Esas No: 2021/1568
Karar No: 2022/7195
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1568 Esas 2022/7195 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1568 E. , 2022/7195 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.05.2018 tarih ve 2013/288 E. - 2018/464 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 17.12.2020 tarih ve 2018/2416 E. - 2020/1344 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 18.10.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. .... ile davalı vekili Av. ....... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının siparişi üzerine müvekkilinin çeşitli otel malzemelerini teslim edip karşılığında fatura düzenlediğini, konişmentoların malların davalıya teslimini açıkça gösterdiğini, borçlunun müvekkiline toplam 33.131,13 TL ödeme yaptığını, bakiyesi için başlatılan icra takibine itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Kıbrıs Kanunlarının uygulanması gerektiğini, buna göre davanın zamanaşımına uğradığını, davacının bir sözleşme sunmadığını, taraflar arasında ticaret yapılmadığını, müvekkilinin defter ve kayıtlarında davacıya ait bir kayda rastlanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı gibi diğer kesin delillerle de akdî ilişkinin ispatlanamadığı, miktara göre akdî ilişkinin tanıkla ispatlanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ihracı yapılan emtiaların davalı şirket tarafından kabul edildiği, bu nedenle yazılı sözleşme olmasa dahi aradaki ticari ilişkinin ve dava konusu alacağın varlığının, fatura, konşimento, gümrük beyannameleri ve diğer belgeler ile ispatlandığı, Gümrük Müdürlüğü'nden gelen resmi yazı cevapları ve dosyada mübrez diğer müzekkere cevaplarıyla birlikte de ticari iş konusu malların teslim edildiği, ticaretin gerçekleştiği, davacının üzerine düşen edimi gereği gibi ifa ettiği, bu durumda, gümrük kayıtları uyarınca gerçekleşen ticaret sonucunda, alacağın ödendiğini ispat etmesi gereken davalı olmasına karşın, bu konuda davalının herhangi bir delilinin bulunmadığı, bilirkişi raporunda; Kıbrıs Gümrük ve Rüsümat Dairesi Müdürlüğü’nden gelen kayıtların detaylı incelendiği, dava konusu fatura konusu malların, çeşitli tarihlerde, Mersin Limanı’ndan Kıbrıs’a ithalatının yapıldığı, gümrüklenen otel malzemelerinin davalı şirkete teslim edildiğinin açıklığa kavuştuğu, davalı şirketin incelemeye ibraz ettiği ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin olmadığı, davalının davacıdan ithal ettiği tespit edilen eşyaların toplam tutarlarının 172.824,30 TL olduğu, mali incelemeler sonucunda davacının davalıdan 131.457,14 TL alacaklı kaldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalının itirazının iptali ile takibin 131.457,14 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, %20 oranında hesaplanan 26.291,42 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6.734,88 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 19/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.