Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4308 Esas 2022/7098 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4308
Karar No: 2022/7098
Karar Tarihi: 18.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4308 Esas 2022/7098 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/4308 E.  ,  2022/7098 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
    BİRLEŞEN ANKARA 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2011/119
    ESAS 2011/83 KARAR SAYILI DOSYASINDA:
    BİRLEŞEN ANKARA 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2012/690 ESAS,
    2013/236 KARAR SAYILI DOSYASINDA
    BİRLEŞEN ANKARA 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2010/487 ESAS,
    2010/884 KARAR SAYILI DOSYASINDA
    BİRLEŞEN ANKARA 8.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2013/664 ESAS,
    2013/625 KARAR SAYILI DOSYASINDA
    BİRLEŞEN ANKARA 10.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2013/598 ESAS,
    2013/492 KARAR SAYILI DOSYASINDA
    BİRLEŞEN ANKARA 9.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2012/273 ESAS,
    2013/581 KARAR SAYILI DOSYASINDA

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen 05.04.2021 tarih ve 2021/72 E- 2021/492 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi birleşen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/273 esas sayılı davada davacı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı vekili, Kutup Pazarlama ve Tic. A.Ş.'nin % 75 hissesinin ...'a, diğer hisselerin ise kardeşleri olan ... ile ..., oğlu ... ve annesi ...'ye ait olduğunu, müvekkilinin yoğun çalışan bir insan olması nedeniyle şirketteki işleri kardeşlerine bıraktığını, 07.06.2010 tarihli genel kurul toplantısına katılan ...'ın daha önce yapmış olduğu araştırmalarda müvekkili ve oğlunun hisselerinin şirket kayıtlarında ... ve ... adına gösterildiğini tespit ettiğini, bu hususta Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne de başvuruda bulunduğunu, hazirun çetvelinde müvekkilinin adına yer verilmediği için genel kurulda temsil edilmediğini, buna rağmen alınan kararların bu şekilde tescil edildiğini, hisselerin TTK'nın 416 ve 417. m. öngörülen şekilde devir ve temlik olmadığını, devre ilişkin müvekkilinin imzasının bulunmadığını ileri sürerek, müvekkili ...'a ait olmakla birlikte davalılara intikal etmiş gibi gösterilen % 75 hissenin müvekkili adına aidiyetinin tespiti, davalılar adına gösterilen kayıtların terkini, müvekkili adına şirket pay defterine işlenmesi, payların iade edilmesinin mümkün olmaması halinde dava tarihindeki rayiç bedellerinin tespiti ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacının genel kurullara katılmadığını, davanın makul süre içinde açılmadığını, müvekkilinin şirketin kurucusu olup, kuruluş sözleşmesinde % 55 oranında hisse sahibi olduğunu, hiç bir zaman davacıya temlik yapmadığını, hisse devretmediğini, davacının kötüniyetli olup, diğer davalı ... ile birlikte hareket ettiğini, şirketin aile şirketi olduğunu, tarafların kardeş ve akraba olduklarını, diğer davalı ...'ın eşinin mali müşavir olduğunu, şirketle ilgili iş ve işlemleri güvene dayalı olarak ablası ve eniştesine bıraktığını, şirketin kurulduğu 1991 yılından 07.06.2010 tarihli genel kurula kadar davalı ...'ın yönetim kurulu üyesi olduğunu, ...'ın açmış olduğu davalar ve yapmış olduğu başvurularda davacının hissesinin olduğuna dair herhangi bir beyanının olmadığını, davacı ile birlikte hareket ederek bu davayı açtıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın kabulünü talep ettiklerini, şirketin kurulduğu tarihte davacının kamu görevlisi olması nedeniyle kurucu ortak olmadığını, şirket kurulduktan sonra kendisine şirket hisselerinin devri yapılarak ortak olduğunu, şirket pay defterinden de görüleceği üzere, 20.08.1991 tarihinde davalı ...’nin 65.500.000,00 TL, kendisinin 5.300.000,00 TL, ...'nin 10.100.000,00 TL, ...'in 20.100.000,00 TL'lik hisse satışı yapması neticesinde davacının 102.000.000,00 TL tutarında, 1020 hisseye sahip olduğunu savunarak, davayı kabul etmiştir.
    Birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/119 E sayılı dosyasında davacı vekili, müvekkilinin sahibi olduğu hisselerin dava dışı üçüncü kişiler adına gösterilmesinin hukuken mümkün olmadığını ileri sürerek, dava dışı kişilere intikal etmiş olan % 75 hissenin müvekkili adına aidiyetinin tespit edilerek diğer kişiler adına görülen kayıtların terkini ile müvekkili adına davalı şirket pay defterine işlenmesi, haksız devir işlemlerinin TTK'nın 332. maddesine göre hükümsüz sayılması, mümkün olmaması halinde rayiç bedelinin dava tarihine en yakın olacak şekilde tespit edilerek faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/690 E. sayılı dosyasında davacı vekili, müvekkilinin 07.06.2010 tarihli genel kurul toplantısına katılamaması nedeniyle yapılan araştırma neticesinde pay defterinde müvekkiline ait % 75 hissenin 13.05.2004 tarihinde diğer ortaklara devredilmiş olarak gösterildiğinin tespit edildiğini oysa, müvekkilinin hisselerini kimseye devretmediğini ileri sürerek, davalılar adına görünen hisse devirlerinin terkin edilerek müvekkili adına şirket pay defterine işlenmesi, bunun mümkün olmaması halinde dava tarihine yakın rayiç değerinin tespit edilerek bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ..., müvekkilinin şirketin kurucu ortağı olduğunu, davacının şirkete hiç bir zaman hissedar olmadığını, şirketin kuruluş aşamasında şirketi büyütmek amacı ile şeklen davacının ortakmış gibi gösterildiğini, davacı adına pay defterine işlenen 1020 adet hissenin hisse devir senedi ile ...'ye devredildiğini, ...'nin bu nedenle şirketin % 85 hissedarı olduğunu, davacının birbirini takip eden genel kurullar nedeniyle dava açmadığını, tüm genel kurullarda alınan kararların ilan edildiğini, hisse devirlerinin belgesiz yapıldığını ancak, davacının ...'ye hisseleri yazılı şekilde devrettiğini, davacının şirketle hiçbir ilgisinin olmadığını, hiçbir sermaye artışına katılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/487 E. sayılı dosyasında davacı vekili, müvekkili hissesinin davalı adına gösterilmesinin hukuka uygun olmadığını ileri sürerek, davalıya intikal etmiş gibi gösterilen 250 payın müvekkili adına aidiyetinin tespiti ile sermaye artışları da dikkate alınarak davalı adına görünen kaydın terkini ile müvekkili adına şirket pay defterine işlenmesini, haksız pay devrinin TTK'nın 332. maddesine göre hükümsüz sayılmasını, payların iadesinin mümkün olmaması halinde dava tarihindeki rayiç bedellerinin faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacının hissedar olmadığını, % 75 hissedar olduğunu iddia eden davacının genel kurullar ve ilanlar yapıldıktan sonra dava açmasının iyi niyetle bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/664 E. sayılı dosyasında davacı vekili, müvekkilinin uzun süre yurt dışında olduğunu, kendine ait hisselerin davalıya devredilmiş gibi gösterildiğini tespit ettiğini, Kutup Pazarlama ve Ticaret A.Ş.'nde 25.000 adet hissenin 625 adetine sahip olduğunu, yapılan tüm genel kurullarda hazirun cetvellerinde isminin bulunduğunu, hisselerinin 13.05.2004 tarihinde devredildiğini öğrendiğini ileri sürerek, davalı adına tescil edilen hisselerin tefriki ile adına tescilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/598 E. sayılı dosyasında davacı vekili, müvekkilinin Kutup Pazarlama ve Tic. A.Ş.'nin kurucu ortağı ve % 85 oranında pay sahibi olduğunu, hisselerin şirket defter ve belgelerini tutan kız kardeşi ... tarafından kendisi, ... ve ... adına kaydedildiğini, 17.07.1992 tarihli genel kurul toplantısı kapsamında tutulan hazirun cetvelinde de görüleceği üzere...'un paylarının tamamını devretmesi nedeniyle hissedarlığının kalmadığını, müvekkilinin % 85, ...'nin % 6, ...'ın % 5, ...'in % 3 ve ...'in % 1 payının olduğunu, daha sonra tüm pay artışlarının müvekkili tarafından yapıldığını, ...'nin şirket ortaklığından ayrılırken paylarını müvekkiline devrettiğini ancak bu hisselerin ...'ın oğlu olan ... adına kaydedildiğini, ...'ın şirkette hiçbir hissesinin bulunmadığını ileri sürerek, Kutup Pazarlama ve Ticaret A.