(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi 2011/2760 E. , 2011/2634 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatifin ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, SS Serende Konut Yapı Kooperatifinin 18.08.2009 tarihinde tasfiye edilerek sicilden terkin edildiğini, ancak kooperatif yönetimini oluşturan ve kooperatif adına Bursa 5.Noterliğinde 18.06.2001 tarihli villa karşılığı konut yapım sözleşmesini imzalayan davalıların kooperatif üyelerinin haklarını kullandırmadıklarını, kur"a çekimi, şerefiyelerin belirlenmesi, kooperatife ait taşınmaz satışı gibi üyelerin yasal hakları ile ilgili alınması gereken kararlar alınmadan kooperatifi tasfiye sürecine soktuklarını belirterek kooperatifin tasfiyesine yönelik tescil isteminin iptaline, kooperatifin ihyasına ve yeniden sicile tescilinin sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı BTSO vekili, tasfiye sürecinin usulüne uygun olarak tamamlandığını savunarak, davanın reddini istemiş,
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, kooperatif anasözleşmesinde kooperatifin amacının ortaklarının konut ihtiyacını karşılamak olarak belirtildiği, dosyaya sunulan belgelere göre kooperatifin amacını gerçekleştirdiği, üyeleri adına konut tahsis ve tescilini sağladığı, yapılan işlemlere davacıların herhangi bir ihtirazi kayıt koymadığı. kooperatiften alacaklı olduklarına dair bir iddiaları ve kooperatif aleyhine açılmış bir dava bulunmadığı, bu durumda davacıların kooperatifin ihyasını istemekte hukuki menfaatleri bulunmadığı ve ihya koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Kooperatif tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinme (terkin) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için de, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, kooperatifin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. İşte bu gibi durumlarda, kooperatif tüzelkişiliğinin ihyası için dava açılabilir. İhya davası açmakta hukuki yarar bulunmalı, bunun için tam olmasa da, kanaat uyandırıcı bazı delillerin varlığı aranmalıdır. Hiç bir neden ve açıklama gösterilmeden, bir kanıt sunulmadan, soyut nedenlere dayalı ya da terkinden uzunca bir süre geçtikten sonra, kötüniyetle, salt kooperatifi zarara uğratmak amacıyla ihya isteminde bulunulması halinde hukuki yararın bulunmadığının kabulü de gerekir. Masraf ve zaman gerektiren ihyanın, gerçek amacına uygun, inandırıcı nedenlere dayanılmalıdır. Bu noktada, sınır, TMK’nun 2 nci maddesinde yazılı dürüstlük kuralları ile çizilmelidir. Somut olayda, taraflar iddialarının değerlendirilebilmesi ancak, Kooperatif hakkında alınacak ihya kararından sonra görüşülecek olan tapu iptali ve tescil davasında tartışılabilecek olduğundan, iş bu ihya davasında ele alınıp tartışılması bu davanın niteliği ile örtüşmez. Mahkemece, davacıların dayandığı Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/36 esas sayılı dosyası getirtilerek ve yukarıda açıklanan ilkeler de gözönünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı, yanılgılı gerekçeyle, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.