Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/5131 Esas 2022/7200 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5131
Karar No: 2022/7200
Karar Tarihi: 19.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/5131 Esas 2022/7200 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2022/5131 E.  ,  2022/7200 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 13.02.2020 gün ve 2019/715 - 2020/135 sayılı kararı bozan Daire'nin 17.03.2022 gün ve 2020/2257 - 2022/2057 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davalı-karşı davacılar, birleşen davada davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Asıl davada davacı-kaşı davalılar vekili, müvekkillerine ait şirketin merkezinin Almanya'da bulunduğunu, Almanya'da üretilen emtianın Türkiye'de şube açılarak satışına karar verildiğini, bu şubenin ... Ticaret Sicil Memurluğunun 127518 sicil numarasında kayıt ettirilerek ilan edildiğini ve faaliyete geçirildiğini, şube müdürü olarak davalı ...'ın tayin edildiğinin ve ... Şubesi için tayin edilen bu davalının BK'nın 449. maddesi uyarınca ticari mümessil tayin edildiğini, durumun ticaret sicilinde ilan edildiğini, yanlar arasında 20.01.1997 tarihli Sözleşme imzalandığını, Türkiye'de bulunan müşterilere ... Şubesi aracılığı ile teslim edilen malların bedellerinin şube aracılığı ile asıl şirkete aktarıldığının 1998 yılında 1.014.929,24 DM'lik satış gerçekleştirildiğini, satış bedellerinden 393.359,23 DM'nin ... tarafından tahsil edildiği halde şirket merkezine aktarılmadığını, ihtar edilmesine rağmen davalının bu sorumluğunu yerine getirmediğini, daha sonra yapılan araştırmada bu davalının diğer davalı şirketin münferit yetkili müdürü sıfatı ile faaliyet yürüttüğünün tespit edildiğini, davalının bu eylemenin haksız rekabet olduğunu, hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek şimdilik 100.000 DM'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalılar- karşı davacılar vekili, müvekkili ...ile davacılar arasında sözleşme imzalandığını, ancak müvekkilinin iddia edildiği gibi ... Şubesinin ticari mümessili ve şube müdürü olmadığını, kendisine vekaletname verilerek işlemlerin yürütüldüğünü, davacıların Türkiye genelinde temsilcileri konumunda olduğunu, sözleşme uyarınca sabit giderlerin davacılar tarafından karşılanmasının ve komisyon ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin satış tutarlarının tamamını davacı şirketin hesaplarına aktardığını, davacıların herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak asıl davanın reddini istemiş, karşı davasında ise, davalılardan ... ile davacı arasında imzalanan temsilcilik sözleşmesinin 5. maddesinde "Temsilcinin Komisyonu" başlığı altında düzenlenen maddeye uygun olarak kazanılan komisyondan kesinti yapılamayacağının kararlaştırıldığını, ancak dönem sonu cari hesap kesiminde tüm uyarılara rağmen gönderilen sabit giderlerin tamamının hesaplanan komisyonlardan kesildiğini, sözleşmenin 5. maddesindeki düzenlemeye istinaden yıllık sabit giderlerin hesap dökümü neticesinde kesilmemesi gerekirken ...'ın davacı ile iş ilişkisinde bulunduğu 1997-1999 yılları arasında sözleşme ile kararlaştırılan komisyon alacaklarından cari hesap dökümü esnasında toplam 250.800 DM tutarındaki sabit giderlerden haksız yere kesinti yapıldığını, kesilen sabit giderler ile eksik ödenen komisyonlardan dolayı çok daha fazla alacak var ise de açılan davanın 100.000 DM olduğundan takas definde bulunduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000 DM alacağın takas edilmesine, 100.800 DM alacağın ise kesinti tarihinden dava tarihine kadar Merkez Bankası'nın Alman markına uyguladığı bir yıllık en yüksek mevduat faiz oranı ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 06.07.2001 tarihli ıslah dilekçesi ile; karşı dava dilekçesi ile karşı tarafın açtığı alacak davasının değeri 100.000 DM olduğundan bu miktar için takas definde bulunduklarını, ayrıca fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak sabit giderlerden kaynaklanan alacağa ilişkin 150.800 DM kesintinin faizi ile birlikte tahsili talebi ile dava açtıklarını, 21.05.2001 tarihli dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında ise 150.800 DM'ın istenmesi gerekirken maddi hatayla talep bölümünde belirttiklerinden farklı olarak hata ile 150.800 DM'lık karşı dava yerine 100.800 DM yazıldığını belirterek karşılık dava değerinin 150.800 DM olarak ıslah edildiği beyan etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, davalı şirketin Münih-Almanya merkezli bir firma olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında 20.01.1997 tarihinde bir sözleşme akdedildiğini, anılan sözleşme ile müvekkilinin davalının Türkiye'deki şubesi ile ilgili yapacağı çalışmalar kapsamında kendisine ödeneceği kararlaştırılan sabit ücret ve davalı şirketin Türkiye'deki satışları üzerinden alacağı komisyon oranlarının belirlendiğini, sözleşmenin 21.01.2001 tarihinde davalı şirket tarafından feshedildiğini, taraflar arasında çeşitli mahkemelerde görülen davalar bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirketten alacaklı durumda olduğunun ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde anlaşıldığını ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı tutulup müvekkilinin sabit ücret ödemelerinden kaynaklanan alacaklarına ilişkin olarak ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2001/261 Esas sayılı dosyasında 100.800 DM kısmi talepte bulunulduğunu, işbu dava ile 1997 ve 1998 dönemine ilişkin 150.000 DM, 1999 ve 2000 yıllarına ilişkin de 250.800 DM olmak üzere davalı şirketten toplam 400.800 DM tutarında alacağı olması sebebiyle bu tutarın ticari faizi ile birlikte ödenmesi için ek dava niteliğindeki bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu ileri sürerek, sözleşmeden kaynaklı sabit ücret alacağının ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, asıl dava yönünden davacı ... SÖHNE GmbH&CO.KG tarafından davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne, 51.129,18 Euro'nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca Euro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı ile birlikte adı geçen davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, davacı ... SÖHNE GmbH&CO.KG ... Şubesince davalılar ... ve Mega Yapı İnşaat Limited Şirketi aleyhine açılan davanın reddine, davacı ... SÖHNE GmbH&CO.KG tarafından davalı ... Limited Şirketi aleyhine açılan davanın reddine, karşı davanın reddine, birleşen davada ise 1997-1999 dönemine ilişkin alacağın karşı davada dava konusu, asıl davada ise mahsup itirazına konu edilmesi karşısında birleşik dava konusu alacağın 2000 yılı Ocak ayından 15 Ocak 2001 arasındaki dönemine ilişkin olduğu, ibraz edilen 3. bilirkişi heyeti kök ve ek raporuna göre 12 ay 15 günlük dönem için davacının talep edebileceği alacağın 130.625 DM olduğu, DM'ın tedavülden kaldırıldığı 01.01.1999 tarihi itibari ile (1) Euro = 1.95583 DM olmakla 100.000 DM karşılığı davacının davalılardan 66.787,50 Euro'nun talep edilebileceği nazara alınarak, 66.787,50 Euro'nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca Euro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı ile birlikte adı geçen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine dair verilen kararın birleşen davada davalılar vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
    Bu kez, asıl davada davalı- karşı davacılar, birleşen davada davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davada davalı-karşı davacılar, birleşen davada davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davalı-karşı davacılar, birleşen davada davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 336,30 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 1.419.- TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen asıl davada davalı-karşı davacılar ve birleşen davada davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 19/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara