Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1411 Esas 2022/7140 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1411
Karar No: 2022/7140
Karar Tarihi: 18.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1411 Esas 2022/7140 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/1411 E.  ,  2022/7140 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14.11.2018 tarih ve 2017/179 E- 2018/855 K. sayılı kararın davalılar ... ve şirket vekili ile davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin yapılmamış sayılmasına-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 23.12.2019 tarih ve 2019/284 E- 2019/1606 K. sayılı kararın davacı banka vekili tarafından duruşmalı, davalılar ..., ... ve Cem-Sel Ltd. Şti. vekilince ise adli yardım talepli olarak istenmiş ise de davalıların adli yardım talebi Dairemizce reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince 27.01.2021 tarihli ek karar ile temyiz başvusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar kesinleşmiş olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararına itirazın davacı banka yönünden incelenmesine karar verilmiş olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla duruşma için belirlenen 18.10.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. Tuğba Çakar, davalı ... vekili Av. ... ve davalılar ..., ..., Cem-Sel İnş. Ltd. Şti. vekili Av. ....dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirket ile aralarında akdedilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili müvekkilinin takip konusu 08/08/2011 tarihli sözleşmeyi imzalamış ise de diğer kredi sözleşmeleri nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, sözleşmelerde imzasının olmadığını, faiz miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar cevap sunmamıştır.
    İlk Derece Mahkemesince, davacının alacağının nakde dönüşen 3 adet teminat mektubundan kaynaklandığı, mektupların 02/07/2012 tarihli sözleşmeden sonra düzenlenip verildiği, davalı ...'un kefaletini içeren 08/08/2011 tarihli genel kredi sözleşmesi ile teminat mektuplarının ilişkilendirilemediği, bu nedenle nakde dönüşen teminat mektuplarından davalı ...'un sorumlu olmadığı, davalı şirket ve diğer kefillerin ise 02/07/2012 tarihli sözleşme kapsamında sorumluluklarının devam ettiği, sorumluluk tutarının mahkemece hesaplandığı, bu durumda banka alacağının 15.300,000,00 TL asıl, 95.200,00 TL işlemiş faiz, 4.760,00 BSMV, 400,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere 15.400.360,00 TL olduğu, ayrıca meri teminat mektupları için 1.670.000,00 TL'nin deposunun asıl borçlu olan davalı şirketten talep edilebileceği, davalı kefillerin depo sorumluluğu bulunduğuna dair sözleşmede açık hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılara yönelik itirazın 15.300,000,00 TL asıl, 95.200,00 TL işlemiş faiz, 4.760,00 TL BSMV, 400,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere 15.400.360,00 TL için iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %32 oranında faiz uygulanmasına, hüküm altına alınan toplam tutarın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalı ... dışındaki diğer davalılardan tahsiline, 1.670.000,00 TL'nin deposunu teminen davalı şirketten tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Davacı banka vekili ile davalı ... ve ... vekili adli yardım talepli kararı istinaf etmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalılar ... ve şirket vekili 23/01/2019 tarihli adli yardım talepli istinaf talebiin reddine karar verildiği ve itiraz edilmeksizin kesinleştiği, ilk derece mahkemesince eksik harçların tamamlanması için davalılar ... ve şirket vekiline HMK'nun 344. maddesine uygun olarak 19/06/2019 tarihli muhtıra çıkarıldığı, anılan muhtıranın 25/06/2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen tanınan 1 haftalık kesin süre içerisinde eksik harçların davalılar ... ve şirket vekili tarafından yatırılmadığı, HMK'nun 344 ve 346. maddeleri uyarınca anılan davalılar vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği davacı banka tarafından dava konusu icra takip dayanağı olarak sunulan ve davalı şirketle akdedilen her üç genel kredi sözleşmesinde de davalılar ... ve ... müteselsil kefil iken, davalı ... sadece 08/08/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduğu, davalı ... sadece davacı bankanın dava konusu icra takip tarihi itibarıyla 08/08/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir alacağının bulunması halinde borçtan sorumlu iken diğer davalılar dava konusu icra takip tarihi itibarıyla her üç genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir alacağın bulunması halinde borçtan sorumlu olduğu, istinaf aşamasında alınan bilirkişi ek raporu ile borçlu cari hesap şeklinde kullandırılan kredilerden kaynaklı borç bulunmadığı, teminat mektuplarından kaynaklı borç bulunduğu, bu kapsamda dava konusu icra takibi ile talep edilen alacağın davalı ...’un kefaletinin bulunduğu 08/08/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığı, bu durumda mahkemece davalı ... yönünden, icra takibine konu borcun kaynağının hangi genel kredi sözleşmesi olduğu tespit edilerek hüküm kurulması gerekirken eksik bilirkişi incelemesine dayalı hüküm kurulmasında gerekçe yönünden isabet görülmediği, davacı bankanın genel kredi sözleşmelerinin TBK'nun değişikliğinden sonra yenilendiği gerçek bir yeni sözleşme olduğu iddiasına, her genel kredi sözleşmesinin bağımsız sözleşme olması nedeniyle itibar edilmediği, davalı ... yönünden icra takibiyle talep edilen tüm alacak miktarına itiraz edilmişken diğer davalılar yönünden sadece icra takibiyle talep edilen işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek olan faiz oranına itiraz edildiği ancak davacı banka tarafından takip tutarı olan 15.509.517,63 TL üzerinden dava açıldığı, davacı tarafından davalı ... dışındaki diğer davalıların icra takibine itirazlarının kısmi olduğu da açıklanarak bu davalıların icra takibine itirazlarının iptaline karar verilmesi açıkça talep edildiğinden, harca esas değerin toplam takip miktarı üzerinden gösterilmesi davalı ... dışındaki diğer davalılar hakkında da aynı değer üzerinden dava açıldığını göstermeyecek olduğundan davalılar ..., ... ve şirketin icra takibinde sadece işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek olan faiz oranına itiraz ettikleri, itiraz edilmeyen asıl alacak (nakdi ve gayri nakdi) ve vekalet ücretine ilişkin kısım ile ilgili takibin kesinleştiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken itirazsız kesinleşen ve dava konusu edilmeyen kısmı da içerecek biçimde hüküm oluşturulması taleple bağlılık, usuli kazanılmış hak kurallarına ve bu kapsamda kamu düzenine aykırı görüldüğü, her ne kadar davalılar ... ve şirket vekilinin istinaf istemleri usulden reddedilmiş, davalı ... istinaf yoluna başvurmamış ise de, HMK'nın 26. maddesinin kamu düzenine ilişkin olması karşısında davacı vekilinin istinafı üzerine bu husus davacı aleyhine olsa da dikkate alındığı gerekçesiyle davalılar ... ve şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 344/1. madddesi gereğince yapılmamış sayılmasına, davacı vekilinin davalı ... hakkındaki hükme yönelik istinaf başvurusunun gerekçe yönünden, davalılar ..., ... ve Cem-Sel Limited Şirketi hakkındaki hükme yönelik istinaf talebinin ise kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulü ile ilk derece mahkemesinin kaldırılarak, Davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalılar ..., ... ve Cem-Sel Limited Şirketi hakkında açılan davanın kısmen kabülüne karar verilmiştir.
    Davacı banka vekili ile davalılar ..., ... ve Cem-Sel Limited Şirketi kararı adli yardımlı temyiz etmiştir.
    Kararı temyiz eden davalıların adli yardım talebi Dairemizce redddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince 18.01.2021 de muhtırayla istenilen nispi harç yatırılmadığından 27.1.2021 tarihli ek kararla bu davalılar hakkında temyiz yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmediğinden kesinleşmiş olup davacı bankanın temyiz itirazları incelenmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı banka vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan ...'a verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara