Esas No: 2021/3369
Karar No: 2022/7189
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3369 Esas 2022/7189 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/3369 E. , 2022/7189 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08.03.2019 tarih ve 2019/120 E. - 2019/90 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 29.01.2021 tarih ve 2019/918 E. - 2021/55 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Evi Sabuncaki ile Zoi Poliviu Sabuncakis’in murisi İstirati Sabuncakis'in 17.06.2010 tarihinde vefat ettiğini, dava konusu “sabuncakis” ve “sabuncakis 1874” markaları üzerindeki ortak mülkiyetten murisine isabet eden hakların murisin yasal mirasçılarına intikal ettiğini, muris İstirati Sabuncakis’in mirasçılarından Zoi Poliviu Sabuncakis ve Anna Sabuncaki (Margaritidi)'nin markalar üzerindeki haklarını mirasçılardan Evi Sabuncaki’ye devrettiğini, yasal mirasçılardan davalı Zoi Poliviu Sabuncakis ile Anna Sabuncaki Margaritidi'nin markalar üzerindeki haklarını davalılardan Evi Sabuncaki’ye devrettiklerini, mirasçı Zoi Poliviu Sabuncakis tarafından Evi Sabuncaki’ye Beyoğlu 35. Noterliği'nin 17.12.2013 tarih ve 49685 yevmiye nolu Marka Devir Taahhütnamesi ile 20563 marka nolu Sabuncakis markası ile 205262 marka nolu Sabuncakis 1874 markası için yapılan devirlerin geçersiz olduğunu, sözkonusu belgenin ön yüzünde devir eden olarak Zoi Poliviu Sabuncakis görünmekle birlikte arka yüzündeki müstenidat kısmında bambaşka birinin bilgilerinin bulunduğunu, yani Anna Sabuncaki Margaritidi’nin kimliği ile davalı Zoi Poliviu Sabuncakis tarafından devir yapılmış gibi bir belge düzenlendiğini, bu belge ile de veraset-intikal-devir(tescil) işlemlerinin gerçekleştirildiğini, sözkonusu işlemin Noterlik Kanunu ile Noterlik Kanunu Yönetmeliğine aykırı olduğunu, “marka devir taahhütnamesi” ile bu çerçevede Türk Patent nezdinde gerçekleştirilen veraset-intikal-devir(tescil) işlemleri de geçersiz olduğunu, ayrıca sözkonusu belgeyi hiçbir surette kabul anlamına gelmemek kaydıyla, Marka Devir Taahhütnamesi içeriğinde “205262 marka nolu SABUNCAKİS” markası”nın devredildiği belirtilmekle birlikte SABUNCAKİS markasının marka numarasının 205263 olduğunu, dolayısıyla SABUNCAKİS markasının devri bu yönden de geçersiz olduğunu ileri sürerek Beyoğlu 35. Noterliği, 17.12.2013 tarih ve 49685 yevmiye nolu Marka Devir Taahhütnamesinin ve buna bağlı olarak davalılardan Zoi Poliviu Sabuncakis tarafından diğer davalı Evi Sabuncaki’ye yapılan “205262 nolu SABUNCAKİS” ve 205262 marka nolu SABUNCAKİS 1874 markalarının devrinin geçersizliğinin tespiti ile “205263 nolu SABUNCAKİS” ve 205262 marka nolu SABUNCAKİS 1874 markaları üzerindeki Zoi Poliviu Sabuncakis’e ait hisselerin yeniden Zoi Poliviu Sabuncakis adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TürkPatent vekili, davanın Beyoğlu 35. Noterliği'nin 17.12.2013 tarih ve 49685 yevmiye nolu işleminin iptaline ilişkin olduğunu, konu hakkında YİDK tarafından verilmiş bir karar olmadığı gibi davacı tarafından müvekkiline yöneltilmiş bir talep bulunmadığını, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; markalar hakkında ya da devir işlemine ilişkin kuruma yapılmış bir itiraz ve verilmiş bir YİDK kararı bulunmadığı, kurumun nihai karar organı YİDK olup, YİDK tarafından incelenerek karara bağlanmayan konularda kurum aleyhine dava açılamadığı, söz konusu marka başvuruları hakkında Kurum tarafından verilmiş nihai bir karar bulunmadığı gibi marka devir işleminin kurum nezdinde yapılan bir işlem de olmadığı, kurumun bu davalarda taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile davanın pasif husumet yokluğundan dolayı reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davanın dava dışı kişilerin yaptığı marka devir sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine ilişkin olduğu, bu hususta davalıya yapılmış bir itiraz veya davalı tarafça verilmiş bir YİDK kararı bulunmadığı, marka devir işleminin davalı nezdinde yapılan bir işlem olmadığı, davalı Türk Patent ve Marka Kurumu'nun bu davada taraf sıfatı bulunmadığı, dolayısıyla mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.