğini, ancak davacıların FETÖ/PDY örgütü ile herhangi bir ilgisi bulunmadığı gibi terkin işlemine konu hisse devrinin de muvazaalı olmadığını, hisse devrinin şirketin hissedarlarından olan Polis Bakım ve Yardım Sandığının (POLSAN) Yönetim Kurulunun da (A) grubu imtiyazlı hisse sahibi olmaları nedeni ile muvafakatı ve desteği alınarak trampa suretiyle gerçekleştirildiğini, üst düzey emniyet görevlilerinin yönetiminde yer aldığı POLSAN'ın haberdar olmadığı bir soruşturmadan iyiniyetli davacıların haberi olmasının beklenemeyeceğini ileri sürerek, ...'nün Bolu Dağı A.Ş.’nin hisse devir işleminin re’sen terkinine dair 06/04/2017 tarihli işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava dışı...’ın 10/06/2016 tarihli hisse devir sözleşmesi ile Bolu Dağı A.Ş.’ndeki hissesini davacı Nikol Tekstil Tur. Gıda Elek. Pet. ve Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye devrettiği, ancak söz konusu şirket hisse devirlerinin yapılmasından sonra 07/02/2017 tarih ve 29972 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 686 sayılı "Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirlerin Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin" 4. maddesinde; "04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 133 üncü maddesi uyarınca kayyım atanan şirketlerde ortaklık pay ve haklarına ilişkin olarak soruşturmanın başladığı tarihten bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar şirket ortakları tarafından yapılmış olan devir ve temlik işlemleri muvazaalı kabul edilerek geçersiz sayılır ve ticaret sicilinden resen terkin edilir." hükmüne yer verildiği, bu düzenlemeye istinaden ... tarafından 06/04/2017 tarihinde dava konusu şirket hisse devir işlemlerinin re'sen ticaret sicilinden terkinine karar verildiği, Bolu Dağı A.Ş. ile ilgili olarak başlatılan soruşturmanın 2015 yılına ait olduğu, gerçekleştirilen terkin işleminin soruşturma ve hisse devir tarihleri itibariyle değinilen düzenleme kapsamında olduğu, söz konusu devir işleminin ticaret sicil müdürlüğünce muvazaalı hisse devri olarak kabulü ile iptal edilmesinde davacı şirket yönünden herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı ... dava konusu şirket hisselerinin alıcısı konumunda olmadığından bu davacının davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle her iki davacı yönünden de davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin, 06/02/2018 tarihinde TBMM tarafından kabul edilerek 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak kanun haline dönüştüğü, Anayasa Mahkemesi'ne söz konusu Kanun'un iptali için yapılan başvurunun, Anayasa Mahkemesi'nin 31/05/2018 tarih, 20018/52 esas, 2018/71 karar sayılı kararı ile reddedildiği, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2015/1935 soruşturma sayılı dosyası üzerinden yürütülen soruşturma kapsamında, Bolu 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 28/08/2016 tarih ve 2016/3397 Değişik İş sayılı kararı ile Bolu Dağı İnş. Tur. San. ve Tic. A.Ş.'ye, CMK'nın 133. maddesine göre kayyım atandığı, 2015 yılında Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/1935 soruşturma sayılı dosyası üzerinden ortaklık paylarını davacılara devreden... ve ... ile ortaklıklarının bulunduğu Bolu Dağı İnş. Tur. San. ve Tic. A.Ş. hakkında soruşturma başlatıldığı, söz konusu soruşturmanın devam ettiği dönemde... ve ...'ın ortaklık paylarını davacılara devrettikleri, bu hali ile ticaret sicil müdürlüğü işlemine dayanak olan 686 sayılı KHK'nın 4. maddesi kapsamında, davacıların ortaklık paylarının muvazaalı olarak kabul edilip geçersiz sayılmasına ilişkin tipiklik koşulunun gerçekleştiği, davanın, ... ve Nikol Teks. Tur. Gıda Elek. Pet. ve Mad. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından açıldığı, dosyaya sunulan karar defteri ve hisse devir sözleşmelerine göre, davacı ...’un, ... ve Daylan Pet. Nak. Tur. Tic. Ltd. Şti.'nin paylarını, davacı şirketin ise, Ömer Baday'ın paylarını devraldığı, bu sebeple, her iki davacının da dava konusu müdürlük işlemi yönünden 6102 sayılı TTK'nın 34-(1) maddesine göre ilgili konumunda olup, aktif husumet ehliyetini haiz olduğu, ilk derece mahkemesince, davacı ... yönünden de davacı şirkete yönelik belirtilen gerekçe ile davanın reddedilmesi gerekirken, bu davacı yönünden, pay devri bulunmadığından aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesine dayanılması doğru görülmediğinden davacı ... yönünden gerekçede hata edilmesi sebebiyle davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılarak, 686 sayılı KHK'nın 4. maddesi kapsamında, davacıların ortaklık paylarını devralma işlemi muvazaalı olarak kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 37,90 TL harcın temyiz eden davacılara iadesine, 18/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.