Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2753 Esas 2022/7078 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2753
Karar No: 2022/7078
Karar Tarihi: 18.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2753 Esas 2022/7078 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/2753 E.  ,  2022/7078 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23.10.2018 tarih ve 2014/1053 E- 2018/929 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 04.02.2021 tarih ve 2019/638 E- 2021/122 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 115 ton rafine fındık yağının alım satımı konusunda sözleşme imzalandığını, davacının önce 16.700 kilogram daha sonra 26.540 kilogram malı sözleşmede belirlenen 5,95 TL/kg brim fiyatından davalıdan aldığını, ancak davalının bakiye malı sözleşmede taahhüt ettiği fiyattan hammadesi kalmadığını belirterek satıp teslim etmediğini, bakiye malın sözleşmede kararlaştırılan fiyattan daha yüksek fiyattan satılacağını bildirdiğini, davacı tarafından 08.11.2013 tarihli ihtarname ile davalının sözleşmeye uygun davranmasının ihtar edildiğini, 20.01.2014 tarihli ihtarname ile bu talebin yenilendiğini ancak davalının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek, davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini gereği gibi ve zamanında ifa etmemesi nedeniyle uğranılan zararın fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 10.000 TL’sinin tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca sevkiyat tarihinin ağustos ayının ilk haftası olacağı, son sevkiyat tarihine kadar çekilmeyen malların kalan miktarının sevk edilip edilmeyeceği ve ayrıca fiyatının belirlenmesinin davalının insiyatifine bırakıldığını, davalıya iki parti malın sevkiyatının yapıldığını ancak ödemenin sözleşmede belirlenen 7 günlük süre içerisinde yapılmaması üzerine e-posta yoluyla davacının mevcut tutumuna devam etmesi halinde sözleşmenin devam ettirilemeyeceğinin bildirildiği, 16.08.2013 tarihli e-posta ile ağustos ayı içerisinde davacının sevkiyatı bitirmesi bildirildiğini bu karşılık davacının piyasadaki rafine yağ fiyatlarının artmasıyla 4 ay sonra gönderdiği ihtarname ile bakiye malın teslimini talep ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmede sevkiyat tarihi ağustos ayının ilk haftası olarak öngörüldüğü, sözleşmenin özel şartlar kısmında ise son sevkiyat tarihine kadar çekilmeyen malların kalan miktarının sevk edilip edilmeyeceği ve yeniden fiyat belirlemenin satıcı opsiyonunda olduğunun düzenlendiği, dolayısıyla ağustos ayının ilk haftası sonuna kadar teslim edilmemiş miktar bakımından satıcı davalı bir seçimlik hakkı bulunduğu, fındık yağı emtiasının piyasada oynak bir fiyat seyri izlediği dosya kapsamı ile belirlendiği, davacının kendisine yapılan kısmi ifa için ödemesi gereken bedel yönünden geç ifada bulunduğu, ağustos ayının ilk haftası sonuna kadar 115 tonun tesliminin gerçekleşmemesinde davalı satıcının bir kusuru bulunmadığı, davacı alıcının da tesliminin mutlaka ağustos ayının ilk haftası sonuna kadar gerçekleşmesi doğrultusunda bir ihtarı ve talebin de bulunmadığı, ağustos ayının ilk haftası geçince davalı satıcı e-posta mesajı ile kalan mal kısmı için yeni fiyat belirlediği ve bu fiyatın davacı tarafından kabul görmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesine sunulan deliller, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor içeriğindeki tespitler de gözetilerek ilk derece mahkemesince kurulan hüküm gerekçesinde davacı vekilinin istinaf nedenleri de karşılandığı, verilen kararda yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara