Esas No: 2021/5538
Karar No: 2022/7119
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5538 Esas 2022/7119 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/5538 E. , 2022/7119 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20.06.2019 tarih ve 2018/168 E. - 2019/308 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.04.2021 tarih ve 2019/1314 E. - 2021/500 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanunun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 02.02.2015 tarihinde, 2015/08404 sayılı "BİMAŞ BİSİKLET-MOTOSİKLET SANAYİ VE TİCARET A.Ş.+şekil" ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun 37. sınıfta ilanına davalı Şirket tarafından "BİM" asıl unsurlu markalara dayalı olarak itiraz edildiğini, bu itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kabul edilerek başvurunun 37. sınıf yönünden reddine karar verildiğini, müvekkilinin bu karara yaptığı itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, oysa markalar arasında iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin adına tescilli önceki tarihli markası nedeniyle dava konusu başvuru üzerinde müktesep hakkının olduğunu ileri sürerek, YİDK'in 2018-M-707 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kurum vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, dolayısıyla başvurunun reddine ilişkin Kurum kararının haklı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 2015/08404 sayılı "BİMAŞ+ŞEKİL" ibareli marka başvurusu ile davalıya ait "BİM+ŞEKİL", "BİM+DISCOUNT MARKET", "BİM GERÇEK İNDİRİM...SÜREKLİ İNDİRİM" ibareli markalar arasında karıştırılma ihtimalinin olduğu, davacıya ait önceki tarihli 193193 sayılı "BİMAŞ+ŞEKİL" ibareli markanın, işaret bağlamında benzer olmasına rağmen kapsamlarındaki mal/hizmetler bakımından genişletme olduğundan, davalının söz konusu markasının 35. ve 37. sınıfa dahil hizmetler için dava konusu başvuru bakımından kazanılmış hak olarak değerlendirilemeyeceği, dava konusu YİDK kararının yerinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "BİMAŞ BİSİKLET-MOTOSİKLET SANAYİ VE TİCARET A.Ş.+şekil" ibareli başvuru ile redde mesnet "BİM" asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira dava konusu başvurunun asli unsurunu oluşturan "BİMAŞ" ibaresinin, redde mesnet markaların asli unsuru olan "BİM" ibaresini aynen içerdiği, başvuruda farklı olarak yer verilen tanımlayıcı nitelikteki diğer unsurların başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, davacının önceki tarihli 193193 tescil nolu "BİMAŞ" ibareli markasının kapsamında 37. sınıf hizmetler yer almadığından, bu markanın dava konusu başvuru yönünden davacıya müktesep hak sağlamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.