Ş.'nin paylarının % 85'inin müvekkiline ait olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/273 E. sayılı dosyasında davacı vekili, müvekkilinin davalı ... ile 02.03.2010 tarihli İnançlı Temlik Sözleşmesi imzaladığını, amaçlarının ...'nin genel kurula daha güçlü çıkmasını sağlamak olduğunu, sözleşmenin imzalanmasından sonra 18 ay içerisinde geri devredilmek şartı ile 90 adet hissenin devredildiğini, pay devrinin inançlı olarak yapılmasına rağmen payların kendisine iade edilmediğini ileri sürerek, ... adına yapılan pay devrinin terkini ile müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...Ş. vekili, pay defterine devrin usulüne uygun olarak yapıldığını, müvekkilinin herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, devir sözleşmesinin 02.03.2010 tarihinden itibaren 18 ay boyunca geçerli olan bir sözleşme olduğunu, 18 aylık süre içerisinde hisselerin devralınması için bir talebin bulunmadığını, sözleşmenin inançlı temlik niteliğinde olmadığını, hisselerin bedelinin ödenerek alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ana dosya ile birleşen ve 2013/75 E-2018/440 K. sayılı karar ile daha önce haklarında hüküm kurulan, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/119 E- 2011/83 K., Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/690 E-2013/236 K., Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/487 E-2010/884 K., Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/664 E-2013/625 K. sayılı dosyalarında verilen kararlar hakkında taraflarca istinaf yoluna başvurulmadığından verilen kararların kesinleşmiş olması nedeniyle bu dosyalar hakkında yeniden bir hüküm kurulmadığı, 2019/207 (Eski 2013/75 E.) sayılı dosyası yönünden, pay devirlerinin yapılmasından çok sonra davaların açıldığı, özellikle asıl dava ile bir kısım davalarda davacı olan...’un 6 adet genel kurul yapıldıktan, her genel kurulda alınan karar tescil edildikten sonra bu genel kurul kararlarına itiraz etmeyerek dava açmasının hakkın açıkça kötüye kullanımı niteliğinde olup, TMK 2. m. aykırı olduğundan davalı ...’ın davayı kabul ettiği nazara alınarak, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile, Kutup Pazarlama ve Ticaret A.Ş.' deki 4.000 adet paya tekabül eden hissesinin iptal edilerek davacı mirasçıları adına miras payları oranında tesciline, birleşen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/273 E. sayılı dosyası yönünden, taraflar arasında imzalanan 02.03.2010 tarihli devir sözleşmesinin geçerli olduğu, davalının devraldığı hisseleri aynı bedelle süre şartı olan 18 ayın sonrasında devretmesi, davacının da bunun karşılığında 4.500,00 TL ödemesi gerektiği, davacının Kutup Pazarlama ve Tic. A.Ş.’de maliki olduğu 90 adet payını inançlı temlik sözleşmesi ile davalı ...’ye devrettiği, ancak hali hazırda ...’nin 1 payının bulunduğundan bahisle, ...'nin Kutup Pazarlama ve Ticaret A.Ş.'nde sahibi olduğu 1 adet hisse payının iptal edilerek davacı adına tesciline, 89 adet hisse payı için tazminat davası açması hususunda muhtariyetine, birleşen Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/598 E. sayılı dosyası yönünden ise, 17.07.1992 tarihli genel kurul sonrası gerçekleştirilen devir işlemlerine davacının itiraz etmediği, 2013 yılına kadar 18.09.1992, 21.05.1993, 22.02.1995, 13.12.1995, 15.06.1998, 22.06.2001, 14.05.2004, 15.06.2007 ve 07.06.2010 tarihi olmak üzere toplamda 9 adet genel kurul toplantısı yapıldığı, toplantıların tümüne davacının bizzat katılarak pay oranlarının belirtildiği, hazirun cetvellerini herhangi bir itirazı olmaksızın imzaladığı, bahse konu dönemde şirkette yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı, her ne kadar 818 sayılı BK’nın 163. m. belirtilen şekilde akdedilmiş pay devri anlaşmasına rastlanılmışsa da, en azından bahse konu devirlerden pay sahibi davacının haberdar olduğunun ve bu devirlere icazet verdiğinin kabulünün gerektiği, aynı zamanda davacının pay devri gerçekleştirmediği yönündeki itirazının TMK'nın 2 m. aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, kararın, birleşen davada davalı ... Tic. A.Ş., davalı-birleşen davada davacı ..., davalı ... ve davalı-birleşen davada davacı ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, asıl dava yönünden davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, asıl dava yönünden dava dışı ... vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına, birleşen Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/598 E. sayılı dosyasında davacı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, birleşen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/273 E. sayılı dosyasında davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, birleşen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/273 E. sayılı dosyasında davalı ... ve davalı ... Tic. A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının işbu birleşen dava yönünden kaldırılmasına, davalı ...'nin davalı ... Tic. A.Ş.'de sahibi bulunduğu 1 adet hissenin iptali ile davacı ... adına tesciline, 89 adet hisse yönünden açılan davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
    Bu kararın birleşen davada davalı ... Tic. A.Ş., davalı-birleşen davada davacı ..., davalı ... ve davalı-birleşen davada davacı ... vekilleri tarafından ayrı ayrı temyizi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kurulan karar Dairemizin 2020/6708 E.–2020/5939 K. sayılı ve 17/12/2020 tarihli ilamıyla Birleşen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/273 E. sayılı dosyasında verilen karar yönünden bozulmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, asıl dava ve birleşen Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/598 Esas sayılı dosyaları yönünden tarafların temyiz başvurusu üzerine söz konusu kararların Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce onanması üzerine bu davalar yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/273 esas sayılı davanın, 02.03.2010 tarihli sözleşme ile devredilen hisselerin sözleşmede kararlaştırılmış olmasına rağmen geri verilmediği iddiasıyla açılan hisselerin davacı adına pay defterine kaydı istemine ilişkin olduğu, 02.03.2010 tarihli sözleşmenin 2. maddesinde, sözleşmenin konusunun Kutup Pazarlama ve Ticaret A.Ş.'deki ...'a ait 90 adet payın ...’ye tüm aktif ve pasifiyle devredilmesine ilişkin esasların düzenlendiği, anılan sözleşmenin "Sair Hususlar" başlıklı 3. maddesinin 3. bendinde ise, devralanın devir bedelini sözleşmenin imzalanmasını takip eden 3 gün içinde devredene ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, 3.4. maddesinde, devralanın hisseleri 3. kişiye devretmek istemesi durumunda devredenin ön alım hakkı bulunduğu ve ayrıca her halde devralanın sözleşmenin imzalanmasını takip eden en geç 18 ay içinde hisseleri sözleşmede belirtilen bedelle geri devredeceği, 3.5. maddesinde ise, hisselerin sözleşmenin imzalanmasını müteakip devralana ait olacağı ve hisseleri dilediği gibi tasarrufta bulunabileceği, yine sözleşmenin 2. sayfasında "İşbu sözleşme imzalandığı tarihte yürürlüğe girecek olup, hisse devir bedelinin tamamen ve nakden ödenmesi tarihinden itibaren 18 ay süresince geçerli olacaktır." hükmünün düzenlendiği, sözleşme bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sözleşmenin 2. sayfasındaki düzenleme ile sözleşmenin 3.4. maddesine göre sözleşmede belirtilen 18 ayın sonunda davacının ön alım ya da geri alım hakkı kalmayacağından ve dosya kapsamına göre de 18 aylık süre dava tarihi itibariyle dolmuş olduğundan artık davacının ön alım ya da geri alım hakkı bulunmadığından birleşen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/273 esas sayılı dosyası yönünden davacı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, bu dosyaya yönelik davalı ... vekilinin ve davalı ...Ş. vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 18/09/2019 tarih ve 2019/207 esas 2019/769 karar sayılı kararının birleşen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/273 esas 2013/581 karar sayılı kararı yönünden kaldırılarak, bu davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, birleşen Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/273 esas sayılı davasında davacı ... vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 373/3. maddesi uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ...'dan alınmasına, 18/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara