(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi 2011/1251 E. , 2011/2650 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi iken,kötüniyetli olarak istifa ettiğini, davalıya kur"a sonucu daire tahsis edilip, tapusunun verildiğini, ancak davalının aidat borcunu ödememesi nedeniyle hakkında takibe başlandığını, davalının takibe haksız olarak itirazı ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya harhangi bir borcu olmadığını, haklı nedenle üyelikten istifa ettiğini, dolayısı ile kooperatifle bir ilgisinin kalmadığını, herhangi bir mali sorumluluğunun da bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davalının davacı kooperatifin üyesi iken taşınmazının tapusunu aldığı, üyelikten istifa ettiği, istifa tarihine kadar genel kurul kararları ile belirlenen aidatları ödemediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile takibin 2.545,00 TL gecikme zammı 2.729,79 TL işlemiş faiz toplamı 9.003,79 TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Dava, davacı kooperatifin aidat alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Kural olarak davalı, üyesi olduğu davacı kooperatifin belirlediği aidat borçlarından sorumludur. Davalı, kooperatif üyeliğinden istifa ettikten sonra, bu tarihten takip tarihine kadar, davacı kooperatifin birinci etabında bulunan dairesi nedeniyle genel hizmetlerden yararlandığına göre, bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden de sorumlu olacaktır.
Bu durumda mahkemece, açıklanan hususlar üzerinde durulup, davalının genel giderlerden sorumlu olduğu miktarın da belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında,
3)Borçlar Kanunu"nun 104/son madde ve fıkrası uyarınca, gecikme faizine faiz yürütülmesi mümkün değildir.
Somut olayda, davalı aleyhine başlatılan icra takibi ile 5.435,00 TL asıl, 12.423,00 TL işlemiş faiz ve 33,83 TL gider toplamı 17.891,83 TL"nın tahsili istenmiş, mahkemece, yapılan yargılama sonucunda 2.545,00 TL asıl, 3.729,00 TL gecikme zammı ve 2729,79 TL işlemiş faiz toplamı 9.003,79 TL üzerinden takibin devamına karar verilmek suretiyle, takip talebinde yer alan asıl alacak ve işlemiş faiz toplamına tekrar faiz yürütülmesi isteği de kabul edilmiş, bu suretle anılan madde hükmünün ihlal edilmesinde, isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde taraflara iadesine, 19.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